16 Aralık 2024 04:25

Ver mehteri, çıkar kanunu!

Çevre Bakanlığına verilen yeni yetkilere göre devletin, kamunun, vatandaşın mülkünün korunmasına dair bir güvenlik kalmıyor. Yetkiler çevre ve kent talanlarının da önünü açacak şekilde düzenlenmiş.

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel 

Paylaş

Mimar Osman Güdü

George Orwell’in sözü ile başlamak istiyorum. “Aslında hiçbir şey yasa dışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu.” Bu söz bizim son yirmi yıllık yönetim anlayışımıza ne kadar oturuyor değil mi? Bir gece yarısı çıkarılan kanun hükmündeki kararnameler, süresi belirli yasa ve düzenlemeler, adrese teslim ihaleler, sisteme hizmet edecek yasa ve düzenlemeler.

12.Aralık.2024 Perşembe günü 32750 sayı ile Resmi Gazete’de yayımlanan “Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 5.12.2024 tarihinde kabul edilip, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanunda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının görev ve yetkilerini belirleyen bazı maddelerdeki değişiklikler, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının mevcut sisteme hizmet edebilmesi adına her türlü düzenlemeyi getiriyor. Bu kanun içeriğinde madde 9-B) bendinde; Ana fikirleri içeren, Cumhurbaşkanınca yetkilendirilen alanlar, mülkiyeti kamuya ait arsa ve araziler üzerinde yapılacak her türlü yapı, harita, her ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını, arazi ve değişiklikleri resen yapmak, yaptırmak, onaylamak, ruhsat ve yapı kullanma izni veriyor. 9-C) bendinde de; gecekondu, kıyı alanları ve tesisleri ile niteliğinin bozulması nedeni ile orman ve mera dışına çıkarılan araziler, kentsel ve kırsal alanlarda yenileme ve dönüşümüm usul ve esaslarını belirlemek, Bakanlıkça belirlenen finans ve ticaret merkezleri, fuar sergi alanları, eğlence merkezleri, şehirlerin giriş düzenlemeleri gibi alanlarda her ölçekte harita, plan arazi ve arsa düzenlemelerini, yapı projelerini yapmak, yaptırmak, ruhsatlarını ve yapı kullanım belgelerini vermek, kat mülkiyetinin kurulmasını sağlıyor. 9-Ç) bendinde ise; devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, hazineye, kamu kurum ve kuruluşlarına veya gerçek kişilere ait yerlerde, üzerinde kamu veya özel sektör tarafından gerçekleştirilecek olan yatırımlara ait her ölçekte, çevre düzeni ve uygulama imar planlarını yapmak, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni vermek, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verebiliyor. Aynı kanunun 9. maddesinin G) bendinde ise 6306 sayılı Kanun kapsamında kalan alanlarda her ölçekte plan, arazi ve arsa düzenlemesi yapmak ve tasarım projelerini onaylamak, 9-Ğ) bendinde yetkinin en üst kullanımı ile, Cumhurbaşkanınca belirlenen proje kapsamı içinde  kamuya ait tescilli araziler, tescil dışı araziler, muvafakati ile özel kişi veya kuruluşlara ait arazilerin yeniden fonksiyon kazandırılmasına ait her türlü ölçekte etüt, harita, plan, kamulaştırma, arazi ve arsa düzenlemesi yapmak, onaylamak, ve 9 maddenin son  I) bendinde ise ; tüm bu yetkilerin karşısında olacak ve anayasal kuruluşlar olan kurumları direk hedef alan kanun, “Bakanlığın görev alanına giren konularla ilgili olarak mimarlık ve mühendislik meslek kuruluşlarını denetlemek” ibaresi ile  yürürlüğe girdi.

Yukarıda bu kanunun bazı bentlerine ait düzenlemelerin önemli olan bölümlerini yazdım. Çıkan kanunun verdiği yetkileri bir düşünecek olursak, ne devletin, kamunun, ne de vatandaşın mülkünün korunmasına dair hiçbir güvenliğinin olduğunu görürüz. Yetkilendirilmiş ve alınmış kararları uygulayan bir noter görevi görecek bakanlığın bu yetki alanları içinde neler yapabileceğini varın siz düşünün. Demokratik hak ve özgürlüklerinin her alanda askıya alındığı bir dönemde, kamu hakları adına mücadele eden, TMMOB ve ona bağlı mimarlar odası başta olmak üzere tüm meslek odalarının da kollarına kelepçe takacak bu kanun, kamu alanları, çevre ve kent talanlarının da önünü açacak şekilde düzenlenmiştir. Bölgemizdeki savaşlar, ülkedeki yoksulluk, hukuksuzluk, adaletsizliğin, toplumu etkisine aldığı bir dönemde çıkarılan bu tür yasalar ülkenin ve rejimin de geleceğini tehdit etmektedir. Ana muhalefet partisinin veya duyarlı yüz milletvekilinin yapacağı girişim ile Anayasa Mahkemesi bu tartışılmalı yasayı hükümsüz kılabilir. Bu ülkenin geleceğine teminat olacakların artık sahneye çıkması gerekmiyor mu?

ÖNCEKİ HABER

CHP'li Kaya: Kadınları yaşatamayan anlayışın bütçesini reddediyoruz

SONRAKİ HABER

Erdal Eren Diyarbakır ve Van’da anıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa