İnkar edilen ‘çıplak arama’ ve şiddeti anlattılar

Cezaevlerinde ve emniyette "çıplak arama" dayatması devam ediyor. AKP'li yetkililer her ne kadar "çıplak arama yok" açıklamalarında bulunsa da her gün farklı bir cezaevi ya da emniyette "çıplak arama" dayatması gündeme geliyor. Farklı tarihlerde tutuklanarak Marmara (Silivri) Cezaevi'ne götürülen Abdullah Adli, Baver Coşkun ve Berdan Kurt, avukatları aracılığıyla gönderdikleri mesajda, hem "çıplak aramaya" hem de şiddete maruz kaldıklarını belirtti.

EMNİYETTE ÇIPLAK ARAMA VE ŞİDDET

Abdullah Adli, 23 Ağustos’ta gözaltına alındı ve 28 Ağustos’ta “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı. Adli, Metris R Tipi Cezaevine götürüldü ve 2 aylık tutukluluğun ardından tahliye edildi. Adli, tahliye edildikten iki gün sonra kendisini “sivil polis" olarak tanıtan kişilerce kaçırılmak istendi. Adli, 25 Ekim’de evine yapılan baskınla yeniden gözaltına alındı ve bu kez "terör örgütü üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandı. Adli, tutuklandıktan sonra Metris Cezaevine, 31 Ekim'de ise Marmara Cezaevine sevk edildi.

Adli, her iki gözaltı ve tutukluluk sürecinde de "çıplak arama" dayatmasına maruz kaldığını aktardı. Gözaltında tutulduğu İl Emniyet Müdürlüğünde yaşananlara işaret eden Adli, "Polislere, bu uygulamanın insanlık dışı olduğunu söyledim, reddettim. Ancak buna rağmen zorla çıplak arama yapıldı. Emniyette 4 gün kaldıktan sonra 29 Ekim’de İstanbul Adliyesine götürülürken fiziki şiddet uygulandı. Dosya arkadaşım Berdan Kurt’a ise marş okutulmak istenmesine karşı çıktığım için de 15 polis tarafından işkenceye maruz kaldım” ifadelerini kullandı. İstanbul Adliyesinde kendisine “ırkçı şarkılar” dinletildiğini ifade eden Adli, kamuoyuna "çıplak arama" ve şiddete karşı duyarlılık çağrısı yaptı.

2 YILDA 5 GÖZALTI, 3 TUTUKLAMA

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Gençlik Meclisi üyesi olan Berdan Kurt, 2 yılda 5 kez gözaltına alındığını, 3 kez tutuklandığını ve 1 kez kendisini "sivil polis" olarak tanıtan kişilerce kaçırıldığını aktardı. Kurt, 6 Aralık 2022 tarihinde evine yapılan baskın sonucu gözaltına alındı. Meclis faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınan Kurt, “terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Kurt, 2022 Nisan ayında ilk duruşmada tahliye edildi.

Tahliye sonrası meclis çalışmalarına devam eden Kurt, 14 Temmuz 2023'de Bayrampaşa’da bir parkta oturduğu esnada gözaltına alındı. Kurt, götürüldüğü İl Emniyet Müdürlüğünde yaşananlara dair, "Burada bana işkence yapıldı. Tüm baskılara rağmen telefon şifremi vermeyince polis, ‘Ya dağa gidersin ya da Avrupa’ya. Aksi takdirde seni iki ayda bir gözaltına alırım’ dedi" ifadelerini kullandı.

AJANLIK DAYATMASI

Kurt, 13 Ağustos 2023'te bu kez memleketi Batman'da gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakılan Kurt, İstanbul'a geri döndü ve 6 Ekim'de kendisini "sivil polis" olarak tanıtan kişilerce alıkonuldu. Kurt, kaçırıldıktan sonra yaşananları şöyle anlattı: "Topkapı Mezarlığına götürüldüm ve bana ajanlık dayatıldı. Bunu kabul etmediğim için işkenceye maruz kaldım. Daha sonra serbest bırakıldım.”

"DARP RAPORU VERİLMEDİ"

Kurt'a dönük gözaltı ve tutuklama tehdidi sonraki süreçlerde de devam etti. İstanbul’da 13 Şubat'ta gözaltına alındıktan sonra 17 Şubat’ta "terör örgütü üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandı ve Marmara Cezaevine götürüldü. Kurt, Temmuz'da tahliye edildi.

Kurt, son olarak 25 Ekim’de yeniden gözaltına alındı ve “terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Kurt, gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü İl Emniyet Müdürlüğünde şiddete maruz kaldığını belirtti. Kurt, "Polis, emniyette zorla marş okutturmaya çalıştı. Bunu kabul etmedim. Ardından polis işkencesine maruz kaldım. Kafam kırıldı, her yerim morardı. Götürüldüğüm hastanede darp raporu almak istedim. Ancak doktor kırılan kafama rağmen darp raporu vermedi" diye kaydetti.

KÖR NOKTADA POLİS ŞİDDETİ

İstanbul’da 16 Kasım’da yapılan ev baskınlarında 8 kişiyle birlikte gözaltına alınan Baver Coşkun da benzer uygulamalara maruz kaldığını aktardı. İstanbul Tıp Fakültesinde 4'üncü sınıf öğrencisi olan Coşkun, 8 kişi ile birlikte gözaltına alındı. 3 kişi adli kontrolle serbest bırakılırken, Coşkun ve 5 kişi “terör örgütü propagandası yapmak” ve “terör örgütü üyesi olmak” iddialarıyla tutuklandı.

Tutuklanan isimler, 20 Kasım’da geçici olarak Metris R Tipi Cezaevine götürüldü. 6 kişi, burada çıplak aramaya ve hakarete maruz kaldı.

Şu an Marmara Cezaevinde tutulan Coşkun, tutukluluk kararı sonrası adliyenin nezaretine götürüldüklerine işaret ederek, "Polisler burada bize hakaret etti. Buna tepki gösterince adliyenin otoparkında kameraların görmediği yere götürdüler. Burada işkenceye maruz kaldık. Soğuk havada 2 saat boyunca ters kelepçeyle bekletildik" diye belirtti.

Götürüldükleri Metris Cezaevinde de benzer uygulamaların sürdüğüne dikkati çeken Coşkun, "Askerler, dosyalarımıza baktıktan sonra hakaret etmeye başladı. Daha sonra gardiyanlar bize çıplak arama dayattı. Bunu kabul etmedik ve insanlık onuruna aykırı olduğunu ifade ettik. Ancak gardiyanlar bu sefer bize hakaret etti ve çıplak aramayı bu şekilde bize dayattı. Zorla elbiselerimizi çıkarttılar" dedi. (MA)

Çıplak aramaya karşı çıkan mahpusa soruşturma

Gardiyanların darbettiği mahpusa rapor verilmedi