11 Aralık 2024 02:46

Bu düzende ezilmek, hor görülmek ve itilmek var

Ensar

Kayseri

Bir semt genci olarak sizlere semt gençliğinin içerisinde bulunan sorunları, gençliğin nasıl bir tartışma sürdürdüğünü, nasıl bir yol izlediğini, gelecek hakkında neler planladıklarından bahsedeceğim. Semt gençliğinin içerisinde bulunan sorunların ilk başı bilgisizlik ve okumama isteği geliyor. İktidar semt gençliğini yozlaştırıyor. Şu an okullarda gerici eğitimin verilmesi, gençliğin ilgili olduğu alanlarla ilgilenmenin ekonomik düzeyde zorlaması gençliği farklı yollara itiyor. Onları uyuşturmak için farklı farklı şeyler deniyorlar bunun en başında da uyuşturucu geliyor. Gençliği uyuşturucu ve kavga gibi kapitalizmin yönettiği konulara saptırıyorlar. Gençleri olabildiğince bu konulara yönlendiriyorlar ki gençlik okumasın ve sorunlarının farkında olmasın. Buysa mevcut tek adam iktidarının işine yarıyor. Gençliğin bilim ile uğraşmaması için onlara bir sürü oyalanacak konu buluyorlar. Mafyayı yoksul emekçi mahallelerine sokarak mahalleleri onlara teslim ediyorlar. İktidarın semtlere uyuşturucuyu sokması da buna örnek gösterilebilir. Gençlerde bu maddeye alıştıktan sonra para yetiştirememeye başlıyorlar. Gençlerin çoğu ekonomik zorluklardan dolayı uyuşturucu satışını hızlı ve kolay para kazanmanın bir aracı olarak değerlendiriyor. Semt gençliğinin içerisindeki tartışmaların hemen hepsi onları geriye düşürecek konular, hep bir kavga hep bir heyecan arayışı var. Bazı internet dizilerinin de özentisiyle mafyalaşma ve çeteleşme daha da yaygınlaşıyor.

MADDE BAĞIMLILIĞINA KARŞI AYRILAN BÜTÇE 344 TL

Uyuşturucuya karşı mücadele için iktidarın açıkladığı bütçe toplam 48 milyon 171 bin TL. Bu konuda 140 bin gence ulaşmak hedefleniyor. 140 bin genç üzerinden hesap yapıldığında kişi başı 344 TL ayrılmış oluyor. Eğitim vermek önemli de olsa tek başına yeterli değil. Yaşanan ekonomik kriz, gençlerin yaşadığı psikolojik problemlere yeterli desteğe ulaşamaması da uyuşturucunun yaygınlaşmasında bir etken. Semt gençliğinin gelecek planları çoğunlukla fabrika, atölye gibi alanlarda çalışmak var. Bu düzende ezilmek, hor görülmek, itilmek ve kakılmak var. Düşük maaşlara patron sınıfına büyük meblağlar kazandırmak var. Çoğu fabrikaya girerim çalışırım, çoğu bir şekilde ekmeğimi bulurum diyor. Çoğu ise genç yaşta okulu bırakarak çalışmaya başlıyor. Aile baskısıyla “Bak daha evleneceksin, evin araban yok.” gibi sözlerle onları çoğu şeyden soğutuyor. Hayallerinde avukat, doktor olmak isterken o soğuk fabrikalarda, atölyelerde tozun, kirin içinde buluyorlar kendilerini. Bunların hepsi kapitalizmin bize dayattığı gelecek planından başka bir şey değildir. Semt gençliğini talepler etrafında bir mücadelede birleştirmek mümkün. Yanlarına oturup iki sohbet etsek, onların dertlerini dinlesek, ekmeğimizi paylaşsak, bize dayatılan şeyin çaresizlik olmadığını, geleceksizlik batağına nasıl karşı koymamız gerektiğini anlatmalıyız.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et