Evrensel için yeni bir dönem
11 Aralık 2024 00:59

Hakan Fidan'dan Suriye açıklaması: Müttefiklerimizle iş birliği beklediğimizi dile getirmekten geri durmayacağız

TBMM Genel Kurulunda konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Dost ve müttefiklerimize mücadelemizde iş birliği beklediğimizi her fırsatta dile getirmekten geri durmayacağız" dedi.

Hakan Fidan'dan Suriye açıklaması: Müttefiklerimizle iş birliği beklediğimizi dile getirmekten geri durmayacağız

Fotoğraf: TBMM

TBMM Genel Kurulu'nda 2025 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'de yaşanan gelişmelere dair, "Dost ve müttefiklerimie mücadelemizde iş birliği beklediğimizi her fırsatta dile getirmekten geri durmayacağız" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda; TBMM, Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçeleri görüşülüyor. Grupların konuşmalarının ardından konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, şunları söyledi:

"Dünya kapsamlı ve baş döndürücü bir değişim ve dönüşüm döneminden geçmektedir. Teknolojideki atılımlar bu değişimi daha da hızlandırmaktadır. Devletlerin her alandaki politikalarında bu dönüşüm çağına ayak uydurma çabalarının izlerini görmekteyiz. Bugün uluslararası ilişkiler esasen yeni bir denge arayışındadır. Çevremizde ve farklı coğrafyalarda eş zamanlı yaşanan çatışma ve savaşlar 2024 yılında hız kesmeden devam etmiştir. Hasım ülke ve gruplar arasındaki siyasi, askeri ve ekonomik gerilim had safhadadır. 2025 yılında da Ortadoğu, Rusya- Ukrayna ve Afrika'daki istikrarı bozucu sınamaların devam edeceğini söylemek mümkün. Bu durum karşısında ülkeler savunma sanayindeki yatırımlarını ve savunma işbirliklerini güçlendirmektedirler. Son on yıldır artmakta olan küresel savunma harcamaları 2023 sonu itibariyle 2.4 trilyon doları aşarak rekor seviyeye yükselmiştir. Bu artış eğiliminin sürmesi beklenmektedir."

SURİYE'DEKİ GELİŞMELER

"Suriye halkı ve Suriye 8 Aralık itibarıyla yeni bir döneme girmiştir. Suriye krizinin başladığı ilk günden itibaren on üç yıldır devletimiz bütün kurumlarıyla bu krizi çok yakından takip etmektedir. Malumunuz, Suriye sadece Türkiye'nin komşusu olmakla kalmıyor, diğer ülkelerin de komşusu ve aynı zamanda küresel ve bölgesel hegemonların menfaat arayışında olduğu, düzen kurduğu, oyun kurduğu bir bölge hâline gelmiştir. Adeta bir matruşka gibi oyun içinde oyunun düzenlendiği, herkesin farklı stratejik hesaplarının yapıldığı, bu stratejik çıkarların kimin, ne zaman, nerede işine yarayacağının belirlenmediği, belirsizliklerle dolu farklı oyunların oynandığı bir coğrafyada Türkiye'nin on üç yıldır yürüttüğü stratejik sabırla, hikmetle, büyük bir azimle, dikkatle, rikkatle ördüğü politika bugün itibarıyla başka bir noktaya evrilmiştir."

YENİ SURİYE

"Halktan yükselen memnuniyetsizlik dalgası rejimin saldırıları nedeniyle yaşanan sivil kayıplarla birleşince Suriye rejimi tarihe karışmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız Suriye'de yaklaşan süreci öngörerek ülkemizle diyaloğun başlatılması ve muhalefetle ulusal uzlaşının sağlanması çağrısında bulunmuştur ancak maalesef rejim Suriye halkı yerine kendi dar çıkarlarını düşünerek bu fırsatı değerlendirmemiştir. Suriye halkına her zaman, her hâl ve şartta elini uzatan Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle Türkiye olmuştur. Uluslararası toplumun Suriye halkını kaderiyle baş başa bıraktığı bir ortamda Türkiye tek başına Suriye halkının yanında durmaya devam etmiştir. Bundan sonraki süreçte de tüm desteğimizle yanında durmaya devam edeceğiz. Huzurun ve barışın hakim olduğu, farklı dini ve etnik gruptaların yan yana sulh içinde yaşadığı bir yeni Suriye'nin hayata geçmesini bekliyoruz. Komşuları için istikrarsızlık üretmeyen bir Suriye'yi görmeyi arzu ediyoruz. Suriye'de yeni yönetim düzenli bir şekilde kurulmalıdır. Suriyeli muhaliflerin birlik içinde olması ve kapsayıcı bir hükûmet tesis etmeleri önemlidir. Artık ülkeyi birleştirme ve yeniden inşa etme zamanıdır. Savaş yüzünden evlerini terk etmek zorunda kalan Suriyeliler artık kendi topraklarına dönebilecektir. Türkiye Suriye'nin ulusal birliğine, istikrarına, egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve refahına büyük önem vermektedir. Bu amaca yönelik olarak bölge ülkeleriyle ve uluslararası aktörlerle çalışmalarımızı devam ettireceğiz."

"MÜTTEFİKLERİMİZE İŞ BİRLİĞİ BEKLEDİĞİMİZ DİLE GETİRMEKTEN GERİ DURMAYACAĞIZ"

"İsrail'in uluslararası hukuku yine yok sayarak bu kez Suriye'deki gelişmelerden çıkar sağlama çabalarına hız verdiğini de maalesef görmekteyiz. Suriye topraklarına giren İsrail işgalci zihniyetiyle Suriye'nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü hedef almaktadır, Suriye halkının barışa ve huzura yaklaştığı süreci tehlikeye sokmaktadır. Gazze'yi yerle bir eden İsrail şimdi de Suriyeli kardeşlerimizin geleceğini tehdit etmektedir. Netanyahu açıkça Golan Tepeleri'nin İsrail toprağı olduğunu açıklamakta beis görmemektedir; zihniyet değişmiyor. İsrail'in saldırganlığı, mezalimi ve hukuksuzluğu devam ediyor. Türkiye olarak her zaman olduğu gibi Suriyeli kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz. Öte yandan herkes şunu da iyi bilmeli ki Suriye'nin terörizmin yuvası olmasına izin vermeyeceğiz. DEAŞ ve PKK'nın mevcut durumdan faydalanmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Terörizmle mücadelemizi çok boyutlu ve dinamik stratejiler geliştirerek sürdüreceğiz. Dost ve müttefiklerimize bu mücadelemizde iş birliği beklediğimizi her fırsatta dile getirmekten geri durmayacağız."

IRAK İLE İŞ BİRLİĞİ

"PKK terör örgütü Türkiye ve Irak'ın ulusal güvenliğine ciddi bir tehdit teşkil etmektedir. Bu müşterek tehditle ortak bir mücadele gayesiyle 2024 yılında Irak'la ortak güvenlik ve terörle mücadele odaklı temaslarımızı yoğunlaştırdık. Irak 2024 yılında PKK'yı yasaklı örgüt ilan etti. Terör örgütünün Irak topraklarından tamamen tasfiye edilmesine yönelik çabalarımızı sürdürmekteyiz. Ayrıca, Suriye'de yaşanan son gelişmelerden sonra Irak'la olan iş birliğimiz, biliyorsunuz, daha bir önem kazanmış durumda. Irak'ın da uzun bir sınırı var, bizim de uzun bir sınırımız var; özellikle terörle mücadele ve sınır güvenliği başta olmak üzere ortak bir iş birliğine geçmek için her türlü adımı atıyoruz. İran'la da ilişkilerimiz ve yakın iş birliğimiz, bölgemizin içinde bulunduğu mevcut durum ve Orta Doğu'daki güç dengeleri düşünüldüğünde önem arz etmektedir. İran'a bölgede istikrarın sağlanması yönünde gerekli telkinlerde bulunmaya devam ediyoruz, bu yönde de birlikte çalışıyoruz. İlişkilerimizi daha da kurumsallaştırma ve ekonomik iş birliğimizi kuvvetlendirme çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor."

AZERBAYCAN-ERMENİSTAN

"Ülkemiz açısından kritik önemdeki Güney Kafkasya bölgesinde barış için bir umut ışığı bulunmaktadır. Azerbaycan-Ermenistan barışının tesis edilmesinde de yakın bir noktaya geldik. Barışın sağlanması, bölgeyi kalkındıracak ve yeni fırsatları beraberinde getirecektir. Türkiye bu süreçteki tüm çabalara destek vermektedir. Ülkemiz, taraflar arasında ara bulucular olmadan ikili temelde yürütülen müzakereleri desteklemektedir." (POLİTİKA SERVİSİ)

Evrensel'i Takip Et