11 Aralık 2024 04:43

Bit pazarında yoksulluk manzarası: ‘İkinci elin bile pazarlığı yapılıyor'

Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Şehitlik Mahallesi’nde bit pazarında yurttaşlarla konuştuk: "Emekliyim, oradan buradan topladığım kıyafetleri üç beş kuruş çıksın diye pazara getiriyorum”

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Elif Ekin SALTIK
Diyarbakır

Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Şehitlik Mahallesi’nde haftada bir gün kurulan, gıdadan, elektronik eşyaya, kıyafete aklınıza gelebilecek her şeyin satıldığı bit pazarı, alım gücü düşük yurttaşların en önemli uğrak yeri. Pazar günleri daha gün ağarmadan kurulmaya başlanan ve öğlen olmadan toplanan pazara pek çok yurttaş yağmur çamur demeden ikinci el ya da uygun fiyatlı sıfır ürünleri satmak ve almak için geliyor.

Alışveriş yaparken konuştuğumuz yurttaşlardan biri “İnsanlar ihtiyaçlarını gidermek için bugünü bekliyor, çünkü alabilecekleri tek yer bura. Pazar hep kalabalık ama bu hafta daha bir kalabalık” sözleriyle insanların yaşadığı ekonomik zorluğu özetliyor.

Sabahın erken saatinde, sisli ve soğuk havaya aldırış etmeden pazarın yolunu tutanları takip ederken, pazara yaklaşmamızla birlikte öbek öbek kalabalığı görüyoruz. Kimi pazarcılar ürünlerini tezgahlar üzerinde sergilerken kimi serdiği örtü üzerine koymuş sattığı malzemeleri.

Pazarı gezerken yaşlıca bir kadına yanaşıyoruz. Eşarp, kumaş vb. ürünler satıyor. Sabah ezanından sonra yola çıkmış. Pazarda yer bulamayınca gidecekken gençlerden biri yardım etmiş yer için. “Satış yok. Yeni kumaşa 50 lira diyoruz alan yok. 100 lira siftah yapmadım daha, bir de yol parası vereceğim. Bir oğlum var engelli, eşim hasta.” diyor.

"ÖLME DE NASIL YAŞARSAN YAŞA DİYORLAR"

Kışlık ayakkabılar, bot satan bir tezgaha yaklaşıyoruz. Satıcı “Satışlar iyi değil, fiyatlar uygun, çok pazarlık yapan oluyor ama milletin cebi boş” diyor.

Çocukları için pantolon beğenmeye çalışan bir kadın, “Kalabalık bir aileyiz geçimimiz çok zor. Allah’a emanetiz, ölme de nasıl yaşarsan yaşa diyorlar” diyor.

İkinci el kıyafetler satan yaşlı bir yurttaş ise “Satışlar berbat, sabah 4.30’da çıktım, 1 buçuk saat otobüs bekledim ve daha hiç satışım yok. Emekliyim, oradan buradan topladığım kıyafetleri üç beş kuruş çıksın diye pazara getiriyorum” diye konuşuyor.

Pestil, pekmez gibi ürünler satan bir pazarcı da satışların çok kötü olduğunu, kilo başına kendilerine 10 lira anca kaldığını dile getiriyor. “İnsanlar yarım kilo alabiliyor en fazla. Pazarlık yapan çok oluyor, sürümden kazanırsak kazanıyoruz” diyen pazarcı, “Depremzedeyim, konteynerde yaşıyorum, daha da yaşayacağız gibi görünüyor. Bizi oraya attılar, unuttular” diyor.

"DAHA UCUZ DİYE GELDİK AMA…"

300 liraya pantolon satan bir pazarcı insanların bir pantolon satın almak için 10 kez düşündüğünü belirtiyor. Alışveriş yapan bir kadın da “İstediğimiz her şeyi alamıyoruz. Daha ucuz diye geldik ama bura da dışarıyla aynı” diyor.

“Kampanyanın gerçek adresi burada” diyen bir tütüncü bağırıyor pazarın ortasında. Pazarın içine doğru ilerledikçe tütüncüler, elektronik eşyalar satan tezgahlar çoğalıyor. Örgü ürünlerini sergileyen yaşlı bir kadın kollarını birbirine dolayıp kendini ısıtmaya çalışıyor. Soğuk geçmesin diye tülbentini burnuna kadar çekmiş. “Saatlerdir buradayım daha hiç satışım olmadı. Bu hafta çok kötü satışlar. Yazın geçim daha iyi, kışın, ısınma, yeme, içme çok daha zorluyor” diye konuşuyor.

"BOŞ KALABALIK"

Pazarın çıkışında ceviz, fıstık satan bir kamyonetteki yurttaşlardan biri “Pazarın tadı yok, geçim berbat. İnsanlar bir kilo ceviz bile alamıyor, boş kalabalık” diyor. Sohbetimize dahil olan bir yurttaş ise “İki aydır gelmiyorum buraya, ilk defa böyle bir kalabalık gördüm. Çoğu kesim var, bugünü bekliyor ikinci el elbise alabilsin, bir ihtiyacını giderebilsin diye. İkinci elin bile pazarlığı yapılıyor. Biz de bir şekilde geçinmeye çalışıyoruz” şeklinde konuşuyor.

ÖNCEKİ HABER

Karadeniz İşçi Derneği: Yemekhane işçilerine kadro verilsin

SONRAKİ HABER

2024 İnsan Hakları Ödülü, Roboski kitabının yazarı Levent Gök’e verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa