13 Aralık 2024 15:54
/
Güncelleme: 16:08

Güney Kore işçileri, işçi düşmanı ve darbeci başkana karşı 

Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu Uluslararası İlişkiler Direktörü Mikyung Ryu, işçilerin darbeci başkan Yoon Suk Yeol görevden alınana kadar mücadele edeceklerini söyledi.

Güney Kore işçileri, işçi düşmanı ve darbeci başkana karşı 

Fotoğraf: Daniel Ceng/AA

Elif GÖRGÜ
İstanbul

Güney Kore’de devlet başkanının 3 Aralık’ta sıkıyönetim ilan etmesiyle başlayan siyasi kriz, karar geri alınmasına rağmen devam ediyor.

Öncelikle gelişmeleri hatırlayalım. 2022 yılında devlet başkanı seçilen Yoon Suk Yeol ve partisi Halkın Gücü (PPP) mayıs 2023’teki genel seçimlerde meclis çoğunluğunu kaybetti. Bu andan itibaren Yoon ve kabinesi siyasi olarak etkisizleşti. Meclis çoğunluğunu elde eden Demokratik Partinin ülke yönetimindeki etkisi arttı. Yoon, sıkıyönetim ilan ederek iktidarı yeniden ele geçirmeye çalıştı. Ancak kendi partisi dahil bu karara karşı çıktı ve karar hızla gerçekleştirilen bir meclis oturumuyla reddedildi. Yoon da kararını geri çektiğini açıklamak zorunda kaldı. Ancak her şey burada bitmedi. Toplumun büyük kesimi ve ülkenin işçi sendikaları konfederasyonu KCTU, Yoon’un görevden alınmasını talep ediyor. KCTU bu gerçekleşene kadar genel grev ilan etti. Bu arada Yoon’un azli için 7 Aralık’ta yapılan oylamada bu kez liderlerini destekleyen PPP, oylamayı engelledi. Yoon, hakkındaki “isyan” soruşturmasına rağmen hâlâ görev başında. Bedel ise Savunma Bakanı Kim Yong-hyun’a ödettirildi. Tutuklanan Kim, cezaevinde intihar girişiminde bulundu.

GÜNEY KORELİ İŞÇİLER HÂLÂ SOKAKTA 

Ülkede Yoon’un görevden alınması talebiyle sokakları ısıtmaya devam eden en örgütlü kesim hâlâ işçiler. Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu (KCTU) üyesi 200 bin işçi geçtiğimiz hafta grev yaptı. KCTU son olarak 12 Aralık’ta Yoon’un görevden alınması talebiyle başkent Seul’da büyük bir miting gerçekleştirdi. KCTU’nun Uluslararası İlişkiler Direktörü Mikyung Ryu, “Nisan ayında yapılan genel seçimlerde muhalefetin ezici bir zafer kazanmasının ardından Başkan Yoon, onay oranlarının düşmesiyle fiilen bir ‘topal ördek’ haline gelmişti” diyor ve Yoon’un sıkıyönetimin ilanının “Darbe ve ayaklanmadan başka bir şey olmadığını” söylüyor.

İŞÇİLERE KARŞI ÖZEL POLİS TİMİ KURMUŞTU

KCTU’nun Yoon’un görevden alınmasına karşı kararlı duruşu sadece darbe girişiminden kaynaklı değil. “Yoon yönetimi işçi sendikalarına karşı açıkça düşmanca politikalar izledi” diyen Mikyung Ryu, bu politikaları şöyle sıralıyor: “Sendikal hakları kriminalize etmek için ‘çalışma ilişkilerinde hukukun üstünlüğü’ kavramını yarattılar. Ki bu yasa sendikaların cezalandırılması anlamına geliyor ve sendikal faaliyetlere müdahale etmek için idari güç kullandılar. ‘İnşaat şantiyelerindeki yasa dışı faaliyetleri ortadan kaldırmak’ bahanesiyle özel bir polis soruşturma timi kurdular, bu özellikle endişe vericiydi. Bu özel tim, toplu pazarlık, sendika üyelerine iş bulma çabaları ve toplantılar düzenleme gibi rutin sendikal faaliyetleri 'gasp' ve 'gözdağı' olarak değerlendirerek suç saydı. Binden fazla sendika yetkilisi ve üyesi polis soruşturması için çağrıldı ve onlarcası hapse atıldı. Bu dönemde bir inşaat işçisi kendi canına kıydı.” 

Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu Uluslararası İlişkiler Direktörü Mikyung Ryu

Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu Uluslararası İlişkiler Direktörü Mikyung Ryu

İŞÇİ HAKLARINI İKİ KERE VETO ETTİ 

Yoon’un işçi düşmanlığı bu kadarla da kalmıyor, sendikaların uzun yıllar verdikleri mücadeleyle İşçi Sendikaları Yasası’nda yapılan değişiklikleri geçersiz kılmak için iki kere de başkanlık vetosunu kullanıyor. Mikyung, bu değişikliklerin taşeron işçilerin toplu sözleşme haklarını güvence altına almak için ‘işveren’ kavramının genişletilmesi, ‘endüstriyel eylem’ tanımının genişletilmesi ve greve katılanlara karşı ‘aşırı zarar’ taleplerinin sınırlandırılmasını içerdiğini belirtiyor.

KCTU ve üye işçilerin bu nedenle Yoon’un istifasını talep eden protestolarını sürdürdüklerine dikkat çeken Mikyung, “Sıkıyönetimin ilan edildiği 7 Aralık’ta ortaya çıkan bilgilere göre, Başkan Yoon’un derhal tutuklanmasını emrettiği kilit isimler arasında iktidar ve muhalefet partisi liderleri ile ulusal meclis başkanının yanı sıra KCTU Başkanı da yer alıyordu” diye de ekliyor.

Şu an için en temel taleplerinin Başkan Yoon’un görevden alınması olduğunu kaydeden KCTU Direktörü Mikyung Ryu, “İktidar partisinin yalnızca kendi siyasi çıkarlarına odaklandığı ve halkın Başkan Yoon Suk-yeol’un görevden alınması yönündeki talebine sırt çevirdiği bir durumda, KCTU tüm çalışanların ortak sesini yükseltmek açısından büyük önem taşıyor” diyor.

İŞÇİ SINIFININ SİYASİ OLARAK GÜÇLENMESİ GEREKİYOR 

Peki Güney Koreli işçilerin haklarının korunması ve ilerletilmesi için Yoon’un görevden alınması yeterli olacak mı? Mikyung’a göre “Sadece Yoon Suk Yeol’un görevden alınması tek başına işçilerin çıkarlarını koruyamaz.” 

KCTU, Yoon Suk Yeol sıkıyönetim ilan etmeden hemen önce bir politika konferansı düzenlemeye Kore toplumunu dönüştürmeye yönelik görevleri belirlemek ve stratejiler oluşturmak için örgüt çapında tartışmalar yürütmüş: “İşçi sınıfının siyasi olarak güçlendirilmesi, endüstriyel sendikal hareketlerin yenilenmesi ve güçlendirilmesi; teknolojik değişimler, iklim krizi ve demografik değişimler gibi çok katmanlı değişimlerin getirdiği geçiş sürecinde işçilere ve halka öncülük edecek stratejilerin geliştirilmesi tartışıldı. Halihazırda azil mücadelesine katılan kitlelerle birlikte bu hedefleri gerçekleştirmek için çalışacağız.”

Evrensel'i Takip Et