Harmandalı Çöplüğü halk sağlığını tehdit ediyor | Smyrna’dan İzmir’e Kentin Gündemi
İzmir Büyükşehir Belediyesi Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisinden yayılan kirliliğe çözüm bulunmaması halk sağlığını tehdit ediyor. Harmandalı bölgesinde yaşayan vatandaşlar kirliliğe tepkili.
Ramis SAĞLAM
Bahar EMREOĞLU
Eda AKTAŞ
İzmir
İzmir’in Çiğli ilçesinde mahkeme kararına rağmen faaliyetini sürdüren, İzmir Büyükşehir Belediyesi Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi halk sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Çiğli’nin çöp şehir olmadığını, güzelliklerle anılmak istediklerini belirten vatandaşlar, ağır kokunun bölgede katlanılmaz hale geldiğini ifade ederek tepki gösteriyorlar. İzmir Büyükşehir Belediyesinin, İzmir Bölge İdare Mahkemesi, 7. İdari Dava Dairesinin çöp döküm işleminin durdurulma kararını uygulamasını talep eden vatandaşlar, sesimizi duyun çağrısı yaptılar.
ÇÖP DAĞLARI KRONİKLEŞMİŞ BİR SORUN
Harmandalı bölgesinde çöp sorununun 30-35 yıldır kronikleşmiş bir vaka olduğunu söyleyen eski Çiğli Belediye Meclis Üyesi İbrahim Karabulut, bölgeye dökülen çöplerin kocaman bir dağ oluşturduğunu ve halkın üzerine doğru geldiğini söyledi.
Asıl sorunun bir bütün olarak devlet meselesi olduğunu söyleyen Karabulut, “Burada belediyeden bahsediyoruz ama esasında devlet meselesidir. Biz Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü önünde de basın açıklaması yaptık. ÇED raporunda direniyorlar. Artık bu bölge buradaki çöpleri taşımıyor. Gelecekte oradaki çöpün çok büyük bir zarar vereceğine eminiz. Bizim çocuklarımızın bir bütün olarak halkımızın sağlık sorunu haline geldi” dedi.
KİMYASAL ATIKLARLA YAŞIYORUZ
Yaşanan sorunun bir an önce çözülmesi çağrısı yapan Karabulut, “Yollara dökülen atık artığı sularla birlikte mikroplar, kimyasal atıklar bütün mahallelere yayılıyor. Çöplüğün suları dereye oradan da her yere yayılıyor. Hayvanlar oralarda besleniyor ve hayvancılığı etkilediği için tehlike ciddi boyuta tırmanıyor. Bizim merkezi hükümetten ve belediyeden istediğimiz ÇED raporunun uygulanması hızlıca Harmandalı bölgesinin sırtındaki yükün kaldırılmasıdır. Bu sorun öncelikli 5-6 mahallenin ardından da Çiğli bölgesindeki 26 mahallenin büyük bir sorunu. Biz artık bu sorunun çözülmesini istiyoruz” diye konuştu.
BİZİ ÖLÜME MAHKUM ETTİLER
15 yıldır çöplükten dolayı zehir soluduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Hatice Sağan, “Hastaneden randevu bile alamıyoruz. Ben zehir solumak, tıbbi atığın kokusunu çekmek zorunda mıyım? Madem çöpün içine bizi mahkum edecektiniz de niye imar açtınız, oturma ruhsatı verdiniz. Bizi adeta ölüme mahkum ettiniz. Artık aç susuz ölmenin ne demek olduğunu biliyoruz ama çöpün içinde nefes almaktan ölmeyi göze almıyoruz” diyerek, yaşadıklarına tepki gösterdi.
Kimsenin kendileriyle ilgilenmediğini ifade eden Sağan, “Ben Çiğli belediye başkanını oy zamanı görmüştüm gelip burada talkım vermişti. Şimdi nerede? Millet yağmur duasına çıkar biz yağmur yağmasın diye dua ediyoruz. Çünkü yağmur yağdığı zaman çöpün kokusundan duramıyoruz. Dışarı çamaşır seremiyorum, balkonuma oturamıyorum, otobüse yağmur yağdığı zaman pisliğin içinde yürüdüğüm için binemiyorum. Harmandalı otobüsünden inişte başka bir otobüse bindiğim zaman montumu çıkartıp saklıyorum çünkü çöp kokuyor. İnsanlar arasına giremiyoruz” dedi.
ÖLÜMLE BURUN BURUNAYIZ
Akşamları kokudan durulamadığını söyleyen, 2015’ten beri mahallede ikamet eden Mustafa Bayrak, “Ümraniye çöplüğünde olduğu gibi yarın bir gün o çöp oradan kaysa merkezdeki evleri dahil yıkacak. Biz öyle bir durumla karşılaşsak devlet o evleri tekrar yapıp bize verebilir mi? Veremez. Yukarıda çöp sularından dolayı kaymalar oldu. Hizmet alıyoruz ama bir tek hizmet almakla olmuyor. Biz de bu çöpün kaldırılması için uğraşıyoruz ama devlet kaldırmıyor. Burası artık dolup taşmış hâlâ getirip döküyorlar. Götürülüp başka bir yere dökülsün” çağrısında bulundu.
SAĞLIĞIMIZI KAYBETTİK
Camları kokudan açamadıkları, çocuklarını sokağa çıkarmaya korktuklarını vurgulayan 38 yaşındaki Duygu Önal, 5 senedir bu mahallede oturduğunu söyleyerek, “Ben babamı akciğer kanserinden kaybettim. Buna da bu çöpün sebep olduğuna inanıyorum. Ama şartlardan dolayı burayı terk edip gidemiyorum. Ben bu çöpün artık buradan kaldırılmasını istiyorum. İki yaşında kızım bile buranın bana kötü koktuğunu söylüyor. Ben çöp kokusundan evime misafir çağıramıyorum. Yaşam şartlarım burada yaşamaya uygun değil. Ben bunu çekmek zorunda olduğumu düşünmüyorum. Burası bir yaşam alanı, bir merkez oldu. Artık lütfen kaldırılsın” dedi.
SÖZ VERİLDİ TUTULMADI
23 sene önce bu mahalleye taşıNdığı zaman Aziz Kocaoğlu’nun “Bu çöplüğü buradan kaldıracağız” sözünü verdiğini hatırlatan Bayram Çiçek, “Üstünden 20 yıl geçti, çöp kalkmadı. Bütün davaları kazandık ama bir faydası olmadı. İmarı bir açıyorlar bir kapatıyorlar. İmar burada yine kapandı. Buraya hiçbir şey olmasın diye kapatıyorlar. Çünkü bu çöp atımı devam ederse 30 yıl daha çöp kalacak. Ben buraya geldiğim zaman hiçbir şeyim yoktu şu anda astım, şeker hastasıyım. Çiğli belediye başkanı para geleceği için çöpe müdahale etmiyor. Mahkeme kararını büyükler uygulamıyor. Bize paramızı versinler burayı çöp alanı ilan etsinler biz de başka bir yere gidelim” şeklinde konuştu.
Erol kardeşe
‘Yeni Nesil’ esneklik, eski usul sömürü
Ateş düştüğü yeri mi yakar gerçekten?
Talep siyaseti çıkmazında barınma sorunu: Antakya
Faciayı salt sorumsuzluk olarak görmek yetersizdir
Yangının içindeki yangın, yargı paketi, felaket perdesi
Yaşamak arzusu
Tek gerçek
Stargate, OpenAI’ı kurtarabilir mi?
