12 Aralık 2024 21:07

Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan "Hekimlik ve İnsan Hakları" konulu söyleşi

İzmir’de Türkiye İnsan Hakları Vakfı, “Hekimlik ve İnsan Hakları” başlıklı söyleşi yaparak, hekimlerin doğrudan ihlali görüp bunu gidermesinin insan hakları açısından önemli olduğu vurgulandı.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan "Hekimlik ve İnsan Hakları" konulu söyleşi

Fotoğraf: Bahar Emreoğlu/ Evrensel

Türkiye İnsan Hakları Vakfı, BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 76. Yılında Hekimlik ve İnsan Hakları başlıklı söyleşi gerçekleştirdi. Yapılan söyleşide hekimlerin hak ihlalleri karşısındaki müdahalesi konuşurken, insan hakkı ihlallerinin hastalarla birlikte hekimlere karşı da yapıldığı belirtildi.

İzmir Tabip Odası Toplantı Salonunda yapılan söyleşinin açılış konuşmasını İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Sekreteri Nuri Seha Yüksel yaptı. Yüksel, “BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 76. Yılı. Bu bildirgenin ortaya çıkartılması için yıllarca mücadele verildi. Mücadele hala devam ediyor çünkü hala tam olarak çözüm bulunamadı. Mücadelenin içinde yer almış çok kıymetli insanların yıllarca emek vermesi çok kıymetli. Mücadeleleriyle insanlık suçlarının ortağı olmama imkanını bize verdiler. Umarım bizler de onlar kadar güçlü olabiliriz ve bu mücadeleyi devam ettirebiliriz” diye konuştu.

Açılış konuşmasının ardından TİHV Kurucular Kurulu Üyesi Feride Aksu Tanık, TİHV Kurucular Kurulu Üyesi Zeki Gül ve TİHV Kurucular Kurulu Üyesi Nilgün Toker’in konuşmacı olduğu söyleşi gerçekleşti.

TİHV İzmirde insan hakları konusunda söyleşi yaptı

Fotoğraf: Bahar Emreoğlu/ Evrensel

“HASTANIN ZORLA MUAYENE EDİLMESİNİN TIPTA YERİ YOK”

İlk olarak konuşan TİHV Kurucular Kurulu Üyesi Feride Aksu Tanık, hekimlik ve insan haklarının tarihi sürecine değindi. Tanık bu süreçte olumsuz örneklerin olduğu kadar olumlu örneklerin de olduğunu ekledi. Haklar temelinde saldırıların olduğu bir ortamda bu başlığın tartışıldığını vurgulayan Tanık, “Haklarımızı tehdit eden neoliberal politikalar, sermaye ve militarizm var. Bunlar olmaksızın insan haklarının nasıl tehdit altında olduğunu ve nasıl korunabileceğini anlamak çok mümkün değil” ifadelerini kullandı. Bu sorun için TTB’nin bildirgelerinin olduğunu dile getiren Tanık, bu bildirgelerden en başta geleninin Hekimlik ve İnsan Hakları Bildirgesi olduğunu belirtti.

Ardından insan hakları ihlallerinden bahseden Tanık, cinsel suç mağdurlarının muayenelerinde etik yaklaşımlar ve hukuki sonuçlara ve kelepçeli muayeneye değindi. Cinsel suçlar kapsamında yapılmak istenen muayenelerin ancak hasta kabul ettiğinden sonra yapılabileceğini belirten Tanık, “Hastanın zorla muayene edilmesinin tıpta yeri yoktur” diye konuştu.

Ardından söz alan TİHV Kurucular Kurulu Üyesi Zeki Gül ise şahit olduğu vakalardan örneklerle hekimliğin insan hakları konusundaki önemini anlattı.  TTB’nin insan hakları konusunda çok önemli bir yapı olduğunu vurgulayan Gül, “Yapılan birçok yenilik, birçok mücadele hattı bu salondan çıkmıştır. Onun için TTB insan hakları için mücadele konusunda çok önemli bir yapıdır” dedi. 

“İNSAN HAKKI İHLALLERİ HEM HEKİMLERE HEM DE HASTALARA YAPILIYOR”

Son olarak söz alan THİV Kurucular Kurulu Üyesi Nilgün Toker ise “Hekim ve hasta arasındaki doğal ilişkiyi neoliberal politikalar tamamen bozdu” diyerek sözlerine başladı.

İnsan hakkı ihlallerinin hastalarla birlikte hekimlere karşı da yapıldığını vurgulayan Toker, “Hekimlerin en önemli haklarından olan uygun ve güvenilir çalışma hayatları yok edildi” ifadelerini kullandı. Hekimliğin insan haklarıyla ilerlemesinin insanlık onuruna saygı olduğunu söyleyen Toker, bir hekimin insanlık onuruna saygıyı çiğneyemeyeceği gibi buna sahip çıkma sorumluluğunun olduğunu vurguladı. “Hekimin acıyı görme, giderme, önleme, hakikati görme kapasitesi var.  Çünkü hekimin bilgisi var. Hekimlik ve insan hakları dediğimiz şey de hekimler ihlalleri görme, tanıma ve ihlalin giderilme sürecine katılmadır” diyen Toker son olarak “Hekimlerin doğrudan ihlali görmesi ve bunu gidermesi insan hakları açısından çok kıymetlidir” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et