05 Aralık 2024 11:42

Van Büyükşehir Eş Başkanları: Belediyeye çökmelerine fırsat vermeyeceğiz

Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal, "Halkın belediyesine çökmeye çalışan zihniyete fırsat vermeyeceğiz" diye kaydetti.

Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan |  Fotoğraf: MA

Paylaş

Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin seçim öncesi Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Abdullah Zeydan hakkında verdiği memnu haklarının iadesi kararı, Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay, Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği dosyada, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra yeniden karar kurulmasını istedi.

Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan, Yargıtay kararını ve bundan sonraki süreci Mezopotamya Ajansı'ndan (MA) Adnan Bilen ve Ruken Polat'a değerlendirdi.

"BU HUKUKSUZ GİRİŞİMDEN VAZGEÇİN"

Kararın kendilerinde tebliğ edilmeden yandaş medyaya servis edilmesinin kararın hukuktan uzak, siyasi bir karar olduğunun göstergesi olduğunu belirten Zeydan, "Bu sürecin bir hukuki süreç olmadığı bir adalet mekanizmasının işletilmediği anlıyoruz" dedi.

Memnu haklarının iadesi yönünde mahkemenin karar verdiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak seçime 2 gün kala, mahkemenin bu kararını ortadan kaldıran yeni bir karar aldığını hatırlatan Zeydan, mahkemenin seçime giren bir kişiye kumpas kurduğunun altını çizdi. Zeydan, "Şimdi burada bu Yargıtay kararıyla ve seçimden bir gün önceki kararla aslında seçime girecek bir insana yargı eliyle bir tuzak kurulduğunu, bir kumpas olduğunu görüyoruz. Çünkü hem mahkeme olarak siz bir karar verecekseniz, bu karar kesinleşecek. Bu karara güvenerek bu biz Yüksek Seçim Kurulu'na başvuruyoruz. Yeterliliğiniz önünde bir engel olmadığına karar veriyor ve biz halkın karşısına çıkıyoruz. Halkımız büyük bir teveccühle, kendi partisine sahip çıktı. Biz eş başkanlara sahip çıktı ve 14 belediyenin tamamını partimize kazandırdı, ancak bu başarıyı hazmedemediler. Hukuka, adalete bir kumpas kurarak halkın seçme ve seçilme hakkını elinden almaya çalıştılar. Bu mazbata gasp girişiminde, halk kendi iradesine, kendi hukukuna adalete, demokrasiye büyük bir onurla görkemli bir direnişle sahip çıktı. Bizim beklentimiz hükümetin, yargının adaletli kararlar vererek bu hukuksuz girişimlerden özellikle vazgeçmesi ve halkın iradesine saygı göstermesidir" ifadelerini kullandı.

"MAHKEMELERDEN KAYNAKLI İHMAL SÖZ KONUSU"

Hukuka saygı duymak yerine, başka yollara başvurulduğunu söyleyen Zeydan, "Eğer gerçekten hukuka ve adalete dayalı bir karar verdiklerini iddia ediyorlarsa Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi'nin yine memnun hakların iadesi ile ilgili verdiği daha önceki kararlar var. O kararlarda her ne kadar memnu hakların iadesi kararını ortadan kaldırmışsa da bu kararın sanık aleyhine işlemeyeceğine de karar vermiştir. Çünkü sanıktan kaynaklı bir ihmal söz konusu değil, devletin mahkemelerinden kaynaklı bir ihmal söz konusudur" diye konuştu.

Kendisine verilen hapis cezası kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ihlal kararı verdiğini belirten Zeydan, AİHM'in kararlarını Anayasa Mahkemesi'ne Yargıtay'a sunduklarını ancak bu kararın görmezden gelindiğini vurgulayarak, "Yani aslında bu mahkumiyet kararı ortada olmayan bir karardır. AİHM kararları Anayasa'mızın 90'ıncı Maddesi'ne göre bağlayıcıdır, fakat bu hukuksuzluğu da sürdürüyorlar. Dolayısıyla sürecin hukukla adaletle hiçbir alakası yok" dedi.

"AKP'NİN MAZBATAYI ADAYINA VERME GİRİŞİMİNİ SEZİYORUZ"

Bu kararın Van halkının iradesine çökme girişimi olduğunu söyleyen Zeydan, şöyle devam etti: "8 yıl boyunca kayyımın yaptığı hırsızlıklar, yolsuzluklar ortadadır. Bizim 8 ay boyunca yaptığımız hizmetler de ortadadır. Kısıtlı imkanlarını halkımızın emrine sunarak 8 yıldır yapılmayan hizmetleri yaptık, belediyeleri halkın belediyeleri yaptık. Tekrar halkın belediyelerine, halkın iradesine, halkın malına, mülküne çökmeye çalışan zihniyetlere biz fırsat vermeyeceğiz. Özellikle AKP'nin yeniden mazbatayı adayına verme gibi girişimlerinin olduğunu ve böyle bir süreci yürüttüklerini bizzat duyuyoruz. İnşallah yeniden böyle bir hataya, halkın iradesine saldırı girişiminde bulunmazlar. Çünkü Van halkı bunu kabul etmeyeceğini 2-3 Nisan direnişiyle gösterdi. Bu onursuzluğu halkımız kabul etmeyecektir. Eminim onlar da bu süreçten dersler çıkarmışlardır. Umarım aklıselim davranırlar ve halkın iradesine bu şekilde çökmeye, gasp etmeye çalışmazlar."

"HALKIN İRADESİNİN GASPI ÖYLE KOLAY OLMAYACAK"

AKP'nin zayıfladığı, kayyım politikasının bunda etkisi olduğunu ifade eden Eş Başkan Neslihan Şedal bunun en somut örneğinin ise AKP'nin Van'da 14 ilçenin hiçbirini kazanamamasını gösterdi. Kayyım uygulamasının halkların birlikte yaşama istemine bir saldırı olduğunu ifade eden Şedal, "Halkların sorunlarını çözmek, toplumun sorunlarını çözmek en nihayetinde yerel yönetimlerde çok somutluk kazanırken, AKP'nin kayyım rejimi ile birlikte halkların sorunlarını çözmek için kullanılan kaynakların kendi yandaşlarına nasıl peşkeş çektiğini çok iyi gördük. Onların o kirli yüzünü biz ifşa ettik. Gerçeklik bu kadar açık ortadayken, yeniden talan siyasetine, halkın iradesini gasp etme, siyasetine devam etme artık AKP'nin temel politikası haline geldi. Biz bu halka seçim süreci boyunca değil, bu mücadele içerisinde yer aldığımız günden bu yana söz verdik. Onların haklarına, onların emeğine sahip çıkacağımızı her defasında ifade ettik. Halkın iradesinin gasp edilmesinin öyle kolay olmayacağını; ellerini, kollarını sallayarak gelip o koltuklarda oturamayacaklarını, bu halkın emeğine çökemeyeceklerini, bu halkın kaynaklarını yeniden kendi yandaşlarına peşkeş çekemeyeceklerini buradan ifade etmek gerekiyor." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Hatay’da son durum: Bizi karanlığa gömüyorlar

SONRAKİ HABER

EMEP’li Bayhan: İktidarın politikaları Japon şirketine yetkisiz mahkemede yetki davası açmayı öğretti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa