Hakan Fidan Şam Büyükelçiliği'nin yarın açılacağını söyledi
Esad'ın devrilmesi sürecini ve Suriye'deki gelişmeleri değerlendiren Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin Şam büyükelçiliğinin yarın faaliyete başlayacağını söyledi.
Fotoğraf: AA
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı canlı yayında ABD destekli cihatçıların Şam'ı ele geçirmesi ve Esad rejiminin düşmesi sürecine dair "Minimum can kaybı olması için 2 önemli önemli aktör (Rusya-İran) ile görüşmeler sürdürerek bunun kansız bir şekilde olmasının yolunu açtık” dedi.
İsrail'in mevcut saldırılarına dair soruya Fidan şu yanıtı verdi: "Bu strateji çok tehlikeli bir starteji, kendilerine haber yolladık, artık bi noktaları bombalamaktan vazgeçin."
Bakan Fidan, Suriye iç savaşının ardından sınır bölgesinde cihatçı grupların desteklenmesini "Suriye Milli Ordusu desteklenmeseydi, Suriye muhalefeti yok edilmekle kalmazdı milyonlarca mülteci Türkiye'ye gelirdi" ifadeleriyle savundu.
Fidan Kuzey ve Doğu Suriye'deki YPG varlığı ve ABD ile ilişkilerine dair soruya ise "YPG'nin ortadan kaldırılması bizim stratejik hedefimiz. Biz Suriye'deki kardeşlerimizin kendi topraklarındaki tehditi elemine etmesini bekleyeceğiz. Bir an önce Suriyeli olmayan YPG içindeki unsurların ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. YPG'nin bütün komuta kademesinin de ülkeyi terk etmeleleri gerekiyor. Daha sonra kalanların silahlarını bırakıp yaşamayı sürdürmeleri gerekiyor." ifadeleriyle yanıt verdi.
Öte yandan Fidan, Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği'nin yarından itibaren faaliyete geçeceğini açıkladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NTV canlı yayınında Seda Öğretir'in sorularını yanıtladı.
"RUSYA VE İRAN'LA GÖRÜŞTÜK"
"Rejim çöktüğü gece siz Doha Forumu’ndaydınız. Bu gelişme arifesinde Doha’da neler yaşandı? O masadakiler Esad’ın gideceğini biliyor muydu?" sorusuna Fidan, "İlk harekat başladığında Heyet Tahrir Şam tarafından, bizim şöyle bir okumamız vardı, daha önce de bunu yaşamıştık, muhaliflerin Hama'ya kadar geldikleri bir an vardı ama İran'ın güçlerini, Rusların ağır silah kullanmasıyla muhalifler maalesef çok gerilemek zorunda kaldılar. Daha sonra biz araya girdik, ateşkes anlaşmalarını yaptık. Daha sonra Astana süreci başladı. Aslında son 2-3 yıldır rejim çok zayıftı. Muhalefet Halep'e neredeyse silah atılmadan girdi. Rejim çok zayıf, biz almanın bir problem olmayacağını askeri, istihbari değerlendirmelerimiz de görüyorduk. Yapılması gereken en hayeti konu Rusların hayati olarak denkleme girmemeleriydi. İran Dışişleri Bakanı geldi, Ruslar ve İranlılarla bir araya geldik bazı konuları konuştuk. Rejim destek görseydi çok kanlı olabilirdi. Ruslar ve İranlılar baktılar ki bunu sürdürmenin bir anlamı yok, yani bi muhalefetin üstün cesareti ile ilerleyen bir haremat oldu. Minimum can kaybı olması için 2 önemli önemli aktör (Rusya-İran) ile görüşmeler sürdürerek bunun kansız bir şekilde olmasının yolunu açtık.
"İSRAİL'E HABER YOLLADIK"
Fidan, İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki askeri faaliyetlerine dair soruya ise "İsrail burada olabilecek en kötü senaryoyu belirleyip tedbir paketi geliştirmiş. Esad rejiminin kabiliyetlerini İsrail biliyordu. İsrail yeni yönetimin durduğu yerden emin olmadığı için bir strateji geliştirdi. Bu strateji çok tehlikeli bir starteji, kendilerine haber yolladık, artık bi noktaları bombalamaktan vazgeçin" diye yanıt verdi.
YPG ÜLKEYİ TERK ETMELİ
"Yeni dönemde sizce Washington'ın YPG ile ilişkisi nasıl şekillenecek? Bugün Blinken ile yaptığınız görüşmede bu konuyu ele aldınız mı? Amerika’nın Suriye’deki son gelişmelere yaklaşımı nasıl?"sorusuna da Fidan şu yanıtı verdi:
"Bizim pozisyonumuz değişmedi. ABD'den ve bazı Avrupa ülkelerinden muazzam bir destek almıştır PKK. Suriyeli Muhalifler yıllardır savaşıyorlar, bundan sonra Şam'daki yönetimin atacağı adamlar neticesinde YPG'nin çok fazla bir zemin bulamayacağını düşünüyoruz.
YPG'nin ortadan kaldırılması bizim stratejik hedefimiz. Biz Suriye'deki kardeşlerimizin kendi topraklarındaki tehditi elemine etmesini bekleyeceğiz. Bir an önce Suriyeli olmayan YPG içindeki unsurların ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. YPG'nin bütün komuta kademesinin de ülkeyi terk etmeleleri gerekiyor. Daha sonra kalanların silahlarını bırakıp yaşamayı sürdürmeleri gerekiyor.
Batılılar DEAŞ'lı olanları kendi vatanlarına getirmemek için başka bir terörist örgütü kullanıyorlar, bunun bize ürettiği yükü umursamıyorlar. Avrupalı devletlerin kendi DEAŞ unsurlarını alıp götürmesi gerekir. Avrupa'nın YPG tarafından sürekli şantaja tutulması akıl tutulması. DEAŞ'la mücadele dedikleri aslında DEAŞ tutuklarına yapılan gardiyanlık işi." (POLİTİKA SERVİSİ)