OSTİM’de işçilerin talebi zam, kaygısı işsizlik
OSTİM’de işçilerin gündeminde artan geçim kaygısı ve birçok iş kolunda yaşanan durgunluk var. Bu sebeple işsizlik kaygısı işçilerin zam talebinin önüne geçiyor.
Fotoğraf: Pixabay
Uğur DÜZGÜN
Ankara
OSTİM’de ocak ayı yaklaştıkça 2025 yılı ücretleri de merak konusu olmaya başladı. İşçilerin gündeminde artan geçim kaygısı ve birçok iş kolunda yaşanan durgunluk var. Yükselen kiralar, gıdadan birçok temel ihtiyaca artan masraflar karşısında daha zorlu bir senenin kapıda olduğu düşüncesine neredeyse ziyaret ettiğimiz her atölyede denk geliyoruz. MESEM’li çırak ve kalfalar dışında işçi ücretleri çoğunlukla asgari ücretin üzerinde. Görüştüğümüz deneyimli ustaların büyük bölümü 30 bin liranın üzerinde ücret aldığını, genç işçilerse fazla mesailere kalarak ustaların ücretlerine yakın ücretler almaya çalıştıklarını anlatıyor.
PATRONLAR DA ASGARİ ÜCRET ZAMMINI BEKLİYOR
Asgari ücretin sıcak bir gündem olmasının temel sebebini OSTİM’deki patronların da asgari ücrete bakarak zam yapması oluşturuyor. Bu nedenle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sermaye örgütleri veya iktidar sözcülerinden yükselen asgari ücrete yüzde 25 zam söylentisine tepki yüksek. Konuştuğumuz işçiler içerisinde kira, gıda, ulaşım masrafları, eğitim harcamaları vb. gibi birçok temel ihtiyacın faturası çoktan çıkmazı büyütmüş vaziyetteyken yeni yılda gelecek zamlarla yaşanacak senaryo karşısında iş yerlerinde duyduğumuz en düşük zam beklentisi yüzde 50 civarlarında. İşçiler şu an için ücretlere yönelik bir araya gelen veya patrona karşı çıkan iş yeri olmadığını söylüyorlar. İşverenin tutumu ve asgari ücrete gelecek zammın beklendiği ifade ediliyor.
‘ÜCRET ARTARSA İŞSİZLİK ARTAR’ KAYGISI
Düşük zam karşısında aldığımız yanıtlar yalnızca işçilerin birliğini veya daha yükseğini talep etme kararlığını yansıtmıyor. İktidara ve ekonomi politikalarına öfke yüksek olsa da özellikle genç işçiler daha yüksek ücret verecek iş yerleri arayacağını ifade ederken deneyimli işçiler içerisinde de atölyesindeki işçiye güvensizlik veya patronun kendilerini yanıtsız bırakmayacağı umudu beklentiyi büyüten faktörler arasında. Artacak ücretlerle birlikte işsizliğin de büyüyeceği söylentisi işçilerin kaygısını büyüten, frenleyen temel noktalardan birini oluşturuyor.
‘250 BİN LİRA BORÇLA YENİ YILA GİRECEĞİM’
Bakan Şimşek’le birlikte halka yönelik ekonomik baskının iktidar tarafından artırıldığını söyleyen 37 yaşındaki CNC operatörü bir işçi “Bizi cahil yerine koyuyorlar. Bir şeyden anlamadığımızı zannediyorlar ama biz farkındayız. Özellikle son 10 yıldır iktidarın neler yapmaya çalıştığını görüyoruz. Nice paralar yenilirken, ülkedeki madenler özelleştirilirken işçilere elde para yok diyorlar. Bizden kısıyorlar kendilerini besliyorlar. 40 bin liranın üstünde ücret alıyorum. Yine de geçinemiyorum. Asgari ücrete yüzde 25 zam yapıldığında vatandaş nasıl geçinecek? Biz savunma sektöründe çalıştığımız için ücretlerimiz daha yüksek, işler yoğun. Başka iş yerinde bu kadar yüksek ücret de bulamam. Ücretim 45 bin TL’nin üstüne çıksın diye de pazar günü hariç her gün tam mesai çalışıyorum. Evin ihtiyaçları, araba kredisi, çocuğun eğitim masrafları derken 250 bin TL borçla yeni yıla gireceğim. Bizim iş yerinde ustaların maaşı en az 70 bin TL olmalı, altına çalışmamalıyız” diyor. CNC operatörüne işçilere yönelik nasıl politikalar var diye sorduğumuzda şöyle devam ediyor: “Bizi saf zannediyorlar. Ülkede ne olup bittiğini bilmediğimizi düşünüyorlar. İnternetten takip ediyorum. Çayırhan madenini özelleştiriyorlar. Ülkenin her tarafı böyle. Satacak bir şey kalmadı elde. Peki bu özelleştirmenin bize ne faydası var? İşçiye kârı ne? Seçimle gönderemedik bunları. Bu çoğu insanın umudunu kırdı. Ücretlere dair ne yaparız diye düşünüyorum ama tek bir atölyede olmaz. Ülkenin değişmesi lazım.”
İŞTEN ATILMA KORKUSU ZAM TALEBİNİ BASTIRIYOR
34 yaşında bir kaynak ustası ise önce Kazan’da çalıştığını, daha yüksek ücret beklentisi ile OSTİM’e geldiğini söylüyor. Şu an ki ücreti 35 bin lira dolaylarında. Ocak ayını beklediğini, ücretinin en az 50 bin TL ‘ye çıkması gerektiğini söyleyen kaynak ustası, OSTİM, Kazan gibi sanayi bölgelerinde ücretlerin her bir atölye, fabrikada farklı olmasının beklentiyi düşürdüğünü söyleyerek, “Şu atölyede daha düşük gibi cümlelerle iş verenin bahanesi oluyor. Beğenmiyorsanız siz bilirsiniz ben işçi bulabilirim diyor. Her yerde başka bir ücret olunca da kimse kim ezilmiş kimin sorunu ne diye düşünmüyor. 3-5 bin lira daha yüksekse kendini düşünüyor. Ben zam talebimi dile getirsem yanımda durmayacaklar kapı dışarı kalacağım diye düşünmekten sesimi çıkarmıyorum” diyor.
Aynı iş yerinde çalışan 29 yaşındaki başka bir işçi de, “Çalışma koşullarımızı, iş yerinin ne kadar kirli ve pis olduğunu görüyorsunuz. Biz çalışma şartlarımız daha iyi olsun istiyoruz ama Ostim’de bunu nasıl yapacağız? Çalıştığımız yerler küçük, işsizlik artıyor. Ben de yükselsin isterim ama işçilerin yan yana gelmesine inancım az. Eğer OSTİM’de gerçekten işçilerin bir şey yaptığını görürsem ben de ses çıkarırım. İş yerinden çıkınca kirden, kokudan insanların yanına gitmeye utanıyorum.” diyor.
GÜNLÜK 5 BİN DOLARLIK MALA AYLIK 32 BİN TL ÜCRET
Artan borçlar nedeniyle işçilerin işsizlik korkusundan bir şey yapamadığını söyleyen CNC torna işçisi de OSTİM’deki durgunluğun geçmiş senelere oranla arttığını, iki aydan uzun süredir sipariş alamayan iş yerlerinin olduğunu söylüyor: “Düşük ücret için çırak çalıştırıyorlar. 3-4 tane çırak ancak bir ustanın ücretini alıyor. Mesaiye de kalmaya devam ediyoruz. Kârlarında da henüz bir düşüş görmedim. Ama sorsan işler durgun, iyi durumda değiliz cevabı alırız. Günlük 5 bin dolarlık mal üretiyorum. Mesai ile aldığım ücret aylık 32 bin TL. 87 saat de mesai yaptım. İşler böyle mi durgun? Bize mesaj veriyorlar. Ürettiğim malı aya vurun, adil ücret aldığımı düşünmüyorum. Ama gel gör ki herkes kendi makinesine bakmaya, kafasını kaldırmamaya devam ediyor” diyor.
PATRONLARIN KÂR YUVASI: MESEM
MESEM’li çırak ve kalfalara talep yüksek. Patronların dipsiz kâr kuyusunda onlar var. Hem ücretler düşük hem de çalışma şartları patronlara esneklik tanıyor. 14 yaşında kaynak bölümü öğrencisi bir MESEM’linin şartları OSTİM’deki çocuk işçilerin vaziyetini ve ücret beklentilerini ortaya koyuyor: “Haftada 5 gün OSTİM’de egzoz firmasında çalışıyorum. 14 bin TL ücret alıyorum. Mesai ücreti de dahil. Hafta içi akşam 8’de işten çıkıyorum. Günde yaklaşık 12 saat çalışıyorum. Pazar günleri de günlüğü 800 TL’ ye çadır dikim işlerine giderek ek iş yapıyorum. Geçinmek için evden 3 kişi çalışıyoruz. Ancak geçinebiliyoruz. Hem okulun verdiği para artmalı hem de iş yerinin verdiği para. Bu yaşımda ne ev yüzü ne sosyal bir hayat... Her şeyden uzağım. Uyku harici zamanım neredeyse yok. 3 haftadır halı sahaya gideceğim henüz vakit bulamadım. Buna rağmen bir asgari ücreti toplayamıyorum. Asgari ücret en az 30 bin TL olmalı ki biz de 20 bin TL’leri görelim.”