19 Aralık 2024 14:01

DİSK: Asgari yaşamak istemiyoruz

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın önünden seslenen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Bu ülkede her asgari ücretlinin 55 bin lirasına el konuldu” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

DİSK, asgari ücret görüşmeleri sırasında bakanlık önünde açıklamada bulundu. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Açlık ve yoksulluk sınırları göz ardı edilmemeli; bir evde iki kişi çalıştığı zaman o eve bir yoksulluk sınırı kadar gelir girebilmesi asgari ücret ile garanti altına alınmalıdır. İşçisi, emekçisi, emeklisi hepimizi asgari bir yaşama mahkûm eden bu düzeni kabul etmemektedir" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde yapılan açıklamada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "İstiyorlar ki işçilerin sofrasına koyacağı bir dilim daha fazla ekmek, çocuğuna vereceği harçlık, kısacası insanca yaşanacak bir ücrete yaklaşma umudu patronların insafına kalsın. Hatta istiyorlar ki memlekette herkes asgari ücretli olsun, Türkiye bir asgari ücret ülkesi olsun. Biz tam da bu düzene itiraz etmek için bugün burada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önündeyiz. Bugün burada bir kez daha ifade ediyoruz: Asgari ücret meselesi sadece ekonomik bir mesele değil, politik bir meseledir. Bugün hükümet çevrelerinin bile kabul ettiği bir hakikat var. İstisnai bir ücret olması gereken asgari ücret Türkiye'de ortalama ücret haline geldi. Ülkemizde her üç işçiden ikisi asgari ücretin sadece yüzde 20 fazlası ve altında bir ücret ile çalışmakta. Bu nedenle, bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde dile getireceğimiz en önemli mesele Türkiye'nin bir asgari ücret ülkesi olmaktan kurtarılmasıdır. Bunun da yolu bellidir. Bakanlıktakiler de gayet iyi bilir. Bir ülkede sendikalı işçi sayısı ne kadar azsa, toplu sözleşme kapsamı ne kadar sınırlıysa o ülkede asgari ücretle çalışanların oranı artar. O nedenle Türkiye'yi bu utançtan kurtarmanın yolu bellidir. Sendikalaşmanın, sendikal hakları kullanmanın önündeki yasal, fiili, mevzuattan kaynaklanan tüm engelleri kaldıracaksınız" diye konuştu.

“TEŞMİL MEKANİZMASI UYGULANSIN”

2025 Asgari Ücreti açıklanırken sadece rakamlar duymak istemediklerini belirten Çerkezoğlu, "Asgari ücreti açıklayan hükümet yetkilisi, aynı gün, aynı açıklamada, sendikal hakların kullanımının önündeki engellerin kaldırıldığını da duyurmalıdır. Sendikal barajların kaldırıldığını, sendikacıların tutukluluğuna son verildiğini, Anayasa'ya aykırı grev yasaklarına son verildiği duyurulmalıdır.  Yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünden bir kez daha ifade ediyoruz. Yasalarımızda var olan "teşmil" mekanizmasının hayata geçirilmesine yönelik somut adımları gecikmeksizin atın. İlk adımı da biz söyleyelim. Teşmil mekanizmalarının uygulamaya geçeceği, yani toplu iş sözleşmelerinin sendikasız işyerlerine de uygulanacağı iş kollarını belirleyin ve açıklayın.  Tüm bunları yapmadan açıklayacakları asgari ücret kaç lira olursa olsun, Türkiye işçi sınıfını asgari yaşamaya mahkûm etme niyetinin devam ettiğini gösterecektir" dedi.

TÜİK enflasyonunun bile altında bir asgari ücreti işçi sınıfına dayatmaya çalışıldığını ifade eden Çerkezoğlu, "Üstelik bu dayatmayı yaparken asgari ücretin enflasyona yol açtığı gibi akıl dışı, bilim dışı bir iddiayı öne sürüyorlar. Temmuz'da asgari ücrete aynı gerekçeyle zam yapmadılar, peki ne oldu? Enflasyon düştü mü, düşmedi. Aksine enflasyon hedefi yukarı doğru revize edildi. Enflasyon bahanesiyle asgari ücreti arttırmadılar, ama enflasyon arttı; peki başka ne oldu? Şirket karları arttı arkadaşlar. Ve işte enflasyonun artmasına da bu aşırı şirket karları neden oldu. Şimdi çıkıyorlar, bu doymak bilmez şirketlerin karlarını değil de, açlık sınırının bile altındaki asgari ücreti enflasyonun nedeni olarak gösteriyorlar. Adaletsizliği yalanlarla gizlemeye çalışıyorlar" dedi.

“YOKSULLUK SINIRI GÖZ ARDI EDİLMEMELİ”

Çerkezoğlu şöyle devam etti: Burada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bu üç şartımızı tekrar etmek istiyorum: ​Asla tutmayan ve sürekli revize edilen afaki enflasyon hedeflerine göre bir artış asla kabul edilemez.  Bir yandan geçtiğimiz yıl işçiler için, dar gelirliler için gerçekleşen enflasyon karşısındaki kayıplar giderilmeli, bunun yanı sıra büyümeden ve milli gelir artışından hak ettikleri pay çalışanlara mutlaka verilmelidir. ​Asgari ücret bir işçinin değil, uluslararası standartlara uygun olarak işçinin bakmakla yükümlü olduğu hane halkı ile birlikte geçinebileceği bir ücret olarak belirlenmelidir. ​Açlık ve yoksulluk sınırları göz ardı edilmemeli; bir evde iki kişi çalıştığı zaman o eve bir yoksulluk sınırı kadar gelir girebilmesi asgari ücret ile garanti altına alınmalıdır. Asgari ücret belirlenirken göz ardı edilmek istenen bu üç temel kritere uyulmaması için hiçbir haklı, hukuki, vicdani ve adaletli bir gerekçe bulunmamaktadır. Türkiye işçi sınıfı bu adaletsizliği hak etmemektedir. İşçisi, emekçisi, emeklisi hepimizi asgari bir yaşama mahkûm eden bu düzeni kabul etmemektedir." (Ankara/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

ABB iştiraki ANFA'da işten çıkarılanlar işçiler haklarını istedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa