2025 yılı dayanışmayı büyütme yılı olsun
Tek adam rejimi sesimizden, gücümüzden ve birliğimizden korkuyor. Biz örgütlendikçe, birlikte oldukça bu politikalar bizi yıldıramaz.
Nehir KAVAK
Sancaktepe/İstanbul
Türkiye’de 2024 yılını bitirmemize sayılı günler kaldı. Yıl daha bitmeden, ben bu yazıyı kaleme alınırken öldürülen kadın sayısı 425’ti. Ben mezuna kalmış bir genç olarak dershanemde kadın cinayetlerine ilişkin tartışmalarımızı ve yeni bir seneden beklentilerimizi tüm kadın arkadaşlarım adına yazmak istedim.
Ülkemizde dur durak bilmeden artan kadına yönelik şiddetin temelinde birçok sebep yatıyor. Çevremdeki kadınlar bunun en büyük sebebinin eğitime ve bilgiye olan erişimin yetersizliği olduğunu düşünüyorlar.
İktidarın politikaları kadınların ucuz işgücü olup ikinci sınıf insan muamelesi görmesine sebebiyet veriyor. İktidar; caydırıcı politikalar uygulamak, adaleti tesis etmek gibi yapması gereken şeyleri yapmadı. 6284’ü yok sayarak kadınların öldürülmesine, şiddet görmesine büyük bir alan tanıdı. Hayatımızın her alanına sirayet eden dinci-gerici zihniyet, kadınların kazanılmış onlarca hakkına saldırmanın önünü açtı, açmaya devam ediyor.
KADINLAR KENDİLERİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR
Kadınlar kendini böyle bir ülkede nasıl güvende hissetsin? Tartışmalarımızda kadınların içindeki korkuyu hissettim. Kendilerini korumak için yanlarında kesici aletler, biber gazı gibi şeyler bulunduruyorlar. Devlet kadınları koruyan yasaları uygulamadığı, şiddetti, tacizi, cinayetleri önlemediği ve önemlisi de faillere cesaret verdiği için, kadınlar tek başlarına önlem almaya çalışıyor. Her an öldürülebilecekleri, taciz edilebilecekleri gerçeği ile birlikte günlerini geçiriyor, güpegündüz sözlü ve fiziksel tacize uğruyorlar. Akşamları karanlık sokaklarda korku içinde yürüyorlar.
Arkadaşlarımın hepsi geleceğine ilişkin işyerlerinde, okullarda, üniversitelerde başarılı olmak için erkeklerden daha çok çabalamak zorunda kalacaklarını çünkü görünmediklerini, yok sayıldıklarını düşünüyorlar. Hak talepleri için sokağa çıkmanın meşru olduğunu düşünüyorlar ama orada da kadınların da polis şiddetiyle, göz altılarla karşı karşıya kalmanın tedirgin hissettirdiğini söylüyorlar.
Tek adam rejiminin beraberinde getirdiği politikalar kadınları gün geçtikçe umutsuzluğa ve çaresizliğe sürüklemeye çalışıyor, yaşadıklarımızı, görmezden geldikleri haklarımızı, edindiğimiz kazanımları örtbas etmeye çalışıyorlar. Sesimizden, gücümüzden ve birliğimizden korkuyorlar. Biz örgütlendikçe, birlikte oldukça bu politikalar bizi yıldıramaz. 2025 yılı kadın dayanışmasını büyüteceğimiz, şiddetsiz, eşit ve özgür bir yaşamı kazanmak için adım atacağımız bir yıl olsun!