Grevleri yasaklanan metal işçilerini ziyaret eden EMEP: Omuz omuza olacağız, birlikte mücadele edeceğiz
Emek Partisi, MESS’in yüzde 40 dayatmasına karşı greve çıkan ve grev yasağını tanımayarak direnişi sürdüren GE GridSolutions, Hitachi Energy ve Schneider Elektrik işçilerini ziyaret etti.
MESS'in yüzde 40 zam dayatmasını kabul etmeyen metal işçilerinin grevleri AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yasaklandı. Gebze'de yasağa karşı grevlerini sürdüren GE GridSolutions, Hitachi Energy ve Schneider Elektrik işçilerini ziyaret eden Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel ve beraberindeki heyet, "Bu dayatmalara karşı omuz omuza olacağız, hep birlikte mücadele edeceğiz" dedi. Patron örgütü MESS'in yüzde 40 zam dayatmasını kabul etmeyen Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin grevi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Resmi Gazete'de yayımlanan kararıyla yasaklandı. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'yla (MESS) yürütülen toplu iş sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası; GridSolutions, Hitachi Energy, Schneider Elektrik ve Arıtaş Kriyojenik fabrikalarındaki greve çıkmıştı.
"SERMAYEDEN YANA TAVIR ALIYORLAR"
Gebze, Dilovası ve Çayırova'da grev çadırlarını ziyaret eden Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel ve beraberindeki heyet, metal işçileriyle bir araya geldi. "Metal işçisi yalnız değildir", "Yaşasın sınıf dayanışması" ve "Grev haktır engellenemez" sloganlarının atıldığı ziyaretlerde konuşan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, "Memleketin hali ortada ve bu sefalet, kölelik düzeninde en çok ezilen, en çok mağdur edilen ama ülke zenginliklerini yaratan, fabrika üzerine fabrika koyanların, kârlarını büyütmesinde rol oynayan siz işçilerin bugün gündemde sözü, düşüncesi, talebi önerisi, dikkate dahi alınmıyor. Bütçe görüşmelerinde bu kaynaklar nereye gidiyor diye sorduğumuzda, esas itibari ile bu fabrikanın patronu gibi, sermaye sınıfının temsilcileri, onların milletvekilleri, bu konularda sermayeden yana tavır alıyorlar. Bu yetmezmiş gibi, ülkeyi saraydan yöneten tek adam, cumhurbaşkanı Erdoğan, patron örgütü MESS'in talebiyle, sizlerin hak arama mücadelesini, direnişini, grevini, yasakladı. Anayasal hak olan ve Anayasa Mahkemesi'nin yasaklanamaz dediği grev hakkını, ülkeyi keyfince yöneten, hukuk tanımaz mahkeme kararlarına uymayan bir anlayış, sözde ertelemeyle grevlerinizi yasakladı. Gerekçesi bildiğimiz gerekçeler, 12 Eylül Anayasası'ndan kalma gerekçeler, genel sağlık, milli güvenlik gibi, oraya buraya çekilebilecek gerekçeler. Biz MESS'i Özallardan, Demirellerden biliyoruz. Onların emrinde çalıştılar. Menderes döneminden bu yana, bu ülkede üretimin motor gücü olan metal işçilerini kölece çalıştırmak için devreye soktukları bir örgüt" dedi.
"YASAKLAR, ZORBALIK, DESPOTİK ANLAYIŞ..."
Milyonlarca işçinin açlık sınırının altında çalışmaya zorlandığını belirten Tüzel, "İşçi sınıfımızın en temel gündemlerinden biri, asgari ücret görüşmeleri sürüyor. Aynı sizlerin de gündeminde olduğu gibi milyonlarca işçi bugün açlık sınırının dahi çok çok altında bir ücretle çalışmaya zorlanıyor. Size yüzde 40 ücret artışını dayatanlar karşısında, bunu kabul etmeyeceğini söyleyen sendikanız Birleşik Metal-İş Sendikası, bu mücadeleyi sonuçlandırıncaya kadar direneceğini açıkladı. Anayasanın, anayasal hakların, mahkeme kararının yanında, bu direnişi hep birlikte sahipleneceğiz. Partimiz sizlerin kazanımının, Türkiye işçi sınıfının kazanımı olduğunu, bu kölelik düzeni karşısında, emekçilerin başarısının önemini, bu IMF, borç, faiz bütçesini yırtıp atmanın, bu grevlerden geçtiğini bilerek, sizin yanınızda durmaya devam edecek. Bu mücadeleyi birlikte başarıya kavuşturmak bizim görevimiz. Bunlar her zaman işçi sınıfına saldırdılar. 12 Eylüllerde saldırdılar, darbelerle saldırdılar, çıkarttıkları yasalarla saldırdılar. Mahkeme kararlarını tanımadılar. Ama işçinin gücü karşısında, çaresizler. Siz çalışmazsanız siz çarkları döndürmezseniz onlar bu servetlerini büyütemeyecek. Cumhurbaşkanı, MESS niye yasaklamak istiyor bu grevleri? Çünkü biliyorlar ki 2025'e giderken, halkı daha çok yoksullukla, korkuyla, 'dış güçler' diyerek yönetmek isteyen bu siyaset tarzı, bu grevlerin yayılacağını, büyüyeceğini, halkın ayağa kalkacağından korkuyor. Sıkışmış durumdalar, tek sığınacakları şey, yasaklar, zorbalık, despotik yönetim anlayışı" diye konuştu.
"HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ"
"22 yıllık AKP iktidarı, Erdoğan'ın tek adam rejimi, tam 21 kez grev yasakladı" diyen Tüzel, "Bunların bütün derdi, sermaye sınıfını ve patronların istediklerini yapmak oldu. Sizin verdiğiniz insanca yaşam mücadelesini onlar görmüyor. Bugün Türkiye koşullarında, bu enflasyonun parayı pul ettiği koşullarda, bu kiralar, çarşı pazar fiyatları, okullardaki harcamalar, sağlık sisteminin bozulduğu düşünüldüğünde, size dayatılan, 'Yemeyin, içmeyin, çalışın ve halinize şükredin' oluyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Ancak bunu saraydakiler bilmez değiller. OHAL dönemini hatırlarsınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'OHAL'den niye şikayet ediyorsunuz, işte grev yok, grevleri yasaklıyoruz' diyordu patron sınıfına. Şimdi OHAL yok ama yine sermaye daha çok kâr elde etsin diye, bu sömürücüler, bu soyguncular, bu rantiyerler, bu servetlerini işçinin alınterinden büyütenler, daha çok kazansın, işçi daha çok kemer sıksın, boğazını sıksın diye, yüzde 40'lık sözleşmeyi dayatıyorlar. Bu dayatmalara karşı omuz omuza olacağız, hep birlikte mücadele edeceğiz" dedi. (Gebze/EVRENSEL)