KESK: Baskı ve gözaltılar ile hak arayanın sesini kısmak istiyorlar
KESK Ankara Adliyesi önündeki açıklamasında, baskı, gözaltı ve tutuklamaların hukuki bir dayanağı olmadığını belirterek “Milyonların sesi, mücadelesi baskı ve şiddetle bastırılmaya çalışmaktadır" dedi
Fotoğraf: KESK
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), sendika, demokratik kitle örgütü ve siyasi partilere yönelik son dönemde artan baskı, gözaltı ve tutuklamara dair Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi.
Açıklamayı okuyan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, "Bu hukuksuzluğun, keyfiliğin kaynağı apaçık ortadadır. Ülkeyi gittikçe derin bir yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe iten iktidar bu tabloya itiraz eden milyonların sesini, mücadelesini baskı ve şiddetle bastırmaya çalışmaktadır. Sendikal hak mücadelesi veren Polonez işçilerinden, kendilerine dayatılan kölelik düzenine 'Hakkımı ver' diyerek itiraz edenlere, grevi erteleme adı altında yasaklanmak istenen metal işçilerinden, iradesi kayyum politikaları ile yok sayılan yüzbinlere uzanan bu baskı ve şiddet politikalarını uyguluyorlar" diye konuştu.
Ankara Adliyesi önünde yapılan açıklamaya KESK MYK üyelerinin yanı sıra, KESK'e bağlı sendika temsilcileri de katıldı. Açıklamayı okuyan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, "Bu ülkenin yurttaşları, emekçileri olarak hemen her gün gözümüzü yeni bir şafak baskını ile gözaltı ve tutuklama operasyonu ile açar hale geldik. Adı, adresi, görev yeri belli olan kişilere yönelik kara propaganda eşliğinde gerçekleştirilen şafak baskınları, gözaltılar ve tutuklamalar kaygı verici düzeye ulaşmıştır. Gözaltına alınan kişiler nezdinde tüm halkı sindirmeye dönük bu baskılara 10, 15 yıl önce açılan soruşturmalar, gizli tanık ifadeleri, karalama kampanyaları gerekçe gösterilmektedir. Hiçbir hukuki dayanağı olmayan bu gerekçelerle yapılan gözaltılar bir çeşit cezaya dönüştürülmekte, denetimli serbestlik adı altında yurttaşların seyahat özgürlüğü engellenmekte, Demokles'in kılıcına dönüşen bu cezalarla yurttaşlar süreklileşen bir baskının altında tutulmaktadır." dedi.
“YOKSULLUK VE SEFALET DÜZENİNE KARŞI ÇIKANLARININ SESİNİ KISMAK İSTİYORLAR”
Söz konusu baskı ve şiddet politikalarının hiçbir hukuki dayanağının olmadığını ifade eden Koçak, "Bu hukuksuzluğun, keyfiliğin kaynağı apaçık ortadadır. Ülkeyi gittikçe derin bir yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe iten iktidar bu tabloya itiraz eden milyonların sesini, mücadelesini baskı ve şiddetle bastırmaya çalışmaktadır. Geldiğimiz noktada en temel demokratik hakların kullanımı gözaltı ve tutuklama gerekçesine dönüştürülmeye başlanmıştır. Sendikal hak mücadelesi veren Polonez işçilerinden, kendilerine dayatılan kölelik düzenine 'Hakkımı ver' diyerek itiraz edenlere, grevi erteleme adı altında yasaklanmak istenen metal işçilerinden, iradesi kayyum politikaları ile yok sayılan yüzbinlere uzanan bu baskı ve şiddet politikalarının tek bir gerekçesi vardır. O da bu yoksulluk, sefalet düzenine itiraz eden tüm kesimlerin emek, demokrasi ve barış güçlerinin mücadelesini engellemek, sesini kısmaktır" diye konuştu.
"HUKUK TANIMAZ SALDIRILARA SON VERİN"
Demokrasinin son kırıntılarının dahi algı operasyonları, çarpıtmalarla, gündem değiştirmelerle ve siyasallaşan yargı eliyle rafa kaldırılmakta olduğunu anlatan Koçak, "Dört gün önce yine bir şafak baskını ile gözaltına alınan, bugün burada ifadeleri alınan 19 arkadaşımıza yönelik hukuksuzluk ve keyfilikte işte bu büyük operasyonun bir parçasıdır. Arkadaşlarımızın gözaltına alınmasını kınarken buradan bir kez daha sesleniyoruz. Yasaklar, baskılar, gözaltılar, tutuklamalar bugüne kadar emekçilerin, işçilerin, bizlerin haklı, meşru mücadelesini engelleyememiştir. Bundan sonra da engelleyemeyecektir. KESK olarak emekçilere ve halka dayatılan bu sömürü, sefalet ve baskı düzenine karşı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Hukuk tanımaz saldırılara derhal son verilmelidir. Gözaltına alınan arkadaşlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır" dedi. (Ankara/EVRENSEL)