Milyonlarca insanı sağlık sisteminden sildiler
Birinci basamak sağlık hizmetleri sisteminden bir gecede milyonlarca mülteciyi sildiler. Aile hekimleri: "Bu hak ihlalidir. Genel halk sağlığı da olumsuz etkilenir, bulaşıcı hastalıklar artacak."
Görsel: Midjourney/Fırat Turgut/Evrensel
Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul
AKP iktidarının Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yaptığı değişiklikle bir gecede Türkiye’de yaşayan geçici koruma statüsündeki milyonlarca insan birinci basamak sağlık sistemi dışına düşürüldü. Aile sağlığı merkezlerinde (ASM) yıllardır 98-99’la başlayan T.C. numarasıyla takip edilen geçici koruma statüsüne sahip mülteci ve göçmenler bir gecede aile hekimsiz kaldı. Böylece artık Türkiye’deki ikamet eden ve çalışan yabancı uyruklular birinci basamak sağlık hizmetlerinden ancak ücretli olarak yararlanabilecek. Sağlık sistemi dışına itilen milyonlarca kişinin henüz durumdan haberi bile yok. Aile hekimleri, yıllardır sağlıklı işleyen sistemin bozularak tekrar başa dönülmesine tepkili: “Mülteciler sistem dışına itilerek en temel hakları ellerinden alındı. Bu insanlar artık takibimizde olmayacağı için tüm toplumun sağlığı da risk altında olacak. Bulaşıcı hastalık riski aratacak.”
‘YABANCI HEKİM DE SİSTEM DIŞINDA KALDI!’
Sağlık Bakanlığının aile hekimi başına düşen nüfusu 4 binlerden aşağı çekmek ve koruyucu sağlığı paralı hale getirmek için yaptığı uygulamayı eleştiren İstanbul Tabip Odası Yöneticisi ve Aile Hekimi Dr. Emrah Kırımlı “10 yıldır benden sağlık hizmeti alan yabancı uyruklu yurttaşlar bir gecede sistemden çıkarıldı ve bundan haberleri bile olmadı” dedi. Ümraniye’de görev yapan ve sadece kendi listesinden 40 kişinin silindiğini belirten Kırımlı “Ama Antep, Kilis, Urfa gibi mülteci nüfusunun yoğun olduğu illerde bu sayı yüzlerle ifade ediliyor” dedi. Kırımlı, ikameti ve çalışma hakkı olan hatta kendisiyle birlikte çalışan yabancı uyruklu meslektaşı aile hekiminin de bu uygulama nedeniyle sistem dışına düştüğüne ve aile hekiminden mahrum kaldığına dikkat çeken Kırımlı “98-99 T.C. numarasına sahip geçici koruma statüsündeki yurttaşları siliyorlar” dedi.
FİLİSTİNLİ, SURİYELİ, TÜRKMEN, RUS…
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde Gazze ve Filistin için attığı tweeti de hatırlatan Kırımlı “Bakan Gazze’den, Filistin’den bahsediyor ama onların sağlık hakkını bir gecede çalabiliyor. Kaydı silinenler içinde Filistinlilerin yanı sıra Suriyeliler, Türkmenler, Ruslar da var. Bu insanların sağlık hakkı insan haklarına dahil değil mi?” diye sorarak kanunla Türkiye’de yaşayan yabancı uyruklular için artık birinci basamak sağlık hizmetinin ücretli olduğunu söyledi.
BULAŞICI HASTALIK RİSKİ UYARISI
Dışlayıcı uygulama nedeniyle milyonlarca insanın koruyucu sağlık sisteminin dışına itileceğini dile getiren Kırımlı, bunun tüm toplum için yaratacağı riskleri de sıraladı: “Daha önce okul çağı aşıları 6 yaştan 4 yaşa çekildiğinde milyonlarca kişi birdenbire sistemin dışında kaldı ve biz bu çocukların aşılamalarını yapamadık. Şimdi sistemden silinen bu kişiler de koruyucu sağlık hizmetini alamayacağı için hem kendi hastalıkları daha geç tanımlanacak hem de tüm toplum için bulaşıcı hastalıklar riski artacak.”
‘ANTEP’TE BİR ASM’DEN 2 BİN KİŞİ SİLİNDİ’
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi olan ve Gaziantep’te aile hekimliği yapan Ayşegül Ateş Tarla, uygulamanın Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği ile bağlantılı olduğunu dile getirdi. Aralık itibarıyla sadece kendi listesinden 400 kişinin silindiği bilgisini veren Tarla “Altı birimlik aile sağlığı merkezimizde (ASM) bu sayı 2 bini geçti. Bazı yerlerde neredeyse toplam nüfusun yarısı silindi” dedi. Gaziantep’te Suriyeli mülteci nüfusunun çok yüksek olduğu bir yer olduğunu hatırlatan Tarla “Kentte bazı ASM’lerin yüzde 80’nini Suriyeliler oluşturuyor. Öte yandan tüm Suriyeliler de silinmemiş. Çünkü buralarda tüm Suriyeliler silinirse bu kez aile hekimine kayıtlı neredeyse nüfus kalmayacak. Böyle de bir kaotik ortam oluştu, kendi içinde bile tutarlılığı yok” dedi.
BAŞA DÖNÜYORUZ ENDİŞESİ
Uygulamayla Türkiye’ye Suriyeli mültecilerin ilk geldiği 10-15 yıl öncesine yani başa dönüleceği endişesini aktaran Tarla “Çünkü ilk geldiklerinde ASM’lerde kayıtlarını alamıyor, aşılarını yapamıyorduk. Ama sisteme girdikleri andan itibaren sorunlar çözüldü. Aşılarını yapıp gebe takiplerini yapmaya başladık. Olması gereken de budur” hatırlatmasını yaptı. Bakanlığın işleyen bir sistemi bozup kaotik bir döneme kapı aralandığına vurgu yapan Tarla “Tekrar başa döndük. Çünkü bu kadar nüfusa göçmen sağlığı merkezlerinin yetişebilmesi mümkün değil. Antep’te benim bildiğim sadece 8 tane merkez var ve yetmez” dedi. İktidarın mülteci politikasının da değiştiğini düşünen Tarla “Antep’te son iki yıldır kapatılan yabancı polikliniklerini yeniden açıldı. Göçmenlere ‘Buralara gidin’ diyecekler. Ama buralar paralı olacağı için yoksul ve dezavantajlı olan mülteciler buralardan yararlanamayacak” dedi.
‘BEBEK VE ANNE ÖLÜMLERİ ARTAR’
Bu insanları sağlık sisteminden dışlamanın çok ciddi bir hata olduğunu ifade eden Tarla “Özellikle bebek ve çocuk aşılarının sürekli ve devamlılığı önemli ve bu sekteye uğrayacak. Biz buna kaçırılmış fırsat deriz. Zaten Antep ve Türkiye genelinde bebek ölümleri artışta. Bebek ve çocukları aşılayamazsak bu daha da artar. Gebe takiplerini yapamayacağız ve bu da anne ölümlerinin artışına neden olacak. Kayıtsız aşıları hep eksik bebeklerle karşılaşacağız. Ve böyle devam ederse önümüzdeki yıllarda ciddi bir salgınla karşılaşabiliriz. Yani yanlış sağlık politikası sadece mültecileri vuracak gibi gözükse de bundan tüm toplum ve halk sağlığı olumsuz etkilenecek” diye konuştu.