Öldürülen gazeteciler için Diyarbakır'da düzenlenen eyleme polis engeli
Diyarbakır’da Dicle Fırat Gazeteciler Derneği ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği öncülüğünde, Suriye’de gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in öldürülmesi protesto edildi.
Fotoğraf: Elif Ekin Saltık/Evrensel
Diyarbakır’da Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) öncülüğünde, Suriye’de SİHA saldırısıyla gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in öldürülmesi protesto edildi. Açıklamada, "Her ne olursa olsun onların kamera ve kalemlerini yerde bırakmayacağız" denildi.
DFG binası önünde yapılmak istenen protesto polisler tarafından engellendi. Açıklama yapmak isteyenler polis ablukasına alınırken çekim yapan gazetecilerin de görüntü alması engellendi.
Ablukada yapılan açıklamada Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in fotoğraflarının yer aldığı “Kalemimizde, kameramızda yer kalmayacak” pankartı taşındı.
Açıklamaya, siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra DİSK Basın-İş Diyarbakır Temsilcisi Hakkı Boltan, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ve çok sayıda gazeteci katıldı.
IŞİD'İN KATLİAMLARINI DUYURDULAR
Açıklamayı yapan DFG Eş Başkanı Selman Çiçek, gazetecilerin en zor şartlarda tüm riskleri ve tehlikeleri göze alarak gerçekleri halka duyurmaya çalıştığını belirterek "Bu arayışta birçok arkadaşımız katledildi, birçoğu tutuklandı. Ama bu mücadele asla durmadı. 40 yılı aşkın süredir JİTEM'cilere, kontralara, çetelerin saldırılarına rağmen gerçekleri duyurmaktan asla taviz vermedi. DAİŞ, Ortadoğu'nun birçok yerinde vahşet uygularken, hakikati duyuranlar en çok özgür basın çalışanları oldu. DAİŞ, hakikatler duyulmasın diye gazetecileri hedef alıp katletmekten geri durmadı." dedi.
December 20, 2024
IŞİD'in Şengal, Kobanê ve Rakka'da katliamlarını hatırlatan Çiçek, gazetecilerin yaşamları pahasına gerçekleri duyurmaktan vazgeçmediğini vurguladı. Çiçek, "Savaşın en çok hedefi haline gelenler şüphesiz ki gazeteciler oluyor. Bugün de iki gazeteci arkadaşımızın katledildiğini öğrendik. Her iki arkadaşımız, DAİŞ Kobanê'ye saldırırken günlerce haber peşinde koştular. Kobanê'nin özgürlüğünü dünyaya duyurdular. Nazım Daştan ilk günden son güne kadar Kobanê direnişinin hem tanığı hem de sesi oldu. Cihan Bilgin DAİŞ'in vahşet merkezine dönen Rakka'nın özgürleştirilmesi hamlesinde ilk günden son güne kadar esaret altında tutulan ve özgürlüğe susayan kadınların sesi oldu. Kamera ve not defterleriyle nerede bir karanlık odak varsa aydınlatmak için mücadele ettiler. Ne var ki DAİŞ'i Kobanê üzerine saldırtanlar, DAİŞ'in arka bahçesi olanlar, DAİŞ yenilince bugün başka isimler altında tekrardan Kobanê'ye saldırı hazırlıkları yapıyorlar. Nazım ve Cihan bu gerçeği dünyaya duyurdukları için hedef alındılar." diye konuştu.
Demokrasi ve barış derken diğer yandan Suriye'de saldırı hazırlığı yapıldığını belirten Çiçek, "Onlar her zaman hakikatin sesi oldular. Son anlarına kadar da Rojava'nın sesi oldular. Biz de her ne olursa olsun onların kamera ve kalemlerini yerde bırakmayacağız. Asla gerçeği duyurmaktan vazgeçmeyeceğiz. Özgür basın hakikatleri duyurmaya devam edecek" dedi. (HABER MERKEZİ)