Fransa sömürgesi Mayotte: Kasırga yıkıyor, sefalet öldürüyor
Mayotte adasını yerle bir eden kasırga yıllardır yaşanan su ve yoksulluk krizini gözler önüne serdi. Yoksul mahalleler yıkıldı. Fransa hükümetinin derdi ise mülteciler.
Fotoğraf: Fransa Ulusal Jandarması
Ali Rıza YILDIRIM
Strasbourg
Fransa’nın Hint Okyanusu’ndaki denizaşırı toprağı Mayotte, 2-3 Aralık günleri vuran kasırga nedeniyle adeta yerle bir oldu. 90 yılın en güçlü fırtınası olarak kayıtlara geçen Chido, ada üzerinde büyük bir yıkıma neden oldu. Yetkililer, can kaybının binlerce olabileceğini belirtirken, enkaz altında arama çalışmaları devam ediyor. Ancak bu doğal afet, yıllardır çözülmeyen sorunlar ve hükümetin ihmalleri nedeniyle adada derinleşen krizi de gözler önüne serdi.
YOKSUL MAHALLELERİ VURDU
Mayotte Valisi François-Xavier Bieuville, yıkımın büyüklüğünü “Ada tamamen harap oldu, can kaybı yüzlerle, hatta binlerle ifade edilebilir” sözleriyle dile getirdi. Özellikle “bidonvil” denilen gecekondu bölgelerinde yaşayan yoksul kesimler, fırtınanın en büyük mağdurları oldu. Evler yerle bir olurken, altyapı tamamen çöktü. Su ve elektrik sistemleri devre dışı kaldı, yollar kapanarak yardımların ulaşmasını zorlaştırdı.
Felaketin ardından 22.00-04.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yetkililer yağma riskine karşı güvenlik önlemlerini artırdı. La Réunion adasından hava ve deniz köprüsü kurularak bölgeye tıbbi personel, arama kurtarma ekipleri ve yardım malzemeleri sevk edilmeye başlandı. Ancak bu çabalar, adanın kırılgan altyapısı nedeniyle büyük ölçüde yetersiz kalıyor.
KASIRGA ÖNCESİ: SU KRİZİ VE YOKSULLUK
Chido’nun yıkıcı etkileri, Mayotte’nin yıllardır çözülmeyen sorunlarını yeniden gündeme getirdi. Ada, uzun süredir su kriziyle mücadele ediyor. Geçtiğimiz yıl adada su kıtlığı öyle bir boyuta ulaştı ki, üç gün boyunca sadece 18 saat su verilebiliyordu. Bu durum, ada halkının temel yaşam ihtiyaçlarına erişimini kısıtlamış, özellikle sağlık sorunlarını derinleştirmişti.
Ekonomik açıdan da Mayotte, Fransa’nın en yoksul bölgesi. Nüfusun yüzde 75’i ulusal yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve işsizlik oranı yüzde 40 seviyesinde. Bu durum, adanın doğal afetler karşısında tamamen savunmasız kalmasına yol açtı.
Bir ada sakini, basına, “Üç gündür suyumuz yok, yiyecek hiçbir şeyimiz kalmadı. Yetkililer bizi yalnız bıraktı" diyerek durumu özetledi. Başka biri de “Bu bir nükleer savaş sonrası gibi. Tüm mahallemiz yok oldu” sözleriyle yaşanan felaketin boyutunu anlattı.
MÜLTECİLER HEDEFTE: İKTİDARIN ÖNCELİĞİ NE?
Felaketin ortasında, yeni hükümet kurulunca görevi sona erecek olan İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, yaptığı açıklamalarla büyük tepki topladı. Retailleau, adanın yeniden inşası için mülteci sorununu çözmenin öncelikli olduğunu savundu. “Mayotte’yi yeniden inşa etmek istiyorsak, göç sorununu çözmek zorundayız” diyen bakan, enkaz altındaki canları ve halkın çaresizliğini bir kenara bırakarak mülteci karşıtı söylemlerini gündeme taşıdı. Aynı bakan ekim ayında mültecileri Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne gönderme planını anlatmıştı.
Resmi nüfusu 320 bin olsa da, adada 100 ila 200 bin arasında kayıt dışı mülteci yaşıyor. Büyük ölçüde Komor Adaları’ndan gelen mülteciler, adadaki gecekondu bölgelerinde yaşam mücadelesi veriyor. Retailleau’nun bu açıklamaları, siyasi çıkarlar için felaketin kullanıldığı eleştirilerine yol açtı.