Utancın tarafı değişsin diye: Gisèle Pelicot’nun uzun yargı mücadelesi
3 ay kadar süren duruşmaların ardından, kimyasal uyuşturucu etkisi altında yıllarca süren toplu tecavüz mağduru Gisele Pelicot, tabuları yıkarak ses çıkarmanın önemini ortaya koydu.
Fotoğraf: AA
Adı artık cesaret, haysiyet ve azamet ile eşanlamlı. 3 ay kadar süren duruşmaların ardından, kimyasal uyuşturucu etkisi altında yıllarca süren toplu tecavüz mağduru bu kadın, tabuları yıkarak ses çıkarmanın önemini ortaya koydu.
Her gün Avignon adliyesinin koridorlarından, sürekli artan bir kalabalığın yine artan alkışları arasında başı dik bir şekilde geçti. Bu sıra dışı davada savcılığın talep ettiği ve aslında pekala hakkı olan kapalı oturumu da hiç tereddüt etmeden, “tecavüze uğrayan kadınları artık utanmasın” diye reddetti.
Sesi yüksek, sözleri sert de olsa ne bir öfke ne de nefret içinde olmadığı, bilakis sarsılmaz bir kararlılıkla “bu eril ve erkek egemen toplumu değiştirmek” için konuştuğu apaçık. 7 Aralık’ta 72 yaşına giren Gisèle Pelicot, “hâlâ ayakta” olduğuna da şaşkın.
“Cephede görünen sağlam fakat içerisi harabe” diyerek itiraf ediyor. Kocası tarafından uyuşturulup Mazan’daki evlerine çağrılan 50 kadar erkek tarafından tecavüze uğrayan bu kadın, birkaç hafta içinde feminist bir ikona dönüştü.
TÜM CİNSEL İSTİSMAR MAĞDURLARI İÇİN
Davanın ilk günü olan 2 Eylül’den bu yana günleri, çalınan mahremiyetinin detaylı ve ürpertici anlatımı ile geçti. Nazenin duruşu, kısa kızıl saçları ve bakışları siyah gözlüklerinin ardında saklı bu kadın, eski eşinin ardından bir bir kürsüye çıkan 49 erkek sanığın her birini tereddütsüz izledi.
Hepsini dinledi ve “Bunlar tecavüzcü, nokta!” diyerek mazeretlerini reddetti. Ve bütün duruşmalarda bütün cinsel şiddet mağdurlarını temsilen bilfiil hazır bulunarak şunu söyledi: “Kendilerine söyle demelerini dilerim, Madame Pelicot yaptıysa, biz de yapabiliriz. Utanmak bize değil, onlara düşüyor.”
ÇEKİNİK KADININ SAVAŞÇIYA DÖNÜŞÜMÜ
Davanın gidişatı ve dünyanın dört bucağından gelen desteklerle, Gisèle Pelicot’nun bütün özgüveni yerine geliyor. Ki yuvarlak siyah gözlüklerini kullanmayı bırakıyor. Kamuoyu karşısına artık gülümseyen gözlerle çıkıyor ve adliye önündeki feminist afişlerin önünde poz veriyor.
Fakat bu savaşçı kadın kahraman yerine geçmeyi de reddederek yargıçlar karşısında şunları diyor: “Yeniden nasıl kendim olacağımı, tüm bunları nasıl aşacağımı bilmiyorum.” Eski eşi Dominique Pelicot’ya hitap ederken ise ileriye doğru keskin bakışları ile “bu ihanetin tarifi yok.”
DEHŞETE BOĞULAN GÜNDELİK BİR YAŞANTI
2 Kasım 2020, 3 çocuk annesi ve 7 torun büyükannesi, elektrik şirketi Edf’nin eski çalışanlarından bu kadının hayatı tamamen alt üst oldu. Eşi Dominique Pelicot o gün, markette kadınların eteklerini kameraya alırken yakalandı. Ardından da bilgisayarından binlerce istismar fotoğraf ve videosu ortaya çıktı. Kendisi, 50 yıldır hayatını paylaştığı bir adam, bir koca, “düşünceli” ve “kusursuz.”
Tiksinç olandan şüphe duymayanlar için bir tsunami. 2013 yılında emekliliklerini geçirmek için Carpentras’nın eteklerinde kırsal bir yer olan Mazan’a yerleşirler. Sakin bir yaşantı. Bisikletle Vaucluse’ü turluyor, yürüyüş yapıyor, bir koroda şarkı söylüyor. Çocuklar ve torunlar sık sık gelip gidiyor.
Fakat zamanla artan bir şekilde, doktorların teşhis edemediği semptomlar baş gösteriyor. Manasız yorgunluklar, hafıza sorunları ve saire. Gisèle Pelicot bunu başta Alzheimer hatta bir beyin tümörü olmasından korkuyor. Oysa, bilhassa da saçlarında geçekleştirilen toksikoloji testleri ile, daha sonra ortaya çıkacağı üzere bunlar maruz kaldığı kimyasallarla ilgiliydi.
İYİLEŞME ZAMANI
Yaşanan şiddet ortaya çıktığında büyük oğlu David’e sığındı. Torunları karşısına güçlü bir kadın olarak çıktı. Zaten, darbelere göğüs germeyi de çok genç yaşta öğrenmemiş miydi? Annesi kanserden öldüğü zaman, bir subayın 9 yaşındaki kızıydı.
“Babam hiç pes etmedi, savaşçıydı, ben de öyleyim” diyordu mahkeme salonunda. Artık yaşananları kabul eden kocasıyla resmen boşanmış durumda, kendi soyadını kullanmaya başladı ve Mazan’dan uzağa taşındı. Kendisi böylece iyileşmeye çalışırken, burada ve her yerde tüm duvarlarda gördüğümüz portresinin altında şu mesajlar birikiyor: “Gisèle, kadınlar sana teşekkür ediyor.” (HABER MERKEZİ)
Çeviri: Yılmaz Ruhi Demir
Orijinal metine buradan ulaşabilirsiniz.