OSTİM'de patronların kuralı: Kuralsız çalışma
Çalışan sayısının nerdeyse 150 bini bulduğu OSTİM ve İvedik Organize Sanayileri, sınırları ve barındırdığı 12 binin üzerindeki işletme sayısıyla, bugün neredeyse Anadolu’nun birçok şehrinden daha büyük, dev bir sanayi kenti haline geldi. Savunma yan sanayinden, iş makineleri sanayisine, metal sanayisinde kimyaya, plastikten makine eki
Sendikal örgütlülüklerden yoksun olmaları sebebiyle patronların kuralsız ve esnek çalışma uygulamalarının rahatlıkla hayata geçirildiği, patronlar cephesinden bu kadar “parlak” bir üretim potansiyeline sahip işçi havzasında, bu potansiyeli yaratan işçilerle çalışma koşullarını, çalışma saatleri ve mesai ücretleri özelinde konuşuyoruz.
HAFTADA 69 SAAT ÇALIŞMA!
OSTİM’de iş makinaları yedek parçası üretimini yapan bir firmada çalışan 27 yaşındaki işçi, daha önce büyük kütleli üretim yapan metal iş kolunda çalışırken işten çıkartıldığını söyledi. Çalışma hayatında karşılaştığı en büyük zorluğun alamadığı mesai ücretleri olduğunu vurgulayan işçi, OSTİM’de işe ilk başladığında mesai saatlerinin karşılığını ücret olarak aldıklarını, ancak şimdi yüzde 25’ini nakit, kalan yüzde 75’ini ise izin olarak aldıklarını ifade etti. İzne dönüştürülen mesailerin normal mesai gibi hesaplandığını aktaran işçi, pazar günleri ise tam gün mesai yapıp yarım gün izin aldıklarını belirtti. Yaşanan diğer bir problemi ise şu şekilde anlattı: “Haftanın altı günü sabahları işe saat 7:30 da başlayıp, 19:00’da paydos ediyoruz. Yani haftada 69 saat çalışıyoruz. Fazla çalışmalarımız da İş Kanununa uygun şekilde ücretlendirilmiyor.”
POSTA GEÇİŞİNDE DİNLENMEME!
Metal işleme atölyesinde CNC operatörü olarak çalışan bir işçi ise, alamadıkları mesai ücretlerinin yanı sıra posta değişimleri arasındaki sürenin çok kısa olmasından şikayetçi. Gece mesailerinde sabah altıda paydos ettiklerini, aynı gün on iki buçukta tekrar işbaşı yaptıklarını ifade eden işçi, “Arada olan bu altı saatte ben hangi ara eve geleceğim, hangi ara dinleneceğim, benim iş dışında başka hayatım olmayacak mı?” diyerek yeteri kadar dinlenemediklerini ve çalışmaktan başka bir şey yapamadıklarını vurguladı. İş Kanununda posta değişim süresinin en az 11 saat olduğunu söylediğimizde ise, kanunu bilmiyorum ama madem kanun öyle, uygulansın o zaman” dedi.
STAJYER ÖĞRENCİYİZ AĞABEY, NE MESAİSİ?
OSTİM Çıraklık Meslek Lisesi’nde lise son sınıf öğrencisi bir genç işçi ile de sohbet ettik. Henüz 16 yaşında bir çocuk, yani ‘Yasalara göre genç işçi’ ama kendisi ‘çocuk’. Fazla mesai ücreti alıp alamadığını sorduğumuzda, “Stajyer öğrenciye mesai mi olur ağabey? Şimdi ben mesai istersem patron beni yollayıp okul müdüründen başka bir öğrenci talep edecek. Patronlar da birbirlerinden çok haberdar, bir daha başka bir yerde de staj yapma olanağı da bulamam” dedi. Okulda bilimsel hiçbir ders görmediklerini, bu koşullarda üniversiteye de giremeyeceğini ve tekrar buralarda çalışmak zorunda olacağını ifade eden işçi, bu nedenle patronlara ses çıkaramadıklarını anlattı.
ÜLKÜ OCAĞI, AKP VE ÇALIŞMA KOŞULLARI
Ülkü Ocakları üyesi fakat seçimlerde AKP’ye oy veren 22 yaşındaki bir işçi, atölyelerinin 24 saat çift vardiya çalıştığını 12 saat gece mesaisi yaptıklarını belirtiyor. İş Kanuna göre, gece mesaisinde günlük çalışma süresinin en fazla yedi buçuk saat olabiliyor. Gece mesaisi kanuna uygun şekilde planlanmıyor, “peki fazla mesai ücretlerinizi alabiliyor musunuz”, diye sorduğumuzda ise “Biz haftalık sabit ücretimizi biliyoruz. Açıkçası İş Kanunu da bilmiyoruz. Ne kadar çalışınca az çalışmış oluyoruz, ne kadar çalıştığımızda fazla çalışmış oluyoruz bilmiyoruz, fazla mesai ücreti hak ettiğimizi de bilmiyoruz. Onun için patrondan da böyle bir talepte bulunmuyoruz” cevabını verdi. AKP’nin 10 yıldır hükümette olduğunu hatırlatıp, tekrar AKP’ye oy vermeyi düşünüp düşünmediğini sorduğumuzda yine AKP’ye oy vereceğini söyledi ve bunun nedenini söyle açıkladı: “Benim babam Çiller-Erbakan hükümetinde OSTİM’de çalışıyordu. O da benzer koşullarda çalışıyordu. O günden bu güne hayatımızda değişen bir şey olmadı. Bunun başa gelen partilerle ilgili olmadığını düşünüyorum. Patronlar ve işçiler var, işçiysen böyle yaşamak durumundasın.” (Ankara/EVRENSEL)