Ferhan Şensoy'un 'Çok Tuhaf Soruşturma'sı İzmir'de sahnede: Yanlışlıkla hapse giren 3 arkadaş, ‘hınzır bir oyun’

Ramis SAĞLAM
İzmir

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarının (İzBBŞT), ekim ayında "Rüstemoğlu Cemal'in Tuhaf Hikayesi" oyunuyla açtığı 2024-2025 tiyatro sezonu devam ediyor.

Sezona iddialı oyunlarla giren İzmir Şehir Tiyatroları, repertuvarına yeni oyunlar eklemeye devam ederken, Usta Yazar, Tiyatrocu Ferhan Şensoy'un 27 yıl önce kaleme aldığı "Çok Tuhaf Soruşturma" adlı oyununu İzmir seyircisiyle 26 Aralık'ta buluşturmak için gün saymaya devam ediyor.

Yanlışlıkla hapse düşen üç arkadaşın başından geçen olaylar çerçevesinde ülkedeki adalet sistemi ve insan haklarına dair çarpıklıkları irdeleyen oyunun yönetmen koltuğunda Harun Özer oturuyor. Oyuncu kadrosunda Ayhan Anıl, Ozan Çolak, Okan Kam, Bahadır Buyruk, Mustafa Can Yılmaz ve Candaş Yılancı yer alırken "Çok Tuhaf Soruşturma"nın sahne tasarımı Anıl Işık'a, giysi tasarımı ise Deniz Bilgili'ye ait. İzBBŞT genel sanat yönetmeni vekili de olan Harun Özer ile oyun ve sezon üzerine konuştuk.

FERHAN ŞENSOY'UN ‘HINZIR’ BİR OYUNU

1998 yılında Tuncel Kurtiz, Ferhan Şensoy, Baykal Kent ve Rasim Öztekin gibi güçlü oyuncu kadrosu ile sahnelenen "Çok Tuhaf Soruşturma", Ferhan Şensoy'un kaleminden çıkmıştı. Harun Özer'in "hınzır bir oyun" olarak nitelendirdiği oyun, "Ustanın kendine has mizahı, jargonu, tiyatro dili ve anlayışı tüm eserlerinde olduğu gibi, bu metinde de kendini hemen gösterdiğini" söyledi.

Şensoy’un, oyununu ilk olarak kendi tiyatrosunda sahnelediğini belirten Özer, "Oyun 2005 yılında 'Pardon' adıyla beyazperdeye aktarıldı. 'Yanlışlık' eseri hapse düşen 3 arkadaşın hikayesini anlatıyor. Şimdiye kadar ödenekli bir tiyatroda hiç sahnelenmedi. Bu da bana nasip oldu ama ne güzel oldu" dedi.

"MEMLEKETİN HALİ PÜR MELALİNİN HİKAYESİ"

Oyunun hikayesinin günlük hayatta sayısız kez yaşandığını belirten Özer, "Yanlışlık sonucunda hapse atılan ve bir rastlantı sonucu 'özgürlüğe' kavuşan 3 sıradan insanın, yani politik olmayan, örgütlü olmayan, bilinçsiz orta sınıftan insan; hapse atmak için hiçbir bahane üretilemeyecek 3 insanın hikayesini anlatıyor. Bu süreçte yaşadıklarının trajikomik seyri... Memleketin hali pür melalinin hikayesi yani. Oyunun yazılışının üzerinden 27 sene geçmiş. Ne acıdır ki oyunun ana eksenini oluşturan 'temel insan hakları', 'adil yargılanma hakkı', 'ceza adaleti' vb. temalar olduğu yerde duruyor. Üstelik daha can yakıcı bir şekilde duruyor" serzenişinde bulundu.

"SANATÇININ SÖZÜ OLMALI"

Dünya adalet projesinin 2023 tarihli raporuna göre Türkiye, “hukukun üstünlüğü endeksinde” 142 ülke arasında 117. sırada. Memlekette en güvenilmeyen kurumların başında yargının geldiği günümüzde, Ferhan Şensoy'un yazdığı oyun hâlâ güncelliğini ve yakıcılığını koruyor. Oyunun tekrar gündeme gelmesini değerlendiren Özer, "Böylesi bir durumda sanatın, sanatçının bu konuyla ilgili bir şey söylemesi şart gibi geliyor. Zira bilmeliyiz ki hukuk yoksa adalet yok; hukuk yoksa ekonomi yok; hukuk yoksa sağlık yok; siyaset yok, iletişim yok, sanat yok, eğitim yok... 'Çok Tuhaf Soruşturma' buna değinmek için harika bir araç!" yorumunda bulundu.

HEDEFLERİMİZ İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Şubat ayından itibaren hedefleri gerçekleştirmek için çalışmalarını sürdüklerinin altını çizen Özer, "Bunun dışında daha çok temsil, daha çok nitelikli oyun yapmak gibi olmazsa olmaz bir isteğimiz de var. Bunu ekim ayından itibaren hayata geçirdik. Ayrıca başta dezavantajlı ilçeler olmak üzere, İzmir'in tüm ilçelerine oyunlarımızı götürmek için çalışmalarımız devam ediyor" dedi.

Sokak tiyatrosu, kamyon tiyatrosu, tiyatro eğitimi gibi başlıklarda da çalışmalarının devam ettiğini sözlerine ekleyen Özer, şubat ayından itibaren onları da hayata geçirmeye başlayacakları bilgisini paylaştı.

"OYUNLARIMIZ GELECEKSİZLEŞTİRİLENLER İÇİN"

İzBBŞT yönetimine eylül ayında Levent Üzümcü ile birlikte gelen Harun Özer, "Çok Tuhaf Soruşturma"nın 26 Aralık'ta seyircisi ile buluşmasının ardından yeni yılın ilk ayında, çocuklar için Cervantes'in Don Kişot'u ve şubat ayında ise kadınlar için Dario Fo'nun "Hepimizin Hikayesi Aynı" için "perde" diyecek.

Repertuvarının ana eksenini çocuklar, gençler ve kadınlar için seçtiklerini belirten Özer, "Onlar; bu sistemin yarattığı berbat iklimin en çok mağdur olanları. Hayatlarında bunu en yakıcı şekilde hissedenler. Elbette emekçiler, emekliler gibi düzenin yoksulluğa, örgütsüzlüğe, geleceksizleştirmeye mahkûm ettiği insanlarımızı göz ardı etmeyeceğiz. Ama birilerine ‘torpil’ geçeceksek elbette bunlar çocuklar, gençler ve kadınlar olacak. Bu sezon mültecilerle ilgili ‘Bir Göç Hikayesi’ ve gençlik oyunu olarak Yaşar Kemal'den oyunlaştırılan ‘Filler Sultanı ile Topal Karınca’nın sahnelemesi için çalışmalarımız sürüyor" ifadelerini kullandı.