Aile hekimleri sözleşme taleplerini açıkladı: Koruyucu sağlık temel alınmalı
TTB AHEK, yeni sözleşme döneminde ASM’lerin giderlerinin Bakanlıkça karşılanması, çalışanların kamu görevlisi statüsünde olması, ve adaletsiz vergi uygulamasına son verilmesini talep etti.

Fotoğraf: Evrensel
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK), 2025-2027 sözleşme dönemlerine dair taleplerini sıraladı. Açıklamada, aile sağlığı merkezlerinin (ASM) tüm giderlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanması, çalışanların kamu görevlisi statüsünde olması, sendikal haklara yönelik sınırlamanın kaldırılması ve adaletsiz vergi uygulamasına son verilmesi istendi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK), 2025-2027 sözleşme dönemlerine dair taleplerini kamuoyuna açıkladı. "6 Şubat Depremleri bize koruyucu sağlık hizmetlerinde yaşanılan sorunları bir kez daha gösterdi" diyen hekimler, söz konusu yönetmeliklerin hazırlanmasında alanda çalışan hekimlerin taleplerinin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Online yapılan açıklamada ilk sözü TTB AHEK Başkanı Dr. Sibel Uyan aldı. Uyan, "Gelinen noktada taleplerimizi değerlendirmediklerini görüyoruz, ancak biz her 2 yılda bir yaptığımız gibi bir kez daha yeni döneme dair taleplerimizi açıklayacağız" dedi. Ardından söz alan TTB Genel Sekreteri Dr. Önder Okay, "Birinci basamakta çalışan arkadaşlarımız önce 3 ardından 5 gün iş bıraktılar. Ülke kamuoyunu bir noktada uyardılar, ve yeniden uyaracaklar. Peki neden bu konuda ısrarcıyız? Birinci basamağın halen bakanlıkça anlaşılmadığını görüyoruz. Birinci basamağın olmadığı bir sağlık sistemi kolonları olmayan bir yapıya benzer. Biz bir kez daha bu önemli uyarıların dikkate alınmasını istiyoruz" dedi.
"DEPREM KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİNDE YETERSİZ OLDUĞUMUZU GÖSTERDİ"
Yeni sözleşme dönemine dair açıklamayı AHEK Sekreteri Dr. Kemal Yüksekkaya okudu. Yüksekkaya, "deprem bize bir kez daha koruyucu sağlık hizmetlerinde ne kadar hazırlıksız olduğumuzu gösterdi. Bu sebeple oldukça ayrıntılı bir talepleri önünüze koyacağız" dedi. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin, koruyucu sağlığın temel alındığı, toplumun tümüne, ihtiyacı kadarıyla, şartlara göre bölge ve nüfus tabanlı, eşit, ulaşılabilir, tamamen ücretsiz, yeterli ve nitelikli insan gücüyle, birinci ve ikinci basamak kurumlarıyla karşılıklı işbirliği içinde bütünlüklü olarak verilmesi ve genel bütçeden finanse edilmesi gerektiğini ifade eden Yüksekkaya, "Topluma yönelik birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri yeterli ve etkili bir şekilde sunulmalıdır. Bu amaçla bulaşıcı hastalıklar, salgın kontrolü, filyasyon, adli tıbbi hizmetler, ölüm kayıt hizmetleri, çevre sağlığı hizmetleri, evde sağlık hizmetleri, psikososyal destek hizmetleri, ağız ve diş sağlığı hizmetleri gibi birimlerin kadroları güçlendirilmeli; bu birimde çalışanların özlük ve maddi hakları yeterli düzeye kavuşturulmalıdır. Aile hekimleri, tanımlanmış görev, yetki ve sorumluluklar çerçevesinde kendi aile sağlığı merkezi (ASM) çalışma programlarını çalışma arkadaşlarıyla birlikte yapabilmelidir. Bunun için günlük çalışma saatleri içerisinde ve yeterli bir sürede salgın kontrol hizmetleri, bebek, çocuk, gebe aşı ve izlemleri, kronik hasta takipleri, değerlendirme ve eğitim gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin etkin, kesintisiz, nitelikli olarak yapabileceği, poliklinik başvuru saatlerini planlayabileceği bir hizmet sunumuna olanak sağlanmalıdır." dedi.
TTB'NİN ÖNERİLERİ DİKKATE ALINSIN
Birinci basamak sağlık hizmetlerinin mevcut sistemin devam edeceği süre için, misafir nüfusa çalışanların emeğinin karşılığı verilmek koşuluyla sunulması gerekliliğine de değinen Dr. Yüksekkaya, "Çeşitli nedenlerden dolayı aile hekimlerine kayıtlı olamayan kişilere (sığınmacı, mülteci, mevsimlik işçi vs.) ayrı kurum ve birimlerde hizmet verilmeli; cezaevleri, kreşler, bakımevleri ve askeri birlikler gibi özel hizmet gerektiren gruplara sunulacak birinci basamak sağlık hizmetleri, aile hekimliği yerine ihtiyaca uygun düzenlenmiş kurum hekimlikleri tarafından verilmelidir" diye konuştu. Sağlık Bakanlığı'nın aile hekimliği sisteminde yapmak istediği değişikliklerin öncesinde çalışanlardan, TTB ve tüm ilgili emek-meslek örgütlerinden görüş ve önerilerini alması çağrısı yapan Dr. Yüksekkaya, "TTB'nin ve ilgili emek-meslek örgütlerinin aile hekimlerinin denetim kriterlerinin belirlenmesinde görüş ve önerileri dikkate alınmalı, denetim mekanizmalarında yer alması sağlanmalıdır. Denetleme ekiplerinde aile hekimliği çalışanlarının yer almasına özen gösterilmelidir" dedi.
TTB'NİN YENİ DÖNEME DAİR TALEPLERİ
- Sağlık hizmetinin sürekliliğinin sağlanması ve niteliğinin artırılabilmesi için, mobil hizmetlere ulaşım, sağlık hizmeti verilecek mekan, yardımcı sağlık meslek çalışanının donanım ve benzeri ihtiyaçları, hekimlerin aldıkları ücretlerde kısıtlama yapılmaksızın Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmalıdır.
- ASM'lerde çalışan hekimlere her altı ayda bir sendikalar tarafından belirlenen yoksulluk sınırının en az iki katı, emekliliğe yansıyan net temel ücret ödenmelidir. Adaletsiz vergi uygulamasına karşılık %35 vergi kesintisinden vazgeçilmeli, her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla yüzde 15 vergi kesintisi yapılmalıdır.
- ASM'lerde çalışan hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına kamu görevlisi statüsünde, toplu sözleşme ve grev hakkı içeren güvenli/güvenceli iş, gelir ve çalışma ortamı sağlanmalıdır.
- Aile sağlığı birimlerinin bir kısmında aile hekimleri tek başına çalıştığında başta aşılama, izlem ve salgın kontrol hizmetleri olmak üzere hizmetin bütününde aksamalar yaşanmaktadır. Aile hekimlerinin tümünün ASM çalışanları ile birlikte bu hizmeti vermesi sağlanmalı, çalışanların temel hakları karşılanmalıdır.
- Birinci basamak sağlık hizmetlerinin sunumunda çalışanlar arasında dayanışmayı kıran, çalışma barışını ortadan kaldıran, rekabeti dayatan negatif ya da pozitif performans uygulamaları tamamen kaldırılmalıdır.
- Haftalık çalışma süresi en fazla 40 saat olmalıdır. Bu süreyi aşacak şekilde yeni düzenlemelerden kaçınılmalı, esnek çalışma dayatmalarından vazgeçilmelidir.
- Aile hekimine kayıtlı nüfus, ücretlerde düşüşe yol açmadan azaltılarak en fazla 2.000 kişiye düşürülmeli, koruyucu sağlık hizmetlerine daha fazla zaman ayırma olanakları yaratılmalıdır.
- ASM çalışanlarının ücretli izin hakları hiçbir koşulda kısıtlanmamalı, vekalet sistemi kaldırılmalıdır. Yıllık izinler -657 sayılı yasada da yer aldığı gibi- ertesi yıla devredilmeli, sözleşme feshine neden olacak istirahat izin sürelerini kısıtlayan düzenlemeler kaldırılmalı, eğitim amaçlı ve idari izinler dahil kazanılmış evrensel haklar tam olarak uygulanmalı, ücret kesintisi yapılmamalıdır. Hastalık izin hakkı ve ücretli izin hakkı verilmelidir.
- ASM çalışanlarına (yasalarda tarif edilmiş olağanüstü durumlar hariç) kendisine bağlı nüfusa birinci basamak sağlık hizmet sunumunu içeren görev ve sorumluluklar dışında, nöbet ve rapor düzenlemeleri, özellikli izlem ve benzeri ek görev ve sorumluklar verilmemelidir. Ayrıca birinci basamak sağlık hizmetlerinin görev ve sorumluluk alanına giren her türlü rapor düzenlemeleri için TTB ve diğer sağlık emek-meslek örgütlerinin, çalışanlarının görüş ve önerileri alınmalıdır.
- Bebek-çocuk aşıları ile bebek-çocuk ve okul izlemleri, gebe ve 15-49 izlemlerinin tam yapılabilmesi; toplum tabanlı kanser taramaları, gerekli eğitim ve bilgilendirmelere yeterli zaman ayrılabilmesi için birim başına ek hemşire kadrosu sağlanmalıdır.
- Sağlık Bakanlığı, salgın gibi olağandışı dönemlerde yeterli düzeyde ve uygun standartlarda kişisel koruyucu ekipmanları koşulsuz ve zamanında sağlık çalışanlarına temin etmelidir.
- Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet oluşturacak, hekim-hasta ilişkilerini olumsuz etkileyecek ortamların oluşmaması için aile hekimlerinin mevzuatta tanımlanan "hastayı reddetme" ve "tedaviyi bitirmeden bırakma" haklarını kullanabilmesinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
- Hekimlik mesleğinin riskli meslek grubu içinde değerlendirilerek, mesleki yıpranma ve görev tazminatının ödenmesi için yapılan yasal düzenlemelerin yetersiz olduğu açıktır. Bunun için geriye dönük olanlar da dahil olmak üzere hak kayıplarını giderecek yasal düzenleme yapılmalıdır.
- Kıdem tazminatı özelden aile hekimliğine geçen meslektaşlarımızı ve ASM çalışanlarını kapsayacak biçimde hayata geçirilmelidir.
- Emekli hekim aylıklarının artan hayat pahalılığı karşısında yeteriz kalmasına karşı, emeklilik sonrası çalışsın veya çalışmasın, sigorta ayrımı olmaksızın tüm emekli hekimlerin gelirleri insanca yaşayabilecek bir düzeye getirilmelidir.
- Sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarına karşı Sağlık Bakanlığı tarafından ASM'ler düzeyinde önleyici, caydırıcı tedbirler alınmalı, her ASM'ye kadrolu güvenlik personeli istihdam edilmelidir.
- Sendikal hakların uygulanmasında kısıtlamalar kaldırılmalı, sendikal iş bırakmalarda AYM kararları yerine getirilmeli, soruşturma ve ücret kesintilerinden vazgeçilmelidir.
"ARTIK SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN HAK İHLALLERİNİ KONUŞMAK LAZIM"
Açıklamanın ardından söz alan hekimler şunları söyledi;
Dr. Ali Kanatlı: Halen depremin yıktığı il ve ilçelerde hekim ve hemşire istifaları sürüyor. Deprem bölgesi normalleşinceye kadar söz konusu aile hekimliğine dair çıkarılan yönetmeliklerin kaldırılmasını istiyoruz. Hatta burayı buradaki durumu gözeten uygulamalara ihtiyacımız var.
Dr. Ayşegül Ateş Tarla: Ciddi bir eylem sürecine girildi. Ve devamı gelecek. Sağlıkta yaşanan tıkanıklığı görüyoruz. Sözleşme taleplerimiz de ne denli haklı olduğumuzu gösteriyor. Gelinen noktada hem eylemlerin ardından yapılan ücret kesintilerini hem de genel olarak iş bırakma ve grevlerde yaşananları gördük. Artık Sağlık Bakanlığı'nın hak ihlallerini konuşmak lazım. (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et