18 Aralık 2024 14:28

Gıda Mühendisi İ. Uğur Toprak: Gıdalardaki civa insan sağlığını tehdit ediyor

Gıda Mühendisi İ. Uğur Toprak ile son yıllarda insan sağlığını tehdit eden zararlı unsurları ve ağır metalle içeren gıda ürünlerini konuştuk.

Gıda Mühendisi İ. Uğur Toprak: Gıdalardaki civa insan sağlığını tehdit ediyor

Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel

Ramis SAĞLAM
İzmir

Doğrudan ve dolaylı yollardan oluşabilen çevre ve toprak kirliliğine paralel olarak, besin kaynakları kirlenirken insanlar için önemli sağlık sorunları da oluşuyor. Denizlerdeki kirlilik seviyesinin artmasıyla deniz ürünlerindeki ağır metal riski gün geçtikçe artarken, özellikle dipte yaşayan deniz canlılarının yüksek miktarda cıva içerdiği biliniyor.

Gıda kontaminantların; gıdalara istenilerek katılmadığı halde üretim, işleme, hazırlama, depolama, ambalajlama, taşıma veya çevre kirlenmesi sonucunda bulaşan kimyasal maddeleri hatırlatan TMMOB'a bağlı Gıda Mühendisleri Odası (GıdaMO) Genel Merkez Yöneticisi İ. Uğur Toprak ile son yıllarda insan sağlığını tehdit eden zararlı unsurları ve ağır metalle içeren gıda ürünlerini konuştuk.

Dünya Sağlık Örgütü'nün açıkladığı halk sağlığı konusunda kaygı uyandıran 10 kimyasal maddeden dördü ağır metal olan kadmiyum, cıva, kurşun ve arsenik olduğu kabul ediliyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nca (IAEA) 12 farklı ülkede değişik besinler üzerinde yaptığı çalışmaya değinen Toprak, sağlık ve kontamine olma riski açısından üzerinde hassasiyetle durulduğunu; antimon, demir, bakır ve çinkonun ise daha düşük öneme sahip elementler olduğunu söyledi.

"CIVA VÜCUDUMUZA HAVA, SU VEYA GIDALAR ARACILIĞIYLA GİRER"

Toprak, dünyadaki birçok diğer materyal gibi civanın da eğer gerekli koşullar sağlanmazsa tehlikeli olma potansiyeli olduğuna dikkat çekti. Toprak, "İnsan faaliyetlerinden salınan cıvanın çoğu fosil yakıt yakma, madencilik ve katı atık yakma yoluyla havaya salınır. Cıva, gıda maddelerinde doğal olarak bulunmaz. Vücudumuza hava, su veya gıdalar aracılığıyla her gün girer. İçme suyu ve gıdalardaki cıva kaynakları, genellikle inorganik ve organik cıva bileşikleri. Normal şartlar altında vücuda çeşitli yollarla giren cıva, biyokimyasal süreçler sonucu vücuttan atılır. Alınan miktarlar düşük olduğunda, cıvanın insan sağlığı üzerine negatif bir etkisi söz konusu değil" dedi.

DENİZ ÜRÜNLERİ VE SAKAKTATLAR RİSK BARINDIRIYOR

Su ürünlerinde özellikle suyu filtre ederek beslenen midye ve istiridye gibi kabukluların vücutlarında cıvaların biriktiğinin altını çizen Toprak, en önemli cıva kaynağını kontamine sulardan avlanan su ürünleri oluşturduğuna vurgu yaptı.

Ayrıca sakatatlarda, cıvalı bitki hastalıklarında kullanılan kimyasalların muamele görmüş tahıl ve diğer bitkisel ürünlerde de toksik düzeylerde cıva kalıntılarına rastlanabileceğini ifade eden Toprak, "Kirli sulardaki balıklar 1.61 µg/kg, atık su ile sulanmış topraklarda yetişen marul ise 40 µg/kg kadar cıva içerebilir. İnsanlar cıvaya en fazla deniz ürünleri tükettiklerinde maruz kalırlar. Denizde yaşayan canlılar cıvayı aldıklarında bu madde bedenlerinde kalmaya ve zamanla birikmeye eğilimlidir" bilgisini paylaştı.

Ton balığı veya kılıç balığı gibi daha büyük balık tüketiminin, besin zincirinde daha düşük olan küçük balıkları tüketmeye kıyasla daha fazla cıva alımı ile sonuçlandığını belirten Toprak, "Balıklardaki cıva konsantrasyonları genellikle içinde yaşadıkları sudaki konsantrasyonlarına bağlı olarak değişir. Günlük olarak 0,05 miligramdan fazla cıva alındığında, karaciğerimizde, böbreklerimizde, beynimizde birikmeye neden oluyor. Daha sonrasında bunun toksik etkilerini görmeye başlıyoruz" dedi.

HASTALIKLARA NEDEN OLUYOR

Hamile ve emziren kadınlarda belli sorunların yaşanabileceğini, 3-6 yaş arasındaki çocuklarda da nörolojik problemlere neden olabileceğini söyleyen Toprak, "Sağlık üzerindeki etkileri alınan doza bağlı olmakla birlikte asıl endişe konusu cıvanın fetüsler ve küçük çocuklar üzerindeki etkisidir. Annenin deniz ürünü tüketimi nedeniyle ana rahmindeki bebekler dahi cıvaya maruz kalabilir. Bu durum, bebeğin gelişmekte olan beyin ve sinir sistemi üzerinde, hafıza, dil, dikkat ve diğer becerileri etkileyen önemli ve ömür boyu etkilere neden olabilir. Sadece Avrupa'da, her yıl 1,8 milyondan fazla çocuğun güvenli sınırların üstünde cıva seviyelerine sahip olarak doğduğu tahmin edilmektedir" uyarısında bulundu. 

Evrensel'i Takip Et