Bir yıldızlı ağaç meselesi: Yine YTÜ öğrencileri kazandı!
Yönetim, birlik olabiliyor olmamızdan duyduğu huzursuzluğu gözler önüne serdi. Yaşananlardan öğrendiklerimiz, beraber olduğumuz sürece tüm engelleri aşabileceğimiz.
Fotoğraf: Evrensel
Gül ve Ziyad
Yıldız Teknik Üniversitesi
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde 2023’te yeni yıl öncesi süslenen ve engellenmeye çalışılan Yıldızlı Ağaç, dayanışmanın simgesi olmuştu. Bu yıl da aynı heyecanla, aralık ayında ağacı yeniden süslemeyi planladık. Birlikte eğlenmenin ve ortak noktalarımızla birleşmenin gücünü hissetmek istiyorduk. Ancak geçen seneden farklı olarak, bu yıl daha büyük engellerle karşılaştık. Yine de süsleme için arkadaşlarımıza ulaşıp çağrılar yaptık ve birlikte bu geleneği sürdürmeyi hedefledik.
Geçen yılın mirasını sürdürerek bu yıl da A Kapısı'ndaki ağacın süslenmesi için kulüpler olarak çağrı yaptık. 20’ye yakın kulüp, sosyal medya ve kurulan gruplar üzerinden duyurular yaparak olumlu dönüşler aldı. Birlikte hareket etmek, yalnızlık hissimizi azaltıp bizi güçlendirdi. Ancak okul yönetiminden gelen soruşturma tehditleri, kulüplerin öne çıkmasını ve karar alma süreçlerini zorlaştırdı.
“KENDİ ARAMIZDA, GÖRÜNMEYEN BİR ŞENLİK”
Süreç, bizi anladıklarını söyleyip ağacı değiştirmek istediklerini belirten bir mesajla başladı. Önerilen ağaç, İnşaat Fakültesi'nin arkasında, neredeyse kimsenin bilmediği bir yerdeydi. Bu teklifin, etkinliğimizi daha “görünmez” hale getirme çabası olduğunu fark ettik. Ayrıca, yeni yıla kadar okula ziyaretçi alınmadığını da öğrendik.
Birkaç gün geçtikten sonra kulüp başkanları bizzat aranarak süsleme çağrısında bulunan veya süslemeye katılan öğrenciler hakkında işlem başlatılacağı konusunda tehdit edildiğini öğrendik. Bu durumda aslında kendimizden öte düşündüğümüz ve bizi endişelendiren nokta, çağırdığımız öğrencilerin, arkadaşlarımızın sorun yaşama ihtimaliydi. Bu durum, geri çekilmek isteyen, tabiri ne kadar yanlış olsa da “okula karşı gelmek” istemeyen arkadaşlarımız olmasına sebep oldu. Elbette şunun altını çizmekte fayda var: Her ne kadar kulüplerin çağrısı olsa da o anı yönetme, ortak hareket etme ve karar alma haline çok bürünemedi. Okulun soruşturma tehditleri kulüplerin öne çıkmasını engelliyor ve kulüplerin de tehdit altında olması anlamına da geliyordu.
YILDIZLI AĞAÇ ENGELLENEMEDİ
Çağrımızı geri çekmedik ve 11 Aralık günü neredeyse 3000 öğrenci olarak toplandık. Yemekhane önünden, süsleyeceğimiz ağacın olduğu yer olan A kapısına kadar sloganlar ve şarkılar eşliğinde yürüdük. Ağaca vardığımızda ağacı çevreleyen 5-6 kişilik bir cihatçı öğrenci grubu ve onları koruyan güvenlik ekibiyle karşılaştık. Ağacı süslememize izin vermeyen güvenliklere ve cihatçılara karşı pes etmedik ve öncesinde cihatçı öğrenci grubunun, sonrasında da güvenliklerin alanı terk etmesini sağladık. Bir şenlik havasıyla ağacımızı süsleyip dağıldık.
O günün gecesindeyse süslerin toplandığını ve bahsi geçen İnşaat Fakültesi ağacının altına bırakıldığını öğrendik. Sonraki gün yine ağaç için çağrı yapmamız, iki-üç saatlik nöbette ağacı süslememiz ve korumamız gerekti. Garip olansa bunca kişinin talebinden bu kadar kolay vazgeçeceğimizi düşünmeleriydi. Biz bunun basit bir eğlenceye indirgenemeyeceğini, bundan daha öte olduğunu biliyorduk.
Halihazırda ihtiyaçlarımızı görmezden gelen okul yönetimi, tüm sorunlarımıza rağmen birlikte eğlenebiliyor olmamızdan, dahası birlik olabiliyor olmamızdan duyduğu huzursuzluğu gözler önüne sermiş ve bundan sonra atacağımız adımlarda dikkatli olmamızı da adeta tembihlemişti. Bizim bu yaşananlardan öğrendiklerimizse aslında bunun tam tersi, beraber olduğumuz sürece engelleri aşabileceğimiz.
Ağacımızı süsleyip 2025’i heyecanla beklerken Yıldızlı Ağaç olayındaki birliğimizin ve mücadelemizin tüm arkadaşlarımıza umut olmasını diliyor, yeni yılda da parasız, bilimsel, demokratik bir eğitimi, üniversite bütçesinin biz öğrenciler için harcanmasını mümkün kılmayı diliyoruz. Çünkü üniversitemizde söz hakkımız olduğunu biliyor bunun sonuna kadar arkasında duruyoruz.