İktidar gazetelerindeki sevinç yerini endişeye bıraktı
İktidar gazetelerinin Heyet Tahrir Şam'ın Suriye'yi ele geçirmesi sonrası yaşadığı sevinç kısa sürdü. İsrail saldırıları sonrası gazeteler 'Suriye'yi böldürmeyiz' manşetleriyle çıktı.
Fotoğraf: Mohammed Nammoor/AA
Gözde TÜZER
ABD’nin desteklediği ve hatta yabancı terör listesinden çıkarmanın yollarını değerlendirdiği cihatçı Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) Suriye’ye girmesi sonrası iktidar ve gazetelerinin sevinç sesleri yerini “endişeye” bıraktı. İsrail’in Suriye’de Golan Tepeleri’nden sonra Şam’a doğru ilerlemesi üzerine; iki gün önce “Suriye artık özgür” manşetleri atan iktidar gazeteleri Erdoğan’ın ağzından “Suriye’yi böldürmeyiz” manşetlerini kullandı. Halbuki dış politika uzmanları; İsrail’in Gazze ve Lübnan’dan sonra Suriye saldırılarının çok yakın olduğunu ifade ediyordu.
İktidara yakın yazarlar da benzer yaklaşımlar sergiledi. Abdülkadir Selvi’ye göre, Esad ülkesinden kaçarken silah depolarını, füze başlıklarının olduğu merkezleri ve savaş uçaklarının yerlerini İsrail’e verdi. Hilal Kaplan ise Erdoğan’ın ““Hâlâ Esad ile görüşmeyi umuyorum” sözlerini unutup CHP’ye yüklendi ve “Özgür Özel'in Esed'in düşmesine bir kala ‘Esed ile görüşmeliyiz’ çıkışını bir gaf olarak değerlendirmek hata olur” diye yazdı.
‘SURİYE’Yİ BÖLDÜRMEYEN’LER, SMO’DAN MEMNUN
Yeni Şafak gazetesi “Suriye’ye saldıran karşısında bizi bulur” manşetini kullandı. Erdoğan’ın İsrail’i uyardığını yazan gazete Erdoğan’ın “Suriye topraklarının bütünlüğüne yönelik her saldırı, karşısında Suriye halkıyla birlikte bizi bulacaktır” ifadelerini kullandı. Türkiye tarafından desteklenen, eski adı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), yeni adı ise Suriye Milli Ordusu olan cihatçı SMO’nun Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu alanı ele geçirmesini memnuniyetle karşılayan Yeni Şafak “Süleyman Şah artık özgür” başlığını kullandı.
Hürriyet “Barış hayaline İsrail füzesi” manşetinde “Suriye 13 yıllık kanlı iç savaşın bitmesini kutlarken boşluğu fırsat bilen İsrail, bu ülkenin tüm askeri gücünü yok etme planını yürürlüğe koydu” ifadelerini kullandı. Aynı gazete MİT’in Kamışlı’da YPG’ye ait tırları vurmasını memnuniyetle karşılayarak “MİT, PKK’nın Suriye’den çaldığı silah ve mühimmatı vurdu” başlığını kullandı.
Sabah gazetesi ise “Dünyaya Suriye ültimatomu” manşetinde Erdoğan’ın “Bu saatten sonra Suriye’nin bir kez daha bölünmesine asla izin veremeyiz” sözlerine yer verdi. “Suriye’yi böldürmeyiz” manşetiyle çıkan diğer gazeteler ise Milat, Yeni Birlik, Türkiye ve Akşam oldu. Akşam gazetesi de Hürriyet gibi YPG’nin ele geçirdiği silahların MİT tarafından vurulmasına oldukça sevinmiş görünüyordu.
SÖZCÜ’DE YİNE MÜLTECİLER VAR
Sözcü ise mültecileri gönderme derdindeydi. “Suriye’ye dönüş planının detaylarına Sözcü ulaştı, Kesin dönüşü teşvik için yardım devam edecek” başlığını kullanan gazete “İçişleri Bakanlığı’nda yürütülen hazırlıkta ilkeler belirlendi. 2.9 milyon Suriyeliden çalışma izni olanlarla 300 bin öğrenci Türkiye’de kalacak” ifadelerini kullandı.
SELVİ: ESAD İSRAİL’E SALDIRI LİSTESİ VERDİ
İktidara yakın yazarların gündemi de Suriye oldu. Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi “Suriye’de ne oluyor, Esed’in kaçarken İsrail’e verdiği liste” başlığıyla kaleme aldığı yazısında “Suriye konusunda bunca bedel ödendikten sonra Türkiye’nin yeni süreçte elini eteğini çekmesini kimse beklemesin. Türkiye, yeni sürecin her aşamasında yer alıyor. Suriye konusunda en büyük bedeli ödeyen ülke Türkiye oldu. Erdoğan, siyasi geleceğini riske atma pahasına Suriyelilere sahip çıktı. Sonunda zafer Erdoğan’ın oldu” ifadelerini kullandı. Selvi’nin bir diğer iddiası ise; Esad’ın ülkeden kaçarken, İsrail’e, rejimin silah depolarını, füze başlıklarının olduğu merkezleri ve savaş uçaklarının listesini İsrail’e vermesi oldu.
KAPLAN ERDOĞAN’I UNUTTU, CHP’YE VURDU
"Sabah yazarı Hilal Kaplan ise “CHP’nin dış politika vizyonu” başlığıyla yazdığı yazısında; Özgür Özel'in "Beşar Esed ile görüşülmesi lazım" açıklamasını yazdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 Aralık’ta söylediği “Şam rejimi, Türkiye'nin uzattığı elin kıymetini bir türlü idrak edemedi, ne manaya geldiğini anlayamadı” sözlerini unuttu ve “Türkiye'nin ana muhalefet partisi, dış politikadan ‘anlayan’ yöneticileri aracılığıyla ülkemizin menfaatinde olan her uluslararası gelişmede Türkiye'nin karşısında yer almaktadır” diye yazdı.
ALTINOK: TRUMP NETANYAHU’NUN İPİNİ ÇEKECEK
Yine Sabah gazetesinden Melih Altınok ise “Suriye devrimi Türk-Rus ilişkilerini bozmasın” dedi. Suriye'nin normalleşmesinin önündeki tek engelin, “Esad kaçar kaçmaz Şam'ı vuran İsrail” olduğunu söyleyen Altınok “Netanyahu belli ki Trump işbaşı yapmadan karambolden yararlanıp Golan tepelerindeki İsrail işgalini genişletmek istiyor. Ama başaramayacak. Beklenenin aksine, ABD'ye astarı yüzünden pahalıya gelen Netanyahu yönetiminin ipini de Trump çekecek” iddiasında bulundu.
KÜÇÜK’TEN KUZEY IRAK ÖRNEĞİ
Türkiye’den Cem Küçük “Türkiye Suriye’de ABD ile karşı karşıya gelir mi?” başlıklı yazısında ise şöyle dedi: “Suriye’de yeni bir dönem başlıyor. Burada PKK/YPG’ye yer yok. Ama Kürt halkı için var. Türkiye’nin Suriye’deki ilişkileri Kuzey Irak’taki Kürtlerle ilişkisi gibi olabilir. Suriye’deki Kürtlerin temsilcisi asla PKK değildir. Türkiye ile kuracakları yeni ilişki Kürtler için de önemli ve faydalı olabilir. ABD’nin gazına gelmemeleri şart. Buna kendileri karar verecek.”