4. Genç Hayat Kültür Sanat Ödülleri’nin teması: “Eşitlik ve Adalet”
4. Genç Hayat Kültür Sanat Ödülleri'nin duyurusu Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapıldı. Bu yılın teması “Eşitlik ve Adalet” olarak belirlendi.
Genç Hayat İzmir Yayın Kurulu, bu yıl 4’üncüsünü düzenlediği Genç Hayat Kültür Sanat Ödülleri duyurusunu basın toplantısı ile gerçekleştirdi. Bu yılın teması “Eşitlik ve Adalet” olarak belirlendi.
Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi Benal Nevzat Toplantı Salonu’nda yapılan basın toplantısına Genç Hayat İzmir Yayın Kurulu’nun yanı sıra jüri üyeleri de katıldı. Yarışma komitesi adına basın metnini okuyan Alperen Elveren, eşitlik ve adalet konulu öykü, şiir, deneme ve resim kategorilerinde eserlerin kabul edileceğini söyledi.
“EŞİTSİZLİĞİN BİN BİR TÜRLÜSÜ TARTIŞIYORUZ”
Eşitlikten söz etmenin bugünün Türkiye’sinde gerçekçi karşılanmadığını belirten Elveren, “Aksine eşitliği sorduğumuzda eşitsizliğin bin bir türlüsünü örnek vererek tartışıyoruz. Gün geçtikçe artan kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet yalnızca Türkiye’ye özgü bir gerçeklik değil, dünyanın doğusundan batısına, kapitalist üretim ilişkilerinin koşulladığı bu durum her geçen gün kadınları toplumsal yaşantının dışına itiyor, hayata katılımını kısıtlıyor, birer birer yanımızdan koparıyor. Son yıllardaki ekonomik krizin etkileri ülkemizde katlanarak büyüyor. İşçi ve emekçi kitlelerin alım gücü her geçen gün daha da erirken, iktidarın krizle mücadele yöntemi ise yine işçi ve emekçilerin yaşamından kısmak oluyor” diye konuştu.
“EŞİTSİZLİĞİN FATURASI GENÇLERE KESİLİYOR”
Bu düzenin en büyük savunularından birisinin ‘fırsat eşitliği’ olduğunu kaydeden Elveren, “‘Yeterince çalışırsan tahterevallinin üstünde olabilirsin, yeterince istersen her şey olur’ avuntuları temelini kişisel gelişim söylemlerinden alırken, bu düzenin sürdürücüleri ‘siz de bizim gibi zenginlik içinde yaşayabilirsiniz, biz size fırsat eşitliği sağlıyoruz’ yalanıyla söylemlerini destekliyor. Bugün yaşadığımız devasa boyuttaki eşitsizliğin faturasını yine bizlere kesiyor. Ancak bu düzenin gerçekliği, çocuk işçiliğini yaygınlaştıran, MESEM programı ile birlikte çocuk işçiliğinin yasallaşmasını sağlayan, yarını çıkarmak için çalışmak zorunda kalan çocuklardan büyük bir zenginlik kazanan patronların; hayalleri ve geleceğinden, temel yaşam giderlerini kazanmak için vazgeçmek zorunda kalan binlerce gencin arasındaki uzlaşmaz çelişkide gizli” ifadelerini kullandı.
“TÜM İZMİR GENÇLİĞİNİ SÖZÜN PARÇASI OLMAYA DAVET EDİYORUZ”
Tüm bunlardan hareketle, bu yıl Genç Hayat Kültür Sanat Ödülleri’nde “Eşitlik ve Adalet” kavramlarını ele alacaklarını duyuran Elveren, “Sanat, kültür ve politikanın iç içe geçmiş ve birbirlerine yeri geldiğinde şekil veren anlayışlar olduğunu göz önünde bulundurarak işleyeceğimiz bu eserler, taleplerimizi ve isyanlarımızı da içerecek aynı zamanda. Genç Hayat olarak 4’üncü senesine girdiğimiz bu serüvende, yan yana gelerek tartışmanın ve sorgulamanın, birlikte üretmenin gücünü her defasında ortaya koyduk. Bu yıl da ‘Eşitlik ve Adalet’ kavramlarını, gençlerin kendilerinin oluşturduğu anlatılar üzerinden tartışma fırsatı yaratarak, söyleyecek sözümüz var diyerek yolumuza devam ediyoruz. Tüm İzmir gençliğini bu sözün parçası olmaya, kültür sanat ödüllerimize davet ediyoruz” dedi.
“GENÇLER YARIŞMA İLE YAŞAMAK İSTEDİKLERİ DÜNYAYI TANIMLIYOR”
Yarışma jürisi ve Evrensel Gazetesi İzmir Temsilcisi Özer Akdemir ise bu eserlerin bir süre sonra bir külliyet ve hafıza olacağını belirterek, “Genç arkadaşlarımız her yıl değişen kategori ve kavramlarla aslında hem gençlerin gelecekte nasıl bir dünya tahayyül ettiğini hem de nasıl bir dünya için mücadele edileceğini tartışıyor. Yaşamak istedikleri dünyayı tanımlıyorlar” dedi.
“ÇALIŞMA TOPLUMCU BİR PENCERE AÇIYOR”
Son olarak söz alan yarışma jürisi gazeteci-yazar Mazlum Vesek de 3 yıldır jüride yer aldığını belirterek, “Doğrusu hem bir gazeteci hem de bir yazar olarak genç arkadaşlarla bir arada olmanın keyfini yaşıyorum. Kendilerinden çok şey öğreniyorum. Evrensel Gazetesi’nin yaptığı çalışma çok önemli sadece bir yarışma düzenlemiyor, bana kalırsa edebiyatta toplumcu bir pencere açıyor, toplumcu bir çizgiden yol alma konusunda da ciddi bir görevi üstleniyor” diye konuştu.
Gençlerin her yıl toplumsal mücadelenin ana fikrini tema edindiklerini kaydeden Vesek, “Bunun mekanının İzmir olması da ayrı bir değeri ifade ediyor. Genç arkadaşlarımız bu yıl ‘eşitlik ve adalet’ temasıyla ve çok güzel eserlerle karşımıza çıkacaklar. Geçen dönemlerdeki gibi atölyeler yapacağımızı da umuyorum. Bu etkinliklere bütün gençlerin katılımını tavsiye ediyorum” derken; sözlerini Kürt şair Cegerxwin’in dizeleriyle tamamladı: “Biz varlığın kendisi, var olmanın davası, güzel sazın sesi, başımız dik yürümeliyiz.” (İzmir/EVRENSEL)