05 Aralık 2024 12:13

İzmir'de 99 okula din görevlisi atamasına karşı eğitim sendikalarından mücadale çağrısı

ÇEDES projesi kapsamında İzmir'de 99 okula din görevlilerinin atanmasına karşı tepkiler sürüyor. Eğitim Sen ve Eğitim-İş Sendikaları tüm bu uygulamalara karşı ortak mücadele çağrısı yaptı.

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi için iki yıl önce İzmir ve Eskişehir'i pilot il seçen Milli Eğitim Bakanlığı, ÇEDES projesi kapsamında aralarında anaokullarının da bulunduğu 99 okula din görevlileri atamasına tepkiler sürüyor. Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş)  Başkanı Kadem Özbay, “Diyanet adeta paralel bir Milli Eğitim Bakanlığı’na dönüşmüş durumda” derken Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, Bakan Tekin’i istifaya davet ederek, tüm öğrencileri, velileri ve demokratik kamuoyunu ÇEDES ve benzeri uygulamalara karşı ortak mücadeleye çağırdı.

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet, Gençlik ve Spor Bakanlığının ortaklaşa yürüttüğü ÇEDES Projesi İzmir'in Bornova ilçesinde hayata geçiriliyor. Bornova İlçe Müftüsü Fethullah Yavuz imzalı resmi yazıda Bornova'da 99 okula aralarında İmam Hatip, Kuran Kursu Öğreticisi, Vaiz ve Müezzin ünvanlarına sahip din görevlilerinin atandığı belirtildi. Resmi yazıda projenin uygulama yeri olarak AKP İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı'nın kendi adına yaptırdığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılışını gerçekleştirdiği Bilal Saygılı Camii ve Külliyesi gösterildi.

“MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MI DİNİ EĞİTİM BAKANLIĞI MI?​”

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Diyanet İşleri Müdürlüğünün paralel bir Milli Eğitim Bakanlığı'na dönüştüğünü ifade ederek, “ÇEDES'in ne çevreyle ne değerlerle ilgisi olmadığını bir kez daha kanıtlamışlardır. Milli Eğitim Bakanlığı mı Dini Eğitim Bakanlığı mı? Diyanet adeta paralel bir Milli Eğitim Bakanlığı’na dönüşmüş durumda. Görünen o ki bu politikalarla Milli Eğitim Bakanlığı diye bir kurum kalmayacak. Tamamen diyanete bağlı göstermelik bir kurum haline dönüştürülecek. Bu yapılanlar pedagojik bir cinayettir. Ülkeye ve geleceğe yapılmış en büyük kötülüktür” dedi.

Okullardaki temizlik, beslenme gibi sorunları hatırlatan Özbay, “Çocukların temel sağlık ihtiyaçları, beslenme ihtiyaçları karşılanmıyor. Ancak okullara din görevlisi görevlendiriliyor. O kadar öğretmen ihtiyacı varken ataması yapılmıyor. Bu uygulamalar laiklik ilkesine, bilimsel eğitime ve pedagojik ilkelere aykırıdır” diye ifade etti.

Eğitimde siyasi iktidarın gerici ve piyasacı bir kuşatmasıyla karşı karşıya olunduğunu belirten Özbay, “Okullarda çocuklarımız adeta tarikat ve cemaatlerin potansiyel müridi olarak görülmekte. ÇEDES projesi tehlikelidir. Bu proje Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve siyasi iktidarın siyasal İslamcı, dayatmacı, tek tipçi, aslında kendi anladığı anlamda din ve kininin takipçisi olarak tarif ettiği bir nesil yetiştirme projesidir” dedi.

OKULLARDA İMAMLARIN GÖREVLENDİRİLMESİ SUÇTUR”

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ise Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i istifaya davet ederek, “Okullarda imam görevlendirilmesi, laik ve bilimsel eğitime meydan okumak, laik ve seküler yaşamı ortadan kaldırmaya yönelik bir tutumdur. Hangi gerekçeyle olursa olsun, okullarda imamların görevlendirilmesi hem anayasanın ilgili maddesine hem de 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na aykırıdır ve suçtur. Okulda dersi öğretmen verir. Bu uygulamalar ideolojiktir. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin eleştirilere bunlar ideolojik eleştiriler dese de aslında kendi ideolojik anlayışını gizlemeye yönelik uygulamalardır, ataklardır. Bu uygulamalar cihatçı bir anlayışı çağrıştırmaktadır” dedi.

"BAKAN TEKİN'İ İSTİFAYA DAVET EDİYORUZ"

Başkan Irmak, eğitimde birçok sorunla boğuşulurken okullara imam görevlendirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Irmak şunları söyledi:

“Bornova'da gerçekleşen bu uygulama eğitim sisteminin laik ve bilimsel olma niteliğini açıktan tehdit etmektedir. Bu uygulamaların İzmir, Eskişehir, Tekirdağ gibi yerlerde halkın büyük çoğunluğunun, laik yaşamdan yana olan yerlerde uygulanması ise ayrıca manidardır. Eğitim kurumları ve okullar dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil pedagoji biliminin mekanları olmak durumundadır. Eğitim Sen olarak laik eğitimi ve laik yaşama meydan anlamına gelen her türlü politika ve uygulamaya karşı başta eğitim emekçileri olmak üzere tüm öğrencileri, velileri ve demokratik kamuoyunu ÇEDES ve benzeri uygulamalara karşı birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye devam ederken Yusuf Tekin'i de bu uygulamalarından ötürü bir kez daha istifaya davet ediyoruz.” (ANKA)

ÖNCEKİ HABER

MSB'den Suriye açıklaması: Muhataplarımızla yakın iş birliği devam ediyor

SONRAKİ HABER

TOKİ kurasından vatandaşa mağduriyet çıkıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa