Köşeyi dönme değil, ay sonunu görme derdi
"Çoğunun 'Zengin olayım, buradan parayı kırayım' derdi yok. 'Biraz yan gelir olsun' kafasındalar. Çünkü çalışarak, daha fazla mesaiye kalarak ev araba gibi şeylerin elde edilemeyeceği umutsuzluğu var"
Görsel: Midjourney/Fırat Turgut/Evrensel
Sincan Organize Sanayi Bölgesinden bir işçi
ANKARA
Fabrikada canlı bahis çok yaygın. Yaşı kaç, çoluk çocuk var mı fark etmeden insanlar az da olsa paralarını canlı bahse yatırıyor. Bu aralar "Candy Crush" benzeri jöleli bir oyun var. O çok fazla oynanıyor. Genel olarak az meblağlarla oynansa da yüksek para yatırıp kazanan ya da kaybeden de var. Zaten biri belirli bir para kazandığında direkt çevresine söylüyor. Çevresi de onun gazıyla başlıyor, böylece fabrikalarda yayılıyor.
Çoğunun "Zengin olayım, buradan parayı kırayım" derdi yok. "Biraz yan gelir olsun" kafasındalar. Çünkü çalışarak, daha fazla mesaiye kalarak ev araba gibi şeylerin elde edilemeyeceği umutsuzluğu var. O yüzden başka yollardan gelir elde etme peşindeler. Konuya dair bir metal işçisi şunları söylüyor: “Benim işim olmaz bu şeylerle ama çevremde ilgilenen çok fazla insan var. 100 liralarla 1000 liralarla bunu yapmaya değmez. 1000 lira yatırıyorsun 40 yılda bir 10 bin lira kazanıyorsun. Onu da kazandım diye konuşuyorlar sağda solda. Kimse kaybettiğini konuşmadığından bahis kazandırıyormuş gibi görünüyor. Mesela bizim kuzen geçen 50 bin kazanmış onu söylüyor. Ama bu zamana kadar kaç 10 bin, kaç 20 bin kaybetti? Onu hiç söylemiyor.”
KİM NEDEN BAHİS OYNAR?
Sincan Organize Sanayi Bölgesinden bir işçi
ANKARA
Bahis bir miktar paranın verilip katlar halinde alınması veya kaybedilmesidir. Çoğumuzun en az birkaç kez denemişliği vardır. “Yav 50 lira atalım ne olacak” cümlesinin altında aslında daha önce duyduğu "Şu kişi şu kadar kazandı, şu kişi bu kadar kazandı" ifadeleri umutlarını tazeliyor. Sürekli teşvikler veren bahis siteleri insanların aklını çelmek için sürekli tuzaklar döşüyor. Ay başı geliyor, harcamalar yapılıyor, kalan para çok bir işe yaramıyor. Çünkü kayda değer para kalmıyor. Bunu da "bir umut..." diyerek katlamaya çalışıyor, günün sonunda ise olan yine ceptekine oluyor. Kumar zenginin hobisi, fakirin umududur. Bu umudu yukarıdan aşağıya pompalayanlar umut satarak para kazanır.