25 Aralık 2024 06:35

Feodal ilişkiler tasfiye olurken: Machiavelli

Machiavelli: Merkezi krallıkların arkasında kalan bölük pörçük İtalya’daki feodal yapının çözülmesinin başlangıcında burjuvazinin ilk temsilcilerinden.

Paylaş

Günizi ÖZEN

İstanbul Üniversitesi

 

“Modern siyaset biliminin babası”, Rönesans İtalyası’nın önemli figürü, Niccolò di Bernardo dei Machiavelli (1469-1527), seçkin bir ailenin çocuğu olarak Floransa’da dünyaya geldi. Gramsci’ye göre “erken doğmuş bir jakoben”, Hegel’e göre “kangren olmuş uzuvların lavanta suyuyla iyileştirilemeyeceğini” düşünen bir dâhiydi. Kiliseye karşı siyasal düşünüşün laikleştirilmesi ve bilimselleştirilmesi gerektiğini savundu, siyaseti geleneksel ahlaktan otonom bir alan olarak tanımladı. Modern politik düşüncenin oluşumunda oynadığı kritik rol ve felsefe tarihi üzerindeki etkisi ile Machiavelli, günümüz akademisinde de isminden sıkça söz ettiren bir filozof, askeri stratejist ve devlet adamıdır.

Machiavelli’nin gençlik yılları ve eğitim hayatı üzerine tek kaynak, babası Bernardo’nun 1487’ye kadar yazdığı mektuplarıdır. Bernardo, bu mektuplardan anlaşıldığı üzere bütçesinin çoğunu kitaplara harcayan bir hukuk doktoruydu ve oğlunu küçük yaşlarda Antik Yunan felsefesi ile tanıştırdı. Machiavelli 12 yaşındayken birçok Hümanisti eğitmiş rahip Paolo da Ronciglione’nin yanında eğitim görmeye başladı. Sonraki 10 yıl boyunca, Machiavelli’nin ne yaptığına dair bir bilgi bulunmamaktadır.

DIŞSAL ETKİLERİN MACHİAVELLİ’DEKİ ETKİSİ

Machiavelli’nin politikaya olan güç, iktidar ve devletin sürekliliği merkezli realist bakışının filizlendiği dönemin İtalya’sı Avrupa’da yükselen merkezi krallıklara karşı hem askeri hem ekonomik gücünü hızla kaybeden bir konumdaydı. Siyasi birlikten ve merkezi otoriteden yoksun, kıtlıktan ve salgınlardan bitap düşmüş İtalya, beş adet şehir devleti arasındaki iktidar mücadeleleri arasında varlığını sürdürüyordu. Ulusun kaderini; yabancı hükümdarlar, İtalya’nın topraklarını bir savaş ganimeti olarak gören İspanyollar, Fransızlar ve Almanlar belirlerken, savunmanın en önemli ayağı olan paralı askerler hem çok pahalı hem de güvenilmezdiler; kendi reislerini hükümdarlarla eş tutuyor, siyasi otoriteyi riske atıyorlardı. Machiavelli’nin siyasi hayatını şekillendiren temel olay Fransız Kralı VIII. Charles’ın Floransa’yı işgal etmesiydi. İşgal sırasında şehrin yöneticisi olan Medici ailesi kentten sürüldü. Mediciler, 14- 17. Yüzyıl arasında Floransa’da yaşamış bir “bankacılık” hanedanıydı. Sermayelerini kullanıp uzun yıllarca Floransa’nın siyasi iktidarını kontrol eden bu aile, kilisenin otoritesine karşın dönem burjuvazisinin ekonomik çıkarlarının ideolojik yansıması olan Rönesans çağının finansörleriydi. Onlar sürüldekten sonra yönetimi Rönesans karşıtı rahip Savonarola ele geçirdi. Dört yıl sonra ise burjuvazi bu teokratik yönetimi sonlandırıp tekrar demokratik bir rejim inşa etti. Machiavelli henüz 29 yaşındayken, bu yönetime liderlik eden “Onlar Kurulu”nun sekreterliğine atandı. 1512 Ravenna Savaşı, İspanyollar’ın Floransa’yı işgal edip Medicileri iktidar sahnesine geri döndürmesiyle sonuçlandı. Şehir devletlerinin savaş meydanlarına döndükleri bu kaotik dönemde, Machiavelli, esasen 1513-1519 yılları arası Floransa’nın fiili yöneticisi Lorenzo de Medici’ye ithafen yazdığı “Prens” (Il Principe) ile adeta bir kriz reçetesi sunuyordu. Valentino dükü Cesare Borgia’dan ilham alındığı düşünülen “Prens”, 1513 yılında yazılmasına rağmen 1532’de, yani yazarının ölümünün beş yıl ardından yayınlandı. Kimi aydınlanmacı filozoflar, siyaset biliminin en temel eserlerinden olan bu kitabı otokrasinin acımasızlığına yapılmış bir hiciv olarak değerlendirdi. Bazı tarihçiler ise bu eseri Mediciler’in tekrar iktidara gelmesinin ardından 15 yıllık İkinci Sekreterlik görevinden alınan ve adı Mediciler’e karşı bir komplo iddiasına karıştığı için bir rejim muhalifi olarak işkenceye çarptırılan Machiavelli’nin bu kitabı yeni yönetimde bir yer edinme motivasyonu ile yazdığını iddia etti.

MACHİAVELLİ NE DİYOR, NEDEN DİYOR?

Yöneticilere iktidarlarını sürdürmek için pragmatik öneriler sunan bu kitapta Machiavelli, kendisi gibi sıradan yurttaşların da yönetim konusunda söz söyleme cüreti göstermesi gerektiğini ifade ederken hükümdarları tanımak için “halk olmak” gerektiğini savunur. Kitap aynı zamanda, “Makyavelist düşünceyi” anlatmak için bir araç görevi görmüştür. “Amaçların araçları meşru kıldığı” anlayışıyla yola çıka bu kitap, uluslararası ilişkilerin ana yaklaşımlarından “realizm” teorisine kaynaklık etmiştir.

II. Lorenzo’nun hükümdarlığı uzun sürmeden biter ve yeni hükümdar Kardinal Giulio de Medici Machiavelli’yi bir anayasa taslağı hazırlamakla görevlendirir. Babasının, “Cumhuriyet Üzerine” (De Re Republica) eserinin yazarı Romalı devlet adamı Cicero (MÖ 106- MÖ 43) hayranlığı, Machiavelli’nin anayasa ve cumhuriyet üzerine düşüncelerini ciddi bir şekilde etkilemişti. Machiavelli, özellikle “Tüm Devletlerin Yükselişi ve Düşüşü” adlı eserinde Roma Cumhuriyeti’nin siyasi yapısını idealize ederken, Cicero’nun cumhuriyet tarifinin salt idealizmine karşı pragmatizmi elden bırakmaz. Machiavelli, devletin esas hedefinin toplumsal düzeni sağlamak ve istikrarı sağlamak olarak nitelendirir ancak halkın özgürlüğünü sağlama metotları konusunda daha esnek bir yöntemi tarif eder. Halk ve yöneticiler arasında bir denge kurmak, Machiavelli için önemlidir. Ancak Machiavelli, felsefi ardılları olan aydınlanma düşünürlerinin cumhuriyet, egemenlik ve bireysel haklara bakışından, fikirlerini oluşturan dönemin politik ve ekonomik koşulları sebebiyle ayrılmaktaydı. Modern burjuva fikirleri, serbest piyasanın yükselişinin ve kapitalist ekonomi çağının ürünleriydi. Machiavelli’nin dönemi ise İtalya’daki feodal yapının çözülmesinin başlangıcı ile karakterize ediliyordu. Ekonomik yapıların toprak mülkiyeti ve aristokratik yapılar etrafında şekillendiği, merkezi yönetimlerin yükselişine karşın hala bir ölçekte kilisenin önemini koruduğu bu dönemde, bireysel mülkiyet ve ticari rekabet henüz filizlenme aşamasındaydı. Bu iktisadi arka plan, bireysel hakların ele alınma biçimlerini etkiliyor, demokratik sistemlerin gelişmesini bu gelişim sürecinin sonraki aşamalarına öteliyordu.

1527’de Mediciler tekrardan iktidardan düştüler ve burjuvalar yeni bir demokratik rejim kurduktan sonra Mediciler’e yakın olan herkesi devlet kurumlarından uzaklaştırıldı. Nicolo Machiavelli bu karardan 12 gün sonra hayata gözlerini yumdu. Machiavelli, 58 yıllık hayatı boyunca İtalya’nın birliği için mücadele etti. Politik pratik, toplumsal düzen ve askeri strateji konusundaki fikirleriyle Rönesans’ın en etkili isimlerinden oldu. Ancak tarih boyunca politikacılar tarafından kendi çıkarları doğrultusunda Machiavelli’nin düşüncelerini bağlamından koparttı; “Machiavelli” ismi, pejoratif bir anlam kazandı. Kişilik psikolojisinde “Makyavelizm” terimi manipülatif ve menfaatine düşkün kimseleri tanımlarken; toplum nezdinde bu terim kurnazlık, çıkarcılık ve ahlaksızlık ile eşdeğer kullanılmaktadır. Ancak Machiavelli’yi soyut kavramlarla kısıtlı kalarak ve tarihsel koşullarından azade değerlendirmek, onun her yönüyle 16. yüzyıl gerçeğini yansıttığını görememekle sonuçlanacaktır.

ÖNCEKİ HABER

İstanbul Üniversitesinde sorduk: Geçinebiliyor musun?

SONRAKİ HABER

Lastik-İş Sendikası İzmir Şubesi: Erenli Kauçuk Fabrikasına sendika girecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa