25 Aralık 2024 05:20

Taybet Ana'nın anısı bizimle yaşayacak

Enes ŞİMŞEK

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

24 yıllık AKP iktidarının belki de en karanlık dönemi 2015 yılıydı. Hafızalarımıza kazınan, öfkemizi dimdik ayakta tutan pek çok şey yaşandı bu yıl içerisinde. Birçok masum sivilin hayatını kaybettiği ve insan hakları ihlallerinin tavan yaptığı bölgede, çözüm sürecinde susan silahlar yeniden patlamış ve çatışmalar yeniden başlamıştı.

2012 senesinde başlayan çözüm süreci, toplumsal huzursuzluğu bir nebze sakinleştirmişti. Ancak yalnızca 3 yıl süren çözüm süreci, 2015’te sona erdi ve ardından Kürt illerinde sokağa çıkma yasakları ve direniş yeniden başladı. Bu direnişler, Silvan, Cizre, Nusaybin, Yüksekova ve ardından Diyarbakır’ın Sur ilçesinde devam etti. Yasaklar, temel hak ve hürriyetlerin gaspının yanında 500 bini aşkın sivilin göçe zorlanmasını beraberinde getirdi. Göç etmek zorunda kalan siviller, özellikle büyük kentlere yönelmiştir. Bu kentlerdeki sermayedarlar, krizi fırsata çevirmiş ve savaş mağduru halkı ağır iş koşullarına ve güvencesiz çalışmaya mecbur bırakmıştır. Hükumet politikaları sadece göçe ve krize yol açmakla kalmamış, aynı zamanda ölümlere de sebep olmuştur. Bu ölümlerden hafızalarımızda kazınan bir tanesi de Taybet Ana’dır.

Tam 9 yıl önce, devam eden çatışmalar ve ilan edilen sokağa çıkma yasakları nedeniyle, 57 yaşında 11 çocuk annesi Taybet İnan’ın cansız bedeni, 7 gece boyunca sokakta bekletildi ve cenazesi alınmadı. Taybet Ana, komşusundan evine dönerken sokak ortasında bir keskin nişancı tarafından vurulmuştu. Cenazesinin alınması için gönderilen ambulans, “İnan ambulansın olduğu yere gelsin” diyerek cesedi almaya gitmedi. Cenazeyi almaya giden kayınbirader Yusuf İnan da vurulmuş ve bir başkasının 20 saat boyunca yanına gitmesine izin verilmediği için kan kaybından hayatını kaybetmişti.

Taybet Ana’nın oğlu Mehmet İnan, o günleri şu şekilde anlatan bir mektup yazdı:

“Annem tamı tamına 7 gün sokakta kaldı… Hiçbirimiz uyuyamadık, köpekler gelir, kuşlar konar diye. O orada yattı, biz 150 metre ilerisinde öldük. Bir insan bir insana ne kadar acı çektirebilirse, devlet de bize 7 günde bunu yaptı.”

Yedinci günün ardından Adli Tıp’a götürülen Taybet İnan’ın bedeninde 10 kurşun tespit edildi. 18 gün morgda bekletilen Taybet Ana’nın naaşı, sessiz sedasız defnedildi.

PEKİ FAİLLER NEREDE?

Taybet Ana’nın öldürülmesi üzerine açılan soruşturmada, İçişleri Bakanlığı, ateşin panzerden açıldığını inkâr etmiş ve Taybet İnan’ın örgüt mensupları tarafından öldürüldüğünü ileri sürmüştür. Ancak, bütün kamuoyunun bildiği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı heyetinin Taybet İnan’ın vurulduğu yerde yaptığı gözlem sonucu hazırladığı rapor, İnan’ın keskin nişancı tarafından vurulduğunu ortaya koymuştur.

Geçen 9 yıla ve sorumluların hala bulunamamasına rağmen, biz faillerin kimler olduğunu, her Cumartesi Galatasaray Meydanı’nda evlatlarının hakkını arayan Cumartesi Anneleri’ne karşı kolluk tarafından kurulan barikatlardan biliyoruz. Cumartesi Anneleri, dinmeyen bir acı ve öfkeyle 1029 haftadır adalet arayışlarına devam etmektedir.

ÇÖZÜM HALKLARIN ORTAK MÜCADELESİNDE

Kürt halkına ve anadiline uygulanan düşmanca politikalar, iktidarın tek adam rejimiyle birlikte halkın iradesini gasp etmeye devam etmektedir. Toplumun büyük çoğunluğu; güvencesizlik, yoksulluk ve insan onuruna aykırı yaşam koşullarında kayyum siyasetine karşı hayata tutunmaya çalışmaktadır.

Bizler, Türkiye gençliği olarak savaşa karşı barış sözümüzden asla vazgeçmeyeceğiz. Güncel siyasal gelişmeler de göstermektedir ki, sorun sadece ülke sınırlarını aşmış, bölgesel ve küresel bir boyut kazanmıştır. Demokratik bir gelecek mücadelesi çerçevesinde Türk ve Kürt halkları olarak orta bir ses yükseltmeliyiz. Geleceğin emekçileri olan biz gençler, işçi sınıfıyla ortak paydada buluşmalıyız. Burjuvazi, tepenin ardındaki denizi istediği gibi görebilir; sürecin sonunda ister şahlanmayı ister kanatlanıp uçmayı umabilir. Önemli olan, Türk ve Kürt emekçilerinin de kendi denizini görmesi ve ortak bir mücadele içerisinde olmasıdır.

Taybet Ana’nın mücadelesi bizimle yaşayacak ve filizlenecektir.

Em te ji bir nakîn, dayika Taybet.

(Biz seni unutmayacağız, Taybet Ana)

Evrensel'i Takip Et