CHP Milletvekili Orhan Sarıbal: 2024 tarımın çöküş yılı
2024 yılına dair tarım ve hayvancılık sektörünü değerlendiren CHP Milletvekili Sarıbal, “2024 tarımın çöküş yılı oldu. Bu tablo, AKP’nin uyguladığı rant odaklı politikalarının eseridir” dedi.
Orhan Sarıbal | Fotoğraf: CHP
CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, 2024 yılına dair tarım ve hayvancılık sektörünü değerlendirdi. Sarıbal, “2024 yılı, tarım ve hayvancılık için tam bir felaket yılı oldu. Bir yanda üreticiyi bitiren ithalat politikaları, diğer yanda halkın sofrasını haraca bağlayan gıda fiyatları! Ve bütün bu tablo, AKP’nin yıllardır uyguladığı beceriksiz, plansız, rant odaklı politikalarının eseridir” dedi.
“GIDA ENFLASYONU ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞTE”
2023 yılında enflasyonda son 22 yılın rekorunun kırıldığını, tüketici fiyatlarının bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 64,8 ile 2001’den bu yana en yüksek seviyeye çıktığını kaydeden Sarıbal, “Türkiye enflasyonda Venezuela, Lübnan ve Arjantin’in ardından dünyada dördüncü sırada yer aldı. 2024 yılında da yüksek enflasyon devam etti. TÜİK’e göre Kasım ayı itibariyle yıllık enflasyon yüzde 47,1 oldu. 2003’ten bu yana ortalama fiyatlar 21 kat, gıda fiyatları ise 32 kat arttı. Kasım 2024’te Türkiye’de gıda fiyatları aylık yüzde 5,1, yıllık ise yüzde 48,6 oranında arttı. Ürünü para etmeyen çiftçinin üretimden çekilmesi ve üretim yetersizliği gıda enflasyonunu yükseltiyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’ne göre dünyada gıda fiyatları yıllık sadece yüzde 5,7 arttı; yani Türkiye’de gıda enflasyonu dünya ortalamasından 8 kat daha yüksek” diye konuştu.
“TARIMDAKİ İSTİHDAM PAYI YÜZDE 14,7’YE GERİLEDİ”
Tarımın gayri safi yurtiçi hasıladaki payının 2002’de yüzde 10,2 iken 2024 yılı sonunda ise yüzde 5,2’ye düştüğünü açıklayan Sarıbal, “2002 yılında tarımda çalışanların toplam istihdam içindeki payı yüzde 35 iken, bu oran 2024 yılının ilk yarısında ise yüzde 14,7’ye geriledi. Çiftçilerin bankalara olan borçları Ekim 2023’te 551 milyar lira iken yetersiz desteklemeler nedeniyle yüzde 42,3 oranında artarak Ekim 2024’te 784 milyar liraya yükseldi” dedi.
“ÜRETİCİLER ŞİRKETLERİN İNSAFINA TERK EDİLDİ”
2024 yılında üreticilerin piyasaya ve şirketlerin insafına terk edildiğini vurgulayan Sarıbal, “Hububat ve bazı baklagiller haricindeki ürünlerde alım fiyatları şirketler tarafından belirlendi. Özellikle fındık ve tütün piyasalarında yabancı tekellerin hakimiyeti devam etti. Bu nedenle ürün alım fiyatları maliyetlerin altında veya önceki yılki seviyesinde belirlendi. Tarım ürünleri alım fiyatlarında geçen yıla göre artış oranları enflasyondaki artışın altında kaldı. Buğday yüzde 11-12, arpa yüzde 3,6, çeltik yüzde 25-30,4, fındık yüzde 57, çay yüzde 68, şekerpancarı yüzde 28’de kaldı. Hububat Tedarikçileri Derneği’nin hesaplamalarına göre; TMO’nun müdahale alımlarının son 5 yılın ortalama üretim miktarları içindeki payı; buğdayda yüzde 20, arpada yüzde 22, mısırda yüzde 15, çeltikte yüzde 5, kırmızı mercimekte yüzde 8, nohutta yüzde 17, kuru fasulyede yüzde 11, fındıkta yüzde 12 olarak gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
“2024 YILINDA İTHALAT BAĞIMLILIĞI DEVAM ETTİ”
Sarıbal, 2024 yılının Ocak-Ekim döneminde tarımda 9,2 milyar dolarlık ithalat, 7,6 milyar dolarlık ihracat yapıldığını; ithalat kısıtlamalarına rağmen tarım dış ticaretinin 1,7 milyar dolar açık verdiğini söyledi. Sarıbal, “TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılının Ocak-Ekim dönemine ilişkin dış ticaret istatistiklerinden yararlanarak Dünya Ticaret Örgütü’nün yöntemine göre yapılan hesaplamada tarımsal ithalatın 17,5 milyar doları gıda maddeleri, 5,7 milyar doları tarımsal hammaddeler olmak üzere toplam 23,2 milyar dolar oldu. 2023 yılında ithal edilen 11,9 milyon ton buğday için 3,5 milyar dolar ödendi. Buğdayda 100 yıllık Cumhuriyet döneminin en yüksek ithalat rakamlarına ulaşıldı. Toprak Mahsulleri Ofisi'nden satın alınan her 85 ton için 15 ton buğday ithaline izin verildi. Bu uygulama 20 Kasım’da, yüzde 75 iç piyasadan yüzde 25 ithalat şeklinde değiştirildi. Bu nedenle önceki yılın Ocak-Ekim döneminde 10 milyon tonu aşan ithalat bu yıl 5,2 milyon ton olarak gerçekleşti. 31 Aralık 2024’e kadar 1 milyon ton mısır ithalatı için gümrük vergisi yüzde 5’e düşürüldü. Bu karardan sonra ithalat hızla arttı. Önceki yılın Ocak-Ekim döneminde 1,9 milyon ton olan ithalat bu yıl 3,4 milyon tona ulaştı. Böylelikle 2019 yılından sonra tüm zamanların ikinci en büyük ithalatı gerçekleşti. Son yıllarda kendine yeterlilik oranı yüzde 5-6 arasında olan soyada tüm zamanların en büyük ithalatı gerçekleşti. 2023 yılında 2,9 milyon ton olan ithalat bu yılın Ocak-Ekim döneminde 3,1 milyon tona ulaştı. 14 Eylül 2024 tarihinde zeytinyağında tüm yasaklamalar (kısıtlama, fon, kota) kaldırıldı. Ancak Türkiye kuraklık nedeniyle Avrupa’daki rekolte düşüşünün yarattığı ihracat fırsatını kaçırmış oldu” açıklamasını yaptı.
“SON 15 YILDA PESTİSİT KULLANIMI YÜZDE 53 ARTTI”
Sarıbal, Türkiye’den ihraç edilen yaş meyve ve sebzeler ile kuru gıdalarda yüksek miktarda pestisit kalıntısı ya da aflatoksin bulunduğu gerekçesi ile iade edilen ürünlerin tüketicinin kabusu olduğuna değindi. Hangi ürünlerde pestisit kalıntısı veya aflatoksin tespit edildiği, bu ürünlerin nerede üretildiği ve iç piyasada imha edilip edilmedikleri konularında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tatmin edici bir açıklamada bulunmadığını dile getiren Sarıbal, “Bakanlık verilerine göre 2009 yılında 37,7 bin ton olan pestisit kullanımı 2023 yılı itibariyle 57,8 bin tona yükseldi. Son 15 yılda toplam pestisit kullanımı yüzde 53 oranında arttı” diye ekledi.
“HAYVANCILIK İTHALATI 1 MİLYAR DOLARI AŞTI”
Uygulanan yanlış politikalar nedeniyle son yıllarda hayvan varlığında ciddi bir azalma yaşandığını da dile getiren Sarıbal, “TÜİK verilerine göre, Türkiye'nin büyük ve küçükbaş hayvan varlığı, son iki yılda düşüşe geçti. 2021'de 75,6 milyon baş olan hayvan varlığı, 2023'te 68,9 milyon başa geriledi; son iki yılda büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısı 6,6 milyon baş azaldı. İktidar hayvancılığa ayrılan desteklerin toplam destekleme içindeki payını giderek azaltıyor. Söz konusu desteklerin payı 2023’te yüzde 24,2 iken, 2024 yılında yüzde 21,6’ya 2025 yılında ise yüzde 20,1’e düşürülecek. Bunun anlamı; yoksulların hayvansal proteine erişiminin giderek daha zor hale geleceğidir. 2023 yılında ithal edilen 818 bin baş sığırın 598 bin başı 2024 yılında ithal edilen 301 bin baş sığırın 180 bin başı Brezilya ve Uruguay’dan ithal edildi. 2024 yılının Ocak-Ekim döneminde hayvancılık ithalatı 1 milyar doları aştı. 331 bin baş canlı hayvan için 591 milyon dolar, 69 bin ton kırmızı et için 439 milyon dolar olmak üzere toplam 1 milyar 30 bin dolar ödendi. Bu arada 2025 yılında 520 bin büyükbaş hayvan ithalatı kararı alındı. Her fırsatta yerli hayvancılığı desteklediklerini açıklayan Tarım ve Orman Bakanlığı, attığı adımlar ile ithalat lobisini güçlendirmeyi sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
1956 tarihinde çıkarılan Orman Kanunu’nda 2002 yılına kadar 46 yılda 15 defa değişiklik yapılmasına karşılık, 2003-2024 tarihleri arasındaki 22 yılda 31 defa değişiklik yapıldığına da değinen Sarıbal, 2024 yılında toplam 12,7 milyon metrekare alanın orman sınırları dışına çıkartıldığını belirtti. (Bursa/EVRENSEL)