11 Aralık 2024 02:45

Yurtlardaki sorunlarımız neler, nasıl çözülürler?

Yurdumuzda onlarca sorunumuz TBMM’ye kadar gitti ancak gördüğümüz gibi bu sorunlar ricayla çözülmeyecek. Temsilcilikler kurup mücadele etmekten başka çaremiz yok!

Paylaş

Umut YILMAZ

Gazi Süleyman Paşa Erkek Yurdu

Kocaeli

 

Sene başından beri yurdumuzda yaşanan sorunları Evrensel Gazetesi ve Genç Hayat dergisi aracılığıyla duyurmaya çalıştık. Öyle ki bazı milletvekilleri yurdumuzda yaşanan sorunları TBMM gündemine bile taşıdı. Ancak mevcut sorunlarımızın çözülmesi bir yana, sıkıntılar giderek arttı.

YEMEK BOZUK, TAVAN DÜŞTÜ, LAĞIM PATLADI…

Geçtiğimiz hafta üç arkadaşımızın yemekhanede yediği balık yüzünden zehirlenerek hastanelik olması, bir odada tavanın arkadaşımızın üstüne düşmesi, yemekhane katındaki salondan geçen lağım borusunun patlayarak etrafı idrar basması gibi birçok olay yaşandı. Patlayan lağım borusundan etrafa saçılan idrarın temizlenmesi iki gün sürdü. Bu, birçok arkadaşımızın tüberküloz gibi hastalıklara yakalanmış olabileceği anlamına geliyor.

Yurt yönetimi ise yaşadığımız sorunlar karşısında asla somut adımlar atmıyor. Yurt müdürü izinde olduğu için vekaleten bir müdür gönderildiğini öğrendik geçtiğimiz haftalarda. Kendisiyle konuşan arkadaşlarımız müdürün öğrencilerin sorunlarıyla ilgili konuşmaktansa “yemekhaneye şortla inmeyin” gibi uyarılar yaptığını anlatıyor. Asansörden düşen arkadaşlarımızdan birisi medyaya görüş verdiği için tehdit edilmişti ayrıca.

1-2 ay önce TBMM gündemine kadar giden yemekhane sorununu hatırlayalım. Yemeklerden taş, böcek, diş gibi şeyler çıkıyordu. Yurt yönetimi de bu meselenin gündem olması ile yemekhaneye bir iletişim masası açtı ancak bu masanın başında aylardır kimse durmuyor. Ya da duş başlığı, klozet kapağı gibi demirbaş yurt eşyaları kırık/bozuk olan odalar var mesela. Arkadaşlar bunlar için şikayetçi oluyor. İdareciler bu ihtiyaçları listeye not ediyor ancak arkadaşlarımız aylardır kapaksız klozete oturduğunu, “fıskiye” ile duş aldığını söylüyor.

ÇÖZÜM BİZDE, KENDİ ELLERİMİZDE

Peki biz bu sorunlar karşısında ne yapıyoruz? Yüzlerce kişinin bulunduğu gruplarımız var. Ancak bu gruplarda yaşadığımız sıkıntılara karşı ne yapabileceğimizi konuşmak varken yeteneklerimizi ticarete döküyor ve karşılaştığımız problemleri şakaya vuruyoruz. Gruplar ikinci el eşya, sigara veya tost, tatlı gibi yiyecekleri satmak için kullanılıyor.

Değil TBMM, Cumhurbaşkanı’nın doğrudan kulağına da gitse ricayla yaşadığımız sorunlar düzeltilmeyecek. Kamuda Tasarruf denilen paketin kendisi bu sonuçlara gebedir çünkü. Ülkenin içerisinde bulunduğu krizden çıkması için kemer sıkma politikaları uygulanıyor ve bu kemer de hep öğrencileri, işçileri ve yoksulları sıkıyor. Zenginlere teşvikler verilmeye, vergi borçları silinmeye devam ediliyor. Bu gidişata dur denmediği müddetçe de bu tablo böyle çizilmeye devam edecek.

Ezcümle, KYK yurtlarında yaşayan öğrenciler olarak karşılaştığımız problemler karşısında ses çıkartmalıyız. Bunun için yaşadığımız yurtlarda öğrenci temsilcilikleri kurmalıyız. Yaşadığımız problemlere karşı çözüm yollarını tartışmalı ve taleplerimiz için sonuna kadar mücadele etmeliyiz. Öğrenciler olarak birbirimize güvenmeli ve tepkimizi soğutmaya, şevkimizi kırmaya, ümidimizi tüketmeye çalışanlara karşı dikkatli olmalıyız. Korkularımızı törpülemeli ve harekete geçmeliyiz. Ne kadar geniş birliktelikler kurarsak o kadar güvenli bir mücadele platformu oluşturmuş oluruz ve o kadar kazançlı çıkabiliriz. Tabii bunun için harekete geçmek gerekiyor. Çünkü uzun soluklu bir süreçten bahsediyoruz. Yeterince uğraşırsak bütün taleplerimize ulaşabiliriz. Çünkü mücadele edenler er ya da geç kazanır!

ÖNCEKİ HABER

Konteynerde eğitim: Öğren öğrenebilirsen

SONRAKİ HABER

Bu düzende ezilmek, hor görülmek ve itilmek var

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa