26 Aralık 2024 06:35

İyi bir ücret mücadeleyle kazanılır

Sincan'da yeni asgari ücreti sorduğumuz işçi, grevleri yasaklanan metal işçilerini örnek gösteriyor: "Şu cesaretin yarısını göstermiş olsak bambaşka bir hayat yaşardık”.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Eylül TAŞ
Ankara

Asgari Ücret Tespit Komisyonunun dördüncü toplantısının ardından asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. İşçiler açısından görüşmelerin ilk başladığı zaman “Bunlardan bir şey çıkmaz” şeklinde bir tavır varken, son günlerde ise bir beklenti ve takip hali vardı. Sincan açısından bu seneki tartışmalarda öne çıkan ise ne kadar bir asgari ücretin geçinmeye yeteceği değil, devletin en fazla ne vereceğiydi. Buna rağmen açıklanan 22 bin 104 TL beklenenin altında kaldı.

Önceki yıllara göre daha da kanıksanmış biçimde yürütülen bu tartışmalar, esasında daha önemli ve ilerleyici bir noktayı da işaret ediyor. Bu tartışmalar yalnızca “Buradan bir şey çıkmaz” değil, “Bu hükümetten işçiye hayır yok” tartışması. Yani sadece umutsuz bir öğreti değil, ders çıkarılmış bir sonuç. Öyle olacak ki işçiler açısından tartışma bulundukları fabrikanın toplu sözleşmelerine gelince aynı kanıksanmış tablo karşımıza çıkmıyor. Sabah servis beklediği bir durakta sohbet ettiğimiz bir döküm işçisi, grevleri yasaklanmasına rağmen mücadeleye devam edip 65 bin TL ücret kazanan metal işçilerini örnek veriyor: “Gözümüzü dikmiş televizyondan haber bekleyeceğimize şu cesaretin yarısını göstermiş olsak bambaşka bir hayat yaşardık.”

Asgari ücretin açıklandığının ertesi sabahı başka bir kadın işçiye denk geliyoruz. Açıklanan rakama oldukça öfkeli olduğunu belirtiyor: “Bu zamana kadar ne hayır gördük ki bunlardan medet umuyoruz.” Bu sefer metal işçilerinin örneğini biz anlatıyoruz. Heyecanla haberin linkini istiyor: “Ben bunu iş yerindekilere göstereyim, belki örnek olur.”

Yıllardır benzer senaryolarla karşımıza gelen asgari ücret, toplamında işçi ve emekçiler açısından daha fazla benimsenmiş belli öğretileri sunuyor. Türk-İş’in masadan göstermelik kalkacağı ama sonrasında somut bir karşılık vermeyeceği, açıklanan rakamın işçileri değil de patronun çıkarlarını düşünen bir tutarda olacağı, patronların devleti bahane göstererek minimum zammı zorlayacağı…

Ancak özellikle bu senenin öğretileri bunlarla sınırlı değil. İşçi sınıfının mücadele deneyimi yalnızca bu sene bile önümüze ders niteliğinde öğretiler koydu. Asgari ücret zammına rağmen iş yeri zamlarının tartışılmaya devam edilmesi de bunların bir sonucu. 43 gün süren grevin ardından yüzde 126 zam elde eden Sumitomo işçileri, direnişlerinin ardından taleplerini kabul ettiren Fernas işçileri, grevleri yasaklanmasına rağmen verdikleri mücadeleyle kazanım elde eden Hitachi işçileri ve daha birçoğu iyi bir ücretin mücadele ederek kazanılacağını ortaya koyuyor.

Geriye kalan bu öğretinin yaygınlaşması ve hayata geçirilmesi: Beklemek değil hayata geçirmek, tek değil birlikte hareket etmek, en güvendiği iş arkadaşından başlayarak çevresini ikna etmek, tüm bunları yaparken işçi sınıfının deneyim ve birikimini yol haritası olarak benimsek... “Bu hükümetin işçiyi değil patronu koruyacağı” öğretisi kadar yaygın karşılık bulmasa da esas yayılması ve yol haritası olarak benimsenmesi gereken öğretiler...

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Asgari ücrete düşük zam yapılmasına işçiler tepkili: Bu tencerede aş nasıl pişecek?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa