Erdoğan Suriye'yi anlattı, asgari ücrete değinmedi
Suriye'de yeni bir dönem başladığını söyleyen Erdoğan, "Suriye'in komşusu ve kardeşi olarak yeni süreci en iyi tahlil eden ülkeyiz. Tarihin doğru tarafında yer aldık" dedi.
Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar/TCCB
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de bir araya geldi. 2024 yılının son toplantısını gerçekleştiren kabine, Suriye’den asgari ücrete, bölgesel gelişmelerden ekonomiye kadar geniş bir gündemi ele aldı. Toplantı sonrası kameraların karşısına geçen Erdoğan’ın açıklamaları, iktidarın hem içeride hem de dışarıda nasıl bir çizgide ilerleyeceğini gözler önüne serdi.
Suriye’deki yeni yönetimi "gururla" takip ettiklerini belirten Erdoğan, “Türkiye’de eğitim almış, milletimizle gönül bağı olan kardeşlerimizi yönetimde görünce rabbimize şükrediyoruz,” ifadelerini kullanarak bölgesel ilişkilerde ideolojik yakınlık vurgusu yaptı. Suriye’de yönetimi ele geçiren ABD destekli cihatçı HTŞ örgütünün lideri Colani Ahmet ile yakın temas halinde olduklarını söyleyen Erdoğan, "En zor günler geride kaldı," diyerek Türkiye'nin yeni yönetimi destekleyeceğinin altını çizdi.
BÜTÇE VE MUHALEFET ELEŞTİRİSİ
2025 bütçesinin mecliste kabul edilmesini “halkın bütçesi” olarak niteleyen Erdoğan, muhalefeti ise süreci “terörize etmekle” suçladı. "Afaki söylemler ve provokasyonlardan başka bir şey göremedik," diyen Erdoğan, muhalefeti hedef aldı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
'BÜTÇEYE HALKIN BÜTÇESİ DEĞİL DİYENLERE...'
Partimizin 23. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 7. Türkiye Yüzyılı'nın 2. bütçesini Gazi Meclisimizin takdirine sunmuştuk. Tekliflerimiz cumartesi günü genel kurulda 317 evet oyuyla kabul edildi. 2025 bütçesinin hayırlara vesile olmasını yüce Allah'tan niyaz ediyorum. 2025 bütçesinin en temel vasfı ülkemizin 22 yıllık kazanımlarını perçinleyen, yatırımları, ekonomik istikrarı, sosyal refahı önceleyen bütçe olmasıdır. 2025 yılı bütçesine halkın bütçesi değil diyenlere şu rakamları hatırlatmak istiyorum. Mayısta başlayan dezenflasyon süreci 2025'te devam edecek. Rekabet kurallarını ihlal ederek enflasyonu körükleyen fırsatçılarla mücadelede kararlı olacağız.
“MUHALEFET TÜM SÜRECİ TERÖRİZE ETTİ”
Muhalefet daha önceki görüşmelerde yaptığı gibi maalesef 2025 bütçesi görüşmelerinde de katkı sunmak, yapıcı eleştiride bulunmak yerine görüşmeleri sabote etmeyi, kışkırtmayı, komisyon aşamasından genel kurula kadar tüm süreci terörize etmeyi tercih etmiştir. Son bütçe görüşmelerinde de afaki söylemler, ucuz polemikler, buram buram provokasyon kokan açıklamalar dışında hiçbir şey göremedik. Yıllar geçiyor, isimler değişiyor, liderlik koltuğunda oturanlar değişiyor ama muhalefetin siyaset tarzında zerre miskal tekamül yaşanmıyor. Böyle gelmiş ama artık böyle gitmesin diyoruz. 2025 yılının muhalefet zihniyetinde ve tarzında asgari düzeyde de olsa bir iyileşmeye kapı aralamasını ümit ediyoruz.
'İSTİHDAM TARAFI DA İYİ GİDİYOR'
Bir müjdeyi de paylaşma istiyorum. Merkez Bankamızın rezervleri düzenli olarak artıyor. Şimdiye kadar en yüksek seviyeyi gördü. İstihdam tarafı da oldukça iyi gidiyor. Son 1 senede istihdam 1 milyon kişi arttı. İşsizlik oranı yüzde 8,8'e düştü. 2025 yılında da Türkiye'yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha çok göreceğiz.
'ASLA UMUT TACİRLİĞİ YAPMADIK'
2024 yılını emekliler yılı olarak ilan etmiştik. Bu sene boyunca Çalışma Bakanlığımız öncülüğünde emeklilerimize yönelik birçok proje hayata geçirildi. 16 Aralık'ta Türkiye Yüzyılı'nın emektarlarıyla bir araya geldik hem kendilerine teşekkür ettik hem de hasbıhal ettik. Emeklilerimiz konusunda bugüne kadar asla umut tacirliği yapmadık. Meydanlarda bol keseden söz verip, göreve gelince sözünü unutanlardan değiliz.
'MISIR MAKAMLARIYLA EŞGÜDÜM İÇİNDE HAREKET EDECEĞİZ'
Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi'nin davetine icabetle Kahire'deydik. 1997 yılında merhum Erbakan hocamızın öncülüğünde kurulan D-8 üç kıtada temsil edilen ve 1 milyarı aşan nüfusuyla sağlam adımlarıyla yoluna devam ediyor. Zirve kapsamında Mısır Cumhurbaşkanı sayın Sisi'nin yanı sıra katılımcı ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili görüşmelerimiz oldu. Türkiye ile Mısır arasında gelişen samimi diyaloğun olumlu etkisini ticaret ve diplomasi olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Bundan sonra da Mısır makamlarıyla eşgüdüm içinde hareket edeceğiz. Son 2 haftada bizzat katıldığımız Sakarya, Kocaeli, Erzurum, Mardin ve Muğla başta olmak üzere il kongrelerimizde görev alan tüm yol arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Nöbeti devreden arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.
'SURİYE'DE YENİ YÖNETİMDEKİ İSİMLERİ GURURLA ANARAK TAKİP EDİYORUZ
Yeni yönetimde görev alan isimleri hepimiz gururla anarak takip ediyoruz. Türkiye'de eğitim almış, milletimizle gönül bağı olan kardeşlerimizi arkadaşlarımızı yönetimde görünce rabbimize şükrediyoruz. Suriye devrimin lideri Ahmet eş-Şara ile yakın temas halindeyiz. Dün Dışişleri Bakanımız Şam'daydı. İnşallah ziyaretlerimiz bundan sonra da artarak devam edecek. Zalim rejime karşı savaşı kazanan Suriye halkının zaferi kazanması, başarılarını kalıcı hale getirmesi için gereken her türlü desteği vereceğiz. En zor günler Allah'ın izniyle artık geride kalmıştır.
Yeni yönetim verdiği mutedil mesajları çok değerli ve anlamlı buluyoruz.
"GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ"
Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının her şart altında korunması, Türkiye'nin değişmez çizgisidir. Bundan kesinlikle geri adım atmayacağız. Suriye'nin ve bölgemizin geleceğine DEAŞ ve PKK dair hiçbir terör yapılarına yer yoktur. Ya kendilerini tasfiye edecekler ya da tasfiye edilecekler. Kendileri dışında hiç kimseye hayat ve söz hakkı tanımayan bu katil sürülerini bölgemiz için tehdit kaynağı olmaktan mutlaka çıkaracağız. Suriye'de bölücü terör örgütüne yönelik nokta operasyonlarımızı bir cerrah hassasiyetle sivillere zarar vermeden sürdüreceğiz. Suriye yönetimin bu konudaki kararlılığını memnuniyetle karşılıyoruz.
'İSRAİL ER YA DA GEÇ ÇEKİLECEKTİR'
İsrail'in artan saldırganlığının gerisinde Suriye'deki devrimi gölgelemek, Suriye halkının umutlarını boğmak olduğu anlaşılıyor. İsrail er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir, buna mecbur kalacaktır. Elinde 50 bin masumun kanı olan Netanyahu'nun tuttuğu yol yol değildir. İsrail'de şayet bir devlet aklı varsa bunu ne kadar erken idrak ederlerse o kadar iyi olacaktır.
'YA KENDİLERİNİ TASFİYE EDECEKLER YA DA TASFİYE EDİLECEKLER'
Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının her şart altında korunması, Türkiye'nin değişmez çizgisidir. Bundan kesinlikle geri adım atmayacağız. Suriye'nin ve bölgemizin geleceğine DEAŞ ve PKK dair hiçbir terör yapılarına yer yoktur. Ya kendilerini tasfiye edecekler ya da tasfiye edilecekler. Kendileri dışında hiç kimseye hayat ve söz hakkı tanımayan bu katil sürülerini bölgemiz için tehdit kaynağı olmaktan mutlaka çıkaracağız. Suriye'de bölücü terör örgütüne yönelik nokta operasyonlarımızı bir cerrah hassasiyetle sivillere zarar vermeden sürdüreceğiz. Suriye yönetimin bu konudaki kararlılığını memnuniyetle karşılıyoruz.
'ÇEMBER DARALIYOR, YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR'
Suriye'deki yeni yönetimin bu konudaki kararlılığını memnuniyetle karşılıyoruz. Yakın zamana kadar bölücü örgütünün arkasında duran batılı ülkelerin de bu canilerden desteğini yavaş yavaş kestiğini görüyoruz. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim, PKK ve uzantıları için zaman kısalıyor, çember daralıyor, yolun sonu görülüyor. Kimin eteğine yapışırsa yapışsınlar, kimin tetikçiliğini yaparlarsa yapsınlar, hangi yabancı odağa sarılırsa sarılsınlar, şunu çok iyi bilsinler ki kendilerini bekleyen acı akıbetten kaçamayacaklar. Şairin dediği gibi belki yarın belki yarından da yakın bir sürede 40 yıldır kanımızı emen bu beladan Allah'ın izniyle kurtulacağız. Terör duvarını da tamamen yıktıktan sonra Türkler, Araplar, Kürtler olarak hep beraber büyük bir kucaklaşmaya imza atacağız.” (POLİTİKA SERVİSİ)