EMEP Genel Başkan Yardımcısı Tüzel: Biz birlik olunca emekçiler kazanacak, sermaye sınıfı kaybedecek

EMEP Gebze İlçe Örgütünün grev yasakları ve asgari ücret gündemli yaptığı açıklamada konuşan Genel Başkan Yardımcısı Tüzel: “Biz birlik olunca emekçiler kazanacak, sermaye sınıfı kaybedecek” dedi.

16 Aralık 2024 13:00
Paylaş

Emek Partisi Gebze İlçe Örgütü, bütçe görüşmeleri, asgari ücret, vergi ve grev yasaklarına dair basın açıklaması gerçekleştirdi. İlçe binası önünden Gebze Eski Çarşı Çeşme Önüne yürüyen partililer, "İnsanca bir yaşam istiyoruz", "Grev haktır yasaklanamaz" ve "Metal işçisi yalnız değildir" sloganları attı. Yapılan açıklamaya grevde olan MKB Rondo işçileri, TİP, Eğitim Sen, MMO ve Gebze İşçilerin Birliği Derneği de destek verdi.

Burada konuşan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, "Alanlarda, meydanlarda, fabrikalarda, emekçi semtlerinde, bütün hizmet alanlarında, sokaklarda olmak, ses yükseltmek gerekiyor. Biz birlik olunca emekçiler kazanacak, sermaye sınıfı kaybedecek" dedi.  

"TÜİK GERÇEKLERİN ÇOK UZAĞINDA"

Mecliste bütçe görüşmelerine ve ekonomik duruma dair konuşan Tüzel, "Sıkıntıyı çeken, yaşam kavgası veren, açlıkla boğuşan, iş cinayetleri, kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri ile ayakta durmaya çalışan bu ülkenin halkları, bu konularda ne düşünür ne talep eder... Bu konularda sözü, düşüncesi alınmıyor. Meclis'te bütçeyi konuşan ve oylayan partilerin temsilcileri, milletvekillerinin çoğunluğu büyük ölçüde işveren takımı, sermaye sınıfının siyasetçileri. İşçinin, emekçinin, esnafın, üreticinin, emeklinin halinden anlayacak durumda değiller. Öbür taraftan milyonlarca işçinin, ortalama ücreti olmuş asgari ücreti, sadece ve sadece 15 kişinin, o da çoğunluğu sermaye safında olan, sadece birkaç tanesinin işçi olduğu, sadece milyonlarca işçiyi temsil ettiği bir komisyon karar verebilir mi? En son 17 bin 2 lirada kalan asgari ücret, temmuz ayında artırılmayan asgari ücret, şimdi iktidara kalırsa, Mehmet Şimşek ve Erdoğan'ın boğaz sıkma, IMF kararlarına kalırsa, Orta Vadeli Programına kalırsa, hedeflenen enflasyon oranında artırılacak. Onların bu hedeflenen enflasyon oyununun ne olduğunu biz çok iyi biliyoruz. TÜİK açıklıyor ama yaşamdaki gerçeklerin çok çok altında... Bilim insanları, akademisyenler açıklıyor çoktan yüzde yüzleri geçmiş durumda enflasyon. İşte şimdi metal işçilerine de patronlar, onların örgütü MESS, yüzde 40'ı dayatıyor. Yüzde 17 ile yüzde 25 arasında yapılacak bir asgari ücret artışı, yani 25 bin lirayı, 30 bin lirayı geçmeyecek bir asgari ücret artışı, değil açlık, değil yoksulluk, sefalet koşullarının çok çok altında bir rakamdır. İnsanca yaşayacağım diyen hiçbir kimse bu paralarla hayatını sürdürmesi mümkün değildir" diye konuştu. 

"PATRONLARIN VERGİSİNİ BİR KALEMDE SİLİYORLAR"

Asgari ücret tartışmalarına da değinen Tüzel, "Asgari ücret konusunda, yeni yapılacak toplu sözleşmelerde, işçi sınıfının çalışma koşulları hakkında, bizlerin sözü, bizlerin talepleri, işçilerin, emekçilerin, dileği zerrece gözetilmiyor. Bütçe tartışılıyor mecliste, bu bütçe açlık bütçesi, faiz bütçesi, borç bütçesi, yoksulluk ve savaş bütçesi diyoruz, boşuna demiyoruz. İşçiye gelince, eğitimciye öğretmene gelince, sağlıkçıya hemşireye gelince, metal işçisine gelince kuruşla zam yapmak isteyenler, dolar milyarderlerine, tekellere, şirketlere, patron sınıfına, milyarlarca teşviki veriyorlar. Onların trilyonlarca vergisini bir kalemde silmeyi biliyorlar" dedi. 

"YALANA SARILIYORLAR"

Ülkenin baskılarla, yasaklarla, despotik bir tarzda yönetildiğini vurgulayan Tüzel, "İlk geldiklerinde bu ülkeye ne söylediler? Yoksulluğu, yolsuzluğu, yasakları, halkın en çok şikayet ettiği bu konularda, mücadele edeceğiz dediler. Geldikleri durum ortada. Ülkeye en yoksul ülkeler listesinde. Yolsuzluklar, çeteler, servet zenginleri, haksız kazanç sağlayanlar, vurguncular, faizciler, kur korumalı mevduatta vergi ödemeden, milyonları götürenler... Bunları kalkındırdılar ve yasaklara karşı olacağız diyenler, ülkeyi baskılarla, yasaklarla, bu şekilde grevleri yasaklayarak, despotik bir tarzda, otoriter bir tarzda keyfi bir tarzda yönettiler. Yönetmeye devam ediyorlar. Halk elbette ki onların bu yüzünü görmüş durumda. Sıkıştıkları için bir kez daha yalana sarılıyorlar" dedi. 

"KÖLELİK KOŞULLARI DAYATILIYOR"

"Metal işçilerinin grevlerini de yasaklarken 'milli güvenlik' yalanına sarılıyorlar" diyen Tüzel, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Milli güvenlikle trafo üreten işçinin ne ilgisi olabilir? Ve işin ilginci, yerlilikten millilikten geri durmayanlar, halka dönünce bu yalanları savuranlar, emperyalizmin hizmetinde, bağımlı ekonominin temsilcileri, bu greve çıkan işçilerin şirketleri, şirket sahipleri, hepsi yabancı firmalar, onu görmüyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kararı alanlar kimleri koruyorlar? Üç kuruşa, beş kuruşa karın tokluğuna, insanlık dışı koşullarda, esnek çalışmayla, cinayetlerle karşı karşıya çalışmaya itiraz eden işçinin yanındalar mı? Vurgun üzerine vurgun, servet üzerine servet, fabrika üzerine fabrika koyan, bu servet vurguncularının yanındalar mı? İşçi sınıfı üretiyor, işçi sınıfı çalışıyor, işçi sınıfı ülke zenginlerine yeni kaynaklar yaratıyor. Ama bütün bunlar olurken kölelik koşulları dayatılıyor. İşte bizim itirazımız bunadır. Ve sermaye sınıfı, onun AKP'si, onun Cumhur İttifakı, onun kapitalist patronları, işçiler hakkını istediklerinde, karşılarına yasakları, polis şiddetini, engelleri çıkartıyorlar."

"METAL İŞÇİLERİNİN YANINDAYIZ"

Birlik olunca sermaye sınıfına karşı işçi sınıfının kazanacağını belirten Tüzel, "Mahkeme kararlarını tanımayan, sendikaları muhatap almayan, anayasayı bir kenara koyan, beğenmeyen, kendi başına tek adam olarak keyfince karar alanların anlayacağı tek şey mücadeledir. İşçilerin, emekçilerin, halkın, üretenlerin, yoksulların el ele vererek, birlikte direnişi, hak mücadelesi vermesidir. Alanlarda, meydanlarda, fabrikalarda, emekçi semtlerinde, bütün hizmet alanlarında, sokaklarda olmak, sesi yükseltmek gerekiyor. Metal işçisi bu açıdan örnektir. Gebze işçileri, emekçileri böyle bir geleneğin temsilcileridir. Gebze Sendikalar Birliği ve burada örgütlü işçi sınıfı, hakkını engellemek veya yasaklamak isteyenler karşısında, metal işçilerinin yanında olacaktır. Bütün halkımızı, bütün halkları, gelirde, insanca yaşamda, adaletli bir bölüşümün olduğu, demokratik bir ülkeye kavuşturma sözümüz var. Bu mücadelede halkımızı saflarımıza bekliyoruz. Biz birlik olunca emekçiler kazanacak, sermaye sınıfı kaybedecek" dedi. (Gebze/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Abdurrahman Kabadayı adlı işçi tamir için girdiği plastik doğrama kazanında öldü

SONRAKİ HABER

Doğu Karadeniz'de kardan kapanan 114 köy yolunu açma çalışmaları sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa