Gebze'de işçi cinayetleri tartışıldı
Gebze’de düzenlenen panelde iş cinayetleri ve meslek hastalıkları tartışıldı. Alınmayan önlemlerden dolayı yaşanan iş cinayetlerine karşı mücadele çağrısı yapıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Makine Mühendisleri Odası Gebze Temsilciliği, Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi ve Kocaeli İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi tarafından düzenlenen panelde iş kazaları ve meslek hastalıkları tartışıldı.
Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Binasında gerçekleştirilen panele Çalışma ve Toplum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Dr. Murat Özveri ile İSİG Meclisi Genel Koordinatörü Murat Çakır konuşmacı olarak katıldı.
"ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMALIYIZ"
Panel öncesi açılış konuşmasını gerçekleştiren Petrol-İş Gebze Şube Başkanı Şivan Kırmızıçiçek, "Ülkenin en çok kanayan yaralarının başında iş cinayetleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği, meslek hastalıkları meselesi geliyor. Bu kanayan yaralarla ilgili olarak hep birlikte bir değerlendirme yapmak, bir yol bulmak, neler yapabileceğimizi tartışmak istedik. Öte yandan Gebze bölgesinde eylemler, direnişler, grevler devam ediyor. Petrol-İş Sendikası olarak Tarkket grevimiz 95'nci gününde, Betek Boya'da sendikal mücadelemiz sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikamızın grevleri yasaklamalara rağmen devam ediyor. Eylemlerin, direnişlerin, grevlerin başarıya ulaşması için hepimiz üzerine düşeni yapmalıyız" dedi.
"GEREKEN DÜZENLEMELER YAPILMIYOR"
Kırmızıçiçek'in ardından konuşan TMMOB Makine Mühendisleri Odası Gebze İlçe Temsilcisi ve aynı zamanda panelin moderatörü Tanfer Yeşiltepe ise, "İşçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin göstergeler temel insan hakları, çalışma yaşamı, ülkelerin gelişmişliklerine ilişkin önemli göstergeler sunuyor. Ancak SGK ve resmi istatistikler göstermektedir ki ülkemizde iş sağlığı, işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin gerekli önem verilmemekte. Yasa, yönetmelik, uygulamalarda yetersiz kalınmaktadır. Bu noktada gerek işveren kesimi gerek kamu işvereni konumundaki devlet liberal ekonomik politikalarının da etkisiyle konuya gereken özeni göstermemektedir. Bu nedenle ülkemiz iş kazalarında Avrupa'da birinci, dünyada ise üçüncü sırada yerini korumaktadır. Bu doğrultuda herhangi bir şekilde iyileştirmeler ve önlemlere dair gereken düzenlemeler yapılmamaktadır" diye konuştu.
"ÖNCELİKLE İŞ GÜVENCESİ SAĞLANMALI"
Açılış konuşmalarının ardından ilk sözü Dr. Murat Özveri aldı. İşçilerin mücadelesi sonucunda kimi kazanımların elde edildiğini vurgulayan Özveri, "Ben 'İş cinayeti' değil, 'işveren cinayeti' diyorum. Çünkü işveren bu cinayetleri her türlü önlemek zorunda, bu onun sorumluluğunda. İşçinin itiraz edebilmesi için kendisinin güvence altında olması lazım. İşçi itiraz ettiğinde, şikayetçi olduğunda ertesi gün kendisini kapının önünde bulacağını düşündüğü için sesini çıkaramıyor. Güvence yok, öncelikle iş güvencesinin sağlanması gerekiyor. Güvence olmadan olmuyor. İşyeri sendika temsilcilerinin bile iş güvencesi yok. Sendikaya rağmen işyerinde bir şey yapabiliyor mu temsilci? Yine de her şeye rağmen iş kazalarında dair sendika temsilcileri sorunları görünür kılacak, tutanak tutacak, kayıt altına alacak" dedi.
İşin sadece hukukçulara bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Özveri, "Örgütsüzlük bizi bu noktaya getirdi. Sokakta yoksan, gücün yoksa hayatı da yasaları da yaratamıyor, etkin altına alamıyorsun. O yüzden ciddi bir sınıf mücadelesi vermek gerekiyor. Eğer bir kuralın etkili bir yaptırımı yoksa bir faydası yok. Tarifler var, hukuki statüler var işi sadece biz hukukçulara bırakırsanız yeterli olmaz" diye konuştu.
"TOPYEKÜN BİR MÜCADELE VERMEMİZ GEREKİYOR"
Açıkladıkları verilerle SGK'nin verilerini karşılaştıran İSİG Meclisi Genel Koordinatörü Murat Çakır, "Yıllardır 'İş cinayeti demeyin, bunlar kaza' dediler. Bu cinayetleri de işçilerin üstüne atmaya çalıştılar, 'onlar hatalıdır, onlar dikkatsizdir' dediler. Bu ölümler kader değil. Sınıf mücadelesinin gücüne göre bu tabir dönem dönem kullanılmış, ön planda tutulmuş. Sınıf hareketinde ücret, daha iyi şartlarda çalışma ve işten atlamalara karşı bir mücadele var. Neden yaşam hakkına dair bir mücadele olmasın diyerek yola çıktık. Bu uzun soluklu bir mücadele alanı. Biz 'Türkiye'de her yıl binlerce işçi iş cinayetinde hayatını kaybediyor, bunun önüne geçilebilir' diyoruz. Bunun aslında mücadelesini veriyoruz. Topyekün bir mücadele vermemiz gerekiyor" dedi.
"SGK verileriyle İSİG Meclisinin verilerini karşılaştırdığımızda, bizim tahminlerimize göre açıkladığımız verilerinin yarım katı daha fazla işçi cinayeti yaşanıyor" diyen Çakır, "Sendikalarda asli iş ücret gibi gözüküyor ama işçi cinayetleri de işçilerin önemli gündemi olmalı. Ölenler için, kalanlar için, mesai arkadaşlarımız için mücadele etmeliyiz. İşçi cinayetlerinin cezası yok, hukuksuzluk diz boyu. Gücü yeten yetene. İşçiler var olan hakkını dahi kullanamıyor. Bunun örgütlülükle büyük oranda bağlantısı var. İşçi sınıfı ne kadar örgütlüyse o kadar hakkını, yaşamını koruyor" diye konuştu. (Gebze/EVRENSEL)