15 Aralık 2024 19:13
/
Güncelleme: 19:23

Malatya Emek Gençliği: Erdalların bayrağını en ileriden taşıyalım

Malatya Emek Gençliği; Erdal Eren'i andı. Gençliğin açlık, yoksulluk ve geleceksizlik cenderesinden kurtuluşunun kendi elinde ve örgütlü mücadelesiyle mümkün olduğu vurgulandı.

Malatya Emek Gençliği: Erdalların bayrağını en ileriden taşıyalım

Fotoğraf: Kıvılcım Eftelya/Evrensel

Malatya Emek Gençliği; Eğitim Sen Malatya Şube binasında, idam edilişinin 44. yılında Erdal Eren'i anma etkinliği düzenledi. Etkinlikte saygı duruşu, söyleşi, şiir dinletisi ve "Oğlunuz Erdal" belgeselinin gösterimi oldu; Erdal Eren'in son mektubu okundu.

Emek Gençliği adına konuşan Ali Hasöz, “Erdal Eren’in 12 Eylül faşist cuntası tarafından idam edilmesinin üzerinden 44 yıl geçti. Bu 44 yılda, Erdal'ın bize miras bıraktığı bağımsızlık, sosyalizm ve demokrasi mücadelesi yolumuza ışık olmaya devam ediyor” dedi. 

“İŞÇİ VE GENÇLİK EN ÖN SAFTA YERİNİ ALDI” 

Erdal Eren'in henüz 14 yaşında Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisiyken emekçi halkın çocuklarının eşit ve parasız eğitim alabilmesi için Ankara Ortaöğrenimliler Derneğinde (ANOD), mücadeleye atıldığını söyleyen Hasöz, “Erdal, daha sonra döneminin komünist gençlik örgütü Yurtsever Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu'na (YDGDF) üye oldu. İşçi grevlerinin, emekçi halkın direnişlerinin, gençlik mücadelesinin boy verdiği bu dönemde en ön safta yerini aldı” dedi. 

erdal eren anması

Fotoğraf: Kıvılcım Eftelya/Evrensel

"NEOLİBERAL POLİTİKALAR DARBEYLE HAYATA GEÇİRİLDİ"

12 Eylül döneminin koşullarından bahseden Hasöz, “Uluslararası ve ülke içindeki sermaye gruplarının çıkarlarını gözeten neoliberal kapitalist ekonomik politikalar darbeyle birlikte hayata geçirilmeye başlandı. 24 Ocak kararları ile birlikte uluslararası kapitalizmin önündeki tüm engeller kalktı, özelleştirmeler ve esnek çalışmanın önü açıldı. Bir yandan da uygulamaya konulan 12 Eylül darbe anayasası ile de grev ve sendikal faaliyetler baskılar ve yasaklamalarla karşı karşıya geldi” diye belirtti.

AKP iktidarının 12 Eylül mirasını sahiplenerek sürdürdüğünü söyleyen Hasöz, “Gençliğin, işçi ve emekçilerin mücadelesini şiddetle bastırmaya çalıştığını, sermayenin ağır sömürü koşullarına öncülük ettiğini, ekonomik krizin yükünün gençliğe ve emekçilere yüklediğini görüyoruz” dedi. 

AÇLIK, YOKSULLUK VE GELECEKSİZLİK CENDERESİ

Gençliğin kendisini; açlık, yoksulluk ve geleceksizlik cenderesinde bulduğunu söyleyen Hasöz, “Üniversite gençliğinin barınma ve beslenme sorunu katlanıyor, ders materyallerine erişimi zorlaşıyor, üniversitelerdeki demokratik kazanımlar atanmış rektörlerle engelleniyor, fakülteler sermayenin iş gücü ihtiyacına göre şekillenen merkezler haline getiriliyor. Liselerde ÇEDES uygulamalarıyla dinci ve gerici politikalar empoze edilmeye çalışılarak bilimsel ve laik eğitimin kırıntıları da yok etmek hedefleniyor. MESEM projesiyle, meslek liseleri çocuk işçiliğin meşru hale geldiği ve sermayenin ucuz iş gücü ihtiyacını giderdiği alanlar haline getiriliyor” diye vurguladı.

“ERDAL, GENÇLİĞİN MÜCADELESİNDE YAŞIYOR” 

Son olarak Hasöz, “Bugün burada Erdal'ı anarken; gençliğin en acil talepleri etrafında bir araya gelerek mücadelesini başlattığı, sürdürdüğü ve ileriye taşıdığı yerde onun yaşadığını biliyoruz. Öğrencilerin parasız, bilimsel, demokratik ve anadilde eğitim; üniversitelilerin demokratik ÖTK; işçilerin sendikal hak ve özgürlükleri; emekçilerin insanca yaşam ve çalışma koşulları mücadelesinin içerisinde Erdal yaşıyor. Erdalların, Sinanların, Denizlerin bıraktığı mücadele bayrağı bugün bizlerin ellerinde. Bizlere düşen bu bayrağı en ileriden taşımaktır” diyerek sözlerini sonlandırdı. 

Emek Gençliği MYK üyesi Nurgül Deniz, “80 darbesinden sonra cuntanın ilan ettiği haberlerden biri 50 bin işçinin çalışmaya geri dönmesiydi. Bunların arasında 30 bin metal işçisi vardı. Dün iktidar milli güvenlik gerekçesiyle metal işçilerinin grevini yasakladı. Dolayısıyla bugün Erdal'ı anmak o gün bir araya gelip 17 yaşında bir çocuğun arkasından gözyaşı dökmekten ibaret değildir” dedi. 

“ERDAL'I ANMAK METAL İŞÇİLERİNİ DESTEKLEMEKTEN GEÇİYOR” 

Bugün Erdal'ı anmanın Kürt halkının, kadınların eşitlik özgürlük mücadelesinin bir parçası olmaktan, Erdal'ın devrettiği bayrağı devralmaktan ve öğrenci gençliğin parasız, bilimsel, demokratik ve laik bir eğitim mücadelesinin bir parçası olmaktan geçtiğini söyleyen Deniz, “Bugün Erdal'ı anmak, anlamak Suriye'de, Ortadoğu’da, ülkemizde savaşa karşı barışı inşa edebilmek mücadelesinin içerisinden, metal işçilerinin yasaklanan grevini desteklemekten, Erdal'ın örgütünün mirasçıları olan genç komünistlerle birlikte hareket etmekten, yan yana gelmekten, Emek Gençliği'nde bir araya gelmekten geçiyor.” diye belirtti. (Malatya/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et