27 Aralık 2024 04:15

Ayamama Deresi'nin ekolojisine odaklanan sergi | ‘Dereye buradan akacaksın dediler’

Ayamama Swamp sergisi daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir kent yaşamı için iklim değişikliği, çarpık kentleşme, sel baskınları ve kullanım dışı kalmış altyapıların kesişim noktalarını inceliyor.

Ayamama Swa(m)p, Salt Galata, 2024 | Fotoğraf: Beno Öterkuş

Paylaş

Burkay RENDE
İstanbul

Uzun yıllardır kent yaşantısını olumsuz etkileyen ve taşkınlar sonucu onlarca yurttaşın ölümüne sebep olan Ayamama Deresi’nin ekolojisine odaklanan Ayamama Swamp sergisi sona erdi. Salt Galata’da ziyaretçileriyle buluşan sergi, konuya ilişkin yapılan akademik çalışmayı kısa film ve görselleştirmeler aracılığıyla anlatıyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Mimarlık ve Planlama Fakültesinin düzenlediği sergi, daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir kent yaşamı için iklim değişikliği, çarpık kentleşme, sel baskınları ve kullanım dışı kalmış altyapıların kesişim noktalarını inceliyor. Proje, Prof. Dr. Rafi Segal yürütücülüğünde iklim bilimciler, şehir plancıları, peyzaj tasarımcıları ve mimarlar ile birlikte sürdürülen disiplinler arası araştırmayı temel alıyor.

‘DERENİN İNTİKAMI AĞIR OLUR’

Ayamama Deresi, İstanbul’da Başakşehir’den Bakırköy’e 40 kilometrelik bir yolun sonunda sularını Marmara Denizi’ne bırakıyor. Akarsuyun çevresinin geçmişte verimli tarım alanları olmasına karşın 50’li yıllar itibarıyla yanlış kent planlamalarıyla birlikte dere çevresine birçok fabrika ve sanayi tesisi kurulmasıyla bugün gelinen noktanın ilk adımları atıldı. Yıllar içinde İstanbul’a göçün yoğunlaşması ve hükümet ile yerel yönetimlerin İstanbul’un yeni ucuz iş gücü ordusunun barınma ihtiyacını sorumlulukları çerçevesinde insani bir şekilde çözecek adımlar atmamaları sonucu dere çevresinde gecekondu inşaatları başladı. Bu inşaatlar zaman içinde mahallelere, semtlere dönüştü. İstanbul’un iki önemli otoyolunun dere yakınından geçmesi sebebiyle de dere yatağına bazı müdahaleler yapıldı ve büyük bölümü yer altına alınarak dere yatağı daraltıldı. Böylece yapbozun son eksik parçası da yerleştirilmiş oldu.

2009 yılının 9 Eylül günü yoğun yağış sonucu Ayamama Deresi taştı ve 31 yurttaşımız sel sularına kapılarak hayatını kaybetti. Sonrasındaysa, hepimizin aşina olduğu, kişilerin ve kurumların suçu birbirlerine atma yarışı başladı. Recep Tayyip Erdoğan, akarsu etrafında yaşayan ve çalışan insanları sorumlu göstererek “Derenin intikamı ağır olur” dedi. O günlerde konuya dair gazetemize gelen bir mektup bu suçlamalara, “Hükümet yetkilileri, felakete dere yataklarındaki yapılaşmanın sebep olduğunu söylüyor. Ayamama Deresi’nin yatağına asit fabrikasını yoksul halk mı kurdu? Herhalde tır garajına da mahalle muhtarı ruhsat vermedi. Bilim insanlarının yirmi yıl önceki uyarılarına ve yargı kararlarına uymayanlar kim?​” cümleleriyle cevap vermişti.

‘DOĞA DA NE SÖZLER DİNLER YA!’

Sergide gösterilen kısa filmde, akarsuyu ve çevresini iki göçmen kuşun muhabbetinden dinliyoruz. Kuşlar, derenin üstünden uçarken biz de kenti onların gözünden seyrediyoruz. Göçmen kuşlardan bir tanesi vaktiyle babasıyla annesinin buraya gelip, güzel vakit geçirip karınlarını doyurduklarından bahsediyor ama artık o güzel günlerin geride kalmasından mutsuz bir şekilde, “50’lerde beton üstüne beton koydular. Dereye de artık buradan akacaksın dediler. Tabii doğa da ne söz dinler ya. Ne yapar? Sokaklara dalar. Çok insan kayboldu o çamurlu sularda” diyor.

Proje, derenin çevresinde, yüksek riskli bölgede bulunan binaların kaldırılmasını ve yerleşimlerin düşük riskli bölgeye taşınmasını öneriyor. Halihazırda dağınık olarak inşa olmuş binaların düşük riskli bölgede birleştirilerek tekrardan organize edilmesi gerektiğini söyleyen proje, düşük riskli bölge olarak eski Atatürk Havalimanı arazisini işaret ediyor. Bölgenin rakım olarak yüksek bir yeri olmasıyla Atatürk Havalimanı arazisinin güvenli bir yaşam alanı olacağını söyleyen çalışma, ulaşım imkanlarının güçlü olması sebebiyle de yurttaşlara daha nitelikli yaşam şartları sunabileceğinin de altını çiziyor. Taşkın yatağının tekrardan doğaya kazandırılarak hem taşkın riskini yok etmek hem de bir dere parka dönüştürülmesi öneriliyor. Şu an yoğun olarak kullanılan yüksek riskli bölgeden, yerleşimin taşınması önerilen alana dek mahalleleri dere parka bağlayan bir yeşil ağ ile önerilen yeni mahalle bölgelerinden kolayca ulaşılabilecek akarsu çevresinde kurulacak parklardan da bahsediliyor.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Netanyahu, Yemen'e yapılan saldırılar için, "Daha yeni başlıyoruz" dedi

SONRAKİ HABER

Adile Yadırgı: ‘Tek dil, tek kültür’ politikaları halkın gerçeğini yansıtmıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa