Macron’un ‘seçimi kaybedenler’ hükümeti: Yeni başbakan François Bayrou

Ali Rıza YILDIRIM
Strasbourg

Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, temmuz seçimlerinden birinci olarak çıkan Yeni Halk Cephesi’ne (NFP) hükümet kurma görevi yine vermedi. Macron, sadece üç ay dayanan ilk hükümetinde olduğu gibi yine seçimi kaybeden partilerden başbakan atadı. Macron’un yeni başbakanı, kendi iktidarında da bakanlık yapmış olan 73 yaşındaki siyasetçi François Bayrou oldu.

Fransa’da geçtiğimiz hafta mecliste yapılan güven oylamasıyla düşürülen Michel Barnier hükümeti yerine Cumhurbaşkanı Macron yeni başbakan atadı. Barnier hükümeti, 2025 bütçesini meclise sunmadan onaylama yolunu seçince hakkında gensoru verilmiş ve meclis oylamasıyla düşürülmüştü. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa’nın “milli çıkarları” gerekçesiyle NFP’nin en büyük bileşeni olan Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) ve aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) dışındaki tüm siyasi partilerle bir araya gelerek yeni başbakanını seçti.

10 Aralık’ta düzenlediği toplantı sonrası Macron, Barnier hükümetini destekleyen siyasi tabanı (milletvekili sayısını) genişletemediğini kabul etmesine rağmen, yeni başbakanın ismini 48 saat içinde açıklayacağını duyurmuştu. Macron’un yeni başbakanı yerel saatle 12.45’te açıklandı. Cumhurbaşkanlığı sarayından yapılan açıklamada, François Bayrou yeni başbakan ilan edildi.

Bayrou’nin kuracağı hükümetin düşmemesi için hangi partilerle koalisyon yapacağı büyük bir merak konusu. Macron’un bu süreçte hangi partilerle uzlaştığı da dikkatle takip ediliyor. Özellikle NFP bileşenleri olan Sosyalist Parti (PS) ile Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) arasındaki gerginliğin zirve yaptığı bir dönemde, sol ittifaktaki diğer partilerin nasıl bir tutum sergileyeceği belirsizliğini koruyor.

Tüm bu soruların yanıtı, hükümetin kuruluşuyla birlikte önümüzdeki günlerde netleşecek.

Başbakan açıklanmadan bir kaç saat önce LFI, Bayrou başbakan olursa düşürme çabasına gireceklerini açıklamıştı.

FRANÇOIS BAYROU KİM?

Bayrou, 25 Mayıs 1951’de doğdu ve uzun siyasi kariyerinde milletvekilliği, bakanlık ve belediye başkanlığı gibi önemli görevlerde bulundu. 2007’de kurduğu Demokrasi Hareketi (MoDem) ile merkezi siyasette etkili bir rol oynadı. Üç kez cumhurbaşkanlığına aday oldu, 2007 seçimlerinde Nicolas Sarkozy yerine Ségolène Royal’i desteklemesi, özellikle sağcı Sarkozy yanlıları arasında ona karşı kalıcı bir düşmanlık yarattı.

2017’de Emmanuel Macron’u destekledi ve kısa bir süre Adalet Bakanı olarak görev yaptı. Ancak hakkında çıkan skandallar nedeniyle istifa etti. Buna rağmen, 2020’de Macron tarafından Planlama Yüksek Komiseri olarak atandı ve siyasi etkisini sürdürdü. Bayrou, sağ ile iş birliği konusunda sık sık eleştirilere maruz kalmış bir figür olarak tanınıyor.

PS’NİN UZLAŞMACI TAVRI TARTIŞMA YARATIYOR

NFP ittifakındaki ikinci büyük parti olan Sosyalist Parti (PS) Genel Sekreteri, en yakınlarını bile şaşırtan bir hamleyle Macroncular ve hatta sağ partilerle “karşılıklı tavizler” temelinde diyalog kurmaya hazır olduğunu ifade etmişti.

10 Aralık’ta Elize’de gerçekleşen toplantıdan bir saat önce France Info’da yaptığı açıklamada, sol için son derece sembolik bir konu olan emeklilik reformunun iptal edilmesi dahil, “tüm konularda uzlaşmaya” açık olduğunu belirtmişti. Ancak reformun hemen iptali yerine bir “dondurma” önerisinde bulunmuş ve bu süreçte bir “finansman konferansı” düzenlenmesi gerektiğini vurgulamıştı. Bu açıklamalar, PS’nin sol tabanı içinde tartışmalara yol açmış ve hükümet kurma sürecinde parti içindeki dengelerin nasıl şekilleneceği merak konusu olmuştu.

Parti içinde LFI ile ittifaka karşı çıkanların 2025 yaz aylarında yapılacak kongrede şimdiki genel sekreter olan Olivier Faure’yi devirmek için tüm sosyal demokratları bir araya getirme çabasında olduğu biliniyor ve bunun da Faure’nin kararlarını önemli ölçüde etkilediği konuşuluyor. (DIŞ HABERLER)

Fransa’da siyasi kriz: Macron başbakan arıyor, Halk Cephesi dağılacak mı?