İzmir ve şehir dizaynının sermayedarlarca yapılmasının sonuçları
Halk sağlığını derinden etkileyen katı atık tesislerinin yenilenmemesi, İzmir Körfezi’nin on yıllardır zararlı durumu şehirlerin halka değil sermayeye göre dizayn edilmesinin sonucu.

Fotoğraf: DHA
Okan Berber
ODTÜ Çevre Mühendisliği
Türkiye’nin en önemli turizm ve ticaret kentlerinden biri olan İzmir yakın zamanda önemli çevre problemleri ile karşı karşıya geldi. Bilindiği üzere İzmir Körfezi’nin yılardır değişmeyen koku sorunu ve körfezdeki kirlilik bölge halkını ve şehri ziyaret eden insanları rahatsız etmeye devam ediyor. İzmir Körfezi’ndeki aşırı alg üremesi, çözülmüş oksijen seviyesinin olması gerekenin altında kalması ve nutrient (besin) fazlalığına bağlı olarak deniz yaşamının tehdit altında kaldığını söyleyebiliriz. Yakın zamanda bölgede balık ölümlerinin yaşandığı bildirildi. Bu sorunların temel nedeni denizdeki kirliktir. Yeterince arıtılmamış evsel ve endüstriyel atıklar, deşarjlar, dereler ve kanallarla taşınan kirleticiler ve liman faaliyetleri önemli kirletici kaynaklardır. Ayrıca yaz aylarında deniz suyu sıcaklığın artması bu kirliliğin daha net bir şekilde görmemize neden olur.
Bu probleme karşı Çevre Mühendisliği Odası (ÇMO) İzmir şubesi bu konuyla ilgili bir rapor hazırladı. Raporda İzmir Körfezi’nde ve körfezle bağlantılı yakın alanlardaki dere ve kanalların düzenli olarak izlenmesi, kirletici ve koku kayakların tespit edilmesi ve gerekli çalışmaların planlanması sorunun çözümü için önem taşıdığı vurgulandı.
YÖNETENLER TEMİZLEMİYOR, AKSİNE KİRLİLİĞİ ARTIRIYOR
Şehirlerde uzun zamandır devam eden çevre problemlerine karşı devletin ve belediyelerin çözümler üretmemesi ve bunun yerine rant çalışmalarına odaklanmaları Türkiye’deki şehircilik anlayışını gösteriyor. Ülkemizdeki birçok şehirde halkın talep ettiği adımlar yerine sermaye için rantların açıldığını, insan sağlığı ve doğayı önemsemeden inşaat baronları için şehirlerin betonlaştırıldığını, tesislerin halkın sağlığını tehdit etmesine rağmen para akışı olduğu için kapatılmadığını görüyoruz.
İzmir’in Çiğli ilçesi Harmandalı bölgesinde yer alan, 15 yıl hizmet vermek için kurulmuş fakat 30 yıldır faaliyette olan katı atık depolama tesisi bu durumu kanıtlayan bir başka örnek. Tesisten yayılan koku ve biriken fazla çöp bölgeyi tehdit etmekte. Vatandaşlar çöp döküm işleminin durdurulması için eylem ve basın açıklaması düzenlendi. Rüzgâr ve yağmur yoluyla yayılan koku ve atıklar bölge halkın günlük hayatını kötü engelliyor. Birçok hanede gün içinde pencere açamama, balkonlarında vakit geçirememe ve yağmur yağdığında yolda yürüyememe, gibi problemlerle yaşıyorlar. Bu sorun önce 5-6 mahallenin ardından da Çiğli bölgesindeki 26 mahallenin büyük bir sorunu. Bölge halkı geçmişte birçok kez bu tesisin kapatılması ve çöplerin alınması için hukuki sürece başvurdular ve kazandılar fakat mahkeme kararı hiç uygulanmadı.
O bölgedeki bir vatandaşı Evrensel Gazetesine verdiği röportajda “Madem çöpün içine bizi mahkûm edecektiniz de niye imarı bir açıyorlar bir kapatıyorlar. İmar burada yine kapandı. Buraya hiçbir şey olmasın diye kapatıyorlar. Çünkü bu çöp atımı devam ederse 30 yıl daha çöp kalacak. Çiğli belediye başkanı para geleceği için çöpe müdahale etmiyor. Mahkeme kararını büyükler uygulamıyor. Bize paramızı versinler burayı çöp alanı ilan etsinler biz de başka bir yere gidelim” şeklinde konuştu.
TEMİZ VE SAĞLIKLI BİR GELECEK İÇİN MÜCADELE ŞART
Atık tesislerinin ve çöplüklerin yaşam alanlarından uzak olması gerekirken ve şehirler insanların günlük hayatı için tasarlanması gerekirken. Hükümet ve belediyeler halk ve çevre sağlığını görmezden gelip, sermayeye odaklı projelerine devam ediyorlar ve bu projelerin devamı için uğraşıyorlar. Kapitalist sistemin ve burjuvazinin para için neler yapabileceklerini ve nelere önem verdiklerini bu örneklerle birlikte bir kez daha görmüş oluyoruz.
İzmir’de yaşanan bu çevre problemlerinden anlamamız gereken şey Türkiye’deki şehircilik anlayışının ne kadar problemli olduğudur. Şehirlerde, yaşam alanlarımızda maalesef birçok problemlerle yaşıyoruz fakat hükümet ve belediyeler bazı problemleri çözmeyip görmezden geliyor, hatta problemlerin nedeni oluyorlar. Gelir kaynağı olarak görüldüğü için halk sağlığını ve sosyal yaşamını etkileyen katı atık depolama tesisinin faaliyet halinde olması ya da uzun yıllar boyunca devam eden İzmir Körfezi kirliliği için adım atılmaması bu durumu kanıtlar nitelikte. Öğrenciler ve gençler olarak bize düşen görev yaşam alanlarında bir araya gelmek etrafta var olan çevre problemlerinin politik ve ekonomik nedenlerini, hükümetin çevre politikalarıyla, belediyelerin aldığı kararlarla tartışmak, teşhirini yapmak ve bu problemler için birlikte çalışma yürütmek. Harmandalı halkının göstermeye başladığı mücadele örneği gibi birçok yerde halk mücadelelerin artması ve bu mücadelelerin bir araya gelerek alevlenmesi daha temiz ve sağlıklı bir gelecekte ve şehirlerde yaşamak için şart.
KAYNAKÇA:
https://www.evrensel.net/haber/530564/cmo-izmir-korfez-kirliligi-tek-bir-kurumun-sorumlulugu-degil
https://www.evrensel.net/haber/536276/harmandali-coplugu-halk-sagligini-tehdit-ediyor-smyrnadan-izmire-kentin-gundemi
https://www.evrensel.net/haber/534036/izmir-ciglideki-kati-atik-depolama-tesisinin-kapatilmamasi-protesto-edildi
https://www.evrensel.net/haber/535682/izmirde-korfezde-olusan-kirlilige-tepki-bu-ihanetin-geregini-yapin
Evrensel'i Takip Et