18 Aralık 2024 14:32

Suriyeli Muhammed anlatıyor: Bir yanda belirsizlik diğer yandan ağır yoksulluk

Suriye'de Esad Rejiminin yıkılmasıyla Suriyeli göçmenler kalmak ve gitmek arasında kaldılar. 16 yaşındaki Muhammed ile hem Türkiye'deki hayatlarını hem de Suriye'deki gelişmeleri konuştuk.

Fotoğraf: Rod Waddington CC BY-SA 2.0

Paylaş

Taylan POLAT
Esenyurt/İstanbul

27 Kasım günü Halep'te başlayan çatışmalar, 8 Aralık sabahı ABD ve Türkiye destekli cihatçı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) örgütünün Şam'a girmesi ile Suriye'de 61 yıllık Baas Partisi dönemi sona erdi. Henüz yeni hükümet kurulmadan sermaye güçleri Suriye'nin yeraltı ve yer üstü kaynaklarına gözünü dikmiş, Suriyeli patronlar geçici olarak kurulan hükümetten serbest piyasaya geçilmesi ve küresel ekonomi ile bütünleşmesi çağrısında bulunmuştu. Bu süreçte yine en çok tartışılan şeylerden biri de “mülteciler gidecek mi?​” sorusu oluyor. Bu sorunun kendisi mültecilere yönelik baskıları arttırıyor.

Suriye'nin Afrin kentinden 2015 yılında Esad rejiminin baskısından ve iç savaştan kaçarak ailesiyle beraber İstanbul'un Esenyurt ilçesine taşınan Muhammed ile bir enstrüman kursunda iki yıl önce tanıştık. Muhammed ile tanıştığımız ilk günden beri hem Suriye'nin hem de Türkiye'nin güncel ve ekonomik durumları hakkında bolca sohbet ettik. İç savaştan önce Suriye'de 5-6 araçlık galerilerinin ve kendilerine ait bir evlerinin olduğunu söyleyen Muhammed, savaş esnasında dükkanlarının ve evlerinin yıkıldığını, hem evsiz ve işsiz kaldıkları için hem de canlarını kurtarmak için ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarını söylüyor. Yakın akrabalarından birkaçının öldürüldüğünü söyleyen Muhammed, "Eğer ülkemizden kaçmasaydık ya IŞİD tarafından ya da Esad askerleri tarafından öldürülebilirdik. Savaştan önce güzel bir hayatımız vardı, abim ve ben okula gidiyorduk ama savaştan sonra okulu bırakmak zorunda kaldık. Türkiye'ye geldiğimizde ben 7 yaşındaydım ve abimle beraber bir yıl sonra araba tamircisinde işe girmek zorunda kaldık" dedi.

“SON İKİ AYDIR MAAŞ ALAMIYORUZ”

Türkiye'deki yaşantısından bahseden Muhammed, babasının asgari ücretle bir fırında şoför olarak çalıştığını, abisi ve kendisinin ise araba tamircisinde 12 saat çalışarak aylık 20 bin lira aldığını söylüyor. "Savaştan kaçtık, burada yoksulluğun içine düştü. Ben 15 yaşındayım, abim benden 2 yaş büyük ve 7-8 yıldır çalışıyoruz. Suriye'de savaş olmasaydı belki de okula devam edecektik. Memleketimizde dükkanımız ve evimiz varken burada 2+1 evde kirada yaşıyoruz. Şu an oturduğumuz eve yeni taşındık. Bundan önceki ev hem çok küçüktü hem de çok eskiydi. Evde doğalgaz yok, soba vardı ve kirası 10 bin liraydı. Kömür parası, odun parası derken pahalıya geliyordu ve bizde şu an ki eve taşınmaya mecbur kaldık. Yeni evin kirası 12 bin lira ve evde 6 kişiyiz. Abim çalıştığı yerden son iki aydır maaş alamıyor. Patron param yok, maaş veremem diyormuş. Daha önce de aynı şekilde maaş alamadığı zamanlar oluyordu. Okula giden kardeşlerim var. Onların okul masrafları, eve erzak ve temel harcamalar derken dışarıda harcayacak para kalmıyor bize. Türkiye çok pahalı olmaya başladı, dışarıda ailece en son ne zaman yemek yedik inan hatırlamıyorum. Üstümüze başımıza elbise almaya kalksak kaç günlük yevmiyem gidecek. " ifadelerinde bulundu.

KAYGI DEVAM EDİYOR

Geleceği belirsiz ve yeni çatışmalara gebe olan Suriye'ye dönme ihtimalleri üzerine aile içinde günlerdir kafa yorduklarını söyleyen Muhammed, "Annem, babam ve amcalarım dönmeyi istiyorlar çünkü bütün akrabaları ve sevdikleri orada. 2015 yılından beri ne memleketlerini gördüler ne de orada yaşayan sevdiklerini ama aynı zamanda da geri dönersek başımıza bir şey gelir diye korkuyorlar. Yeni hükümetin içinde de biz Kürtlere düşman olan örgütler olduğu için geri döndüğümüzde yine bize karşı savaş açarlar diye korkuyorlar. O yüzden kararsızlar. Şimdilik yeni devlet başkanı göreve başlasın, yeni hükümet kurulsun diye bekliyorlar ama büyük ihtimalle gideceğiz gibi. Kardeşlerim ve ben gitmek istemiyoruz. Buraya çok alıştık. Bütün arkadaşlarım burada" cümlelerini kaydetti.

SAVAŞSIZ BİR SURİYE HAYALİ

Çocuk yaşta karşılaştığı ırkçı yaklaşımların kendisini psikolojik olarak etkilediğini belirten Muhammed, “İnsanlar bizim devletten para aldığımızı söylüyor ama biz daha bir kuruş almadık. Zaten 2 odalı evde 6 kişi yaşıyoruz. Paramız olsa daha büyük bir evde yaşardık. Ne zaman sosyal medyaya girsem bizim hakkımızda hakaretler ve suçlamalar görüyoruz. Bütün suçların ve pahalılığın suçlusu biziz gibi. Ama ona rağmen bizlere iyi davranan ve bizleri dışlamayan insanların sayısı da az değil” dedi.

Muhammed, son olarak Suriye'deki yaşamı hakkında kurduğu hayali şu şekilde anlatıyor: “Bir daha ülkemizi terk etmemize neden olacak savaşların olmamasını istiyorum.”

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

İsrail basını: İsrail-Suudi Arabistan ‘normalleşmesi’ yakın

SONRAKİ HABER

Silopi’de Rojava’ya yönelik saldırılara karşı yürüyüş

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa