Asgari ücret beklentimiz neden düşük?
"Hepimiz yeni asgari ücretin en az 30 bin olması gerektiğini düşünüyoruz, hatta 50 bine kadar çıkması lazım diyenler de var."
OSTİM | Fotoğraf: Sinancem Alikoç/Evrensel
Ankara’dan genç bir işçi
Merhabalar, benim adım Doğan. Sincan’da yaşıyor, OSTİM’de çalışıyorum. 14-15 kişilik bir iş yerinin depo bölümünde haftada 53 saat çalışıyorum ve asgari ücret alıyorum. 2025 yılının asgari ücreti belirlenecek. İş yerindeki arkadaşlarımla da Sincan’da yaşayıp çalışan arkadaşlarımla da bu konu hakkında konuşuyoruz. Hepimiz ağır koşullarda, sanayi ortamında çalışıyoruz.
İş güvenliğimiz ve de yok güvenlik önlemleri de. Mülteci bir iş arkadaşımız ikinci katta çalışırken düşüp iki bacağını kırdı. Yabancı olduğu, sigortasız çalıştığı için hastaneye bile götürmediler. Biz iş kazası geçirsek bizi hastaneye götürürler ama bizim için de iş güvenliği yok.
Hepimiz asgari ücret civarında ücret alıyoruz ve hiçbirimize yetmiyor. Birçoğumuzun kredi kartı borcu var. Yeni telefon alıp onun taksitini ödeyenler var. Hatta benim gibi 16 yaşında olan bir arkadaşım ailesiyle kaldığı evin kirasının tamamını ödüyor.
Hepimiz yeni asgari ücretin en az 30 bin olması gerektiğini düşünüyoruz, hatta 50 bine kadar çıkması lazım diyenler de var. Ancak kimsenin bunun gerçekleşeceğine bir inancı, ümidi yok. Biz bunları burada böyle konuşuyoruz ancak bizi kim dinler, biz söyledik diye asgari ücret mi yükselecek diyerek boş veriyorlar. Arkadaşlarım yeni asgari ücretin en fazla 23 bin TL yapılacağını düşünüyorlar. 29 bin TL olacak diye sosyal medyada paylaşımlar görmüşler ancak kimse olacağına inanmıyor. Çoğunluğu asgari ücretin Cumhurbaşkanının belirlediğini düşünüyor. O da bizi dinlemediği için yüksek bir asgari ücret beklemiyorlar.
Kendi başımıza sesimizi çıkarsak ne olur diye bakıyorlar. Neredeyse hiçbiri Asgari Ücret Tespit Komisyonunu duymamışlar. Asgari ücretin artmasının her şeye zam getireceğini düşünüyorlar. Ben böyle düşünmüyorum. Asgari ücrete zam gelmeden de her şeye zam geliyor zaten. Evrensel gazetesinde çıkan haberlerde, ücretlere zam gelmesinin enflasyonu çok az etkilediğini gördüm.
İnsanlar bilgilenmiyorlar, araştırmıyorlar. Ben de arkadaşlarıma cesaret vermeye çalışıyorum, onlarla bu konular hakkında konuşmaya çalışıyorum. Türk-İş’in 29 bin TL’lik talebi bile tepkiler sonucu oldu. Bunu anlatıp birlikte hareket etmemiz gerektiğini söylüyorum. Elimizdeki ile yetinmeyi yanlış anlıyoruz bence, şükretmek böyle bir şey değildir. Bugüne kadar düzgün zamlar almamamız da sesimizi çıkarmamamızla alakalı. Birlikten kuvvet doğar, gelin birlikte sesimizi çıkaralım.