MESEM'linin bir yılı: Hayatımızı yok ettiler
OSTİM'den bir MESEM'li yılın nasıl geçtiğini anlattı: "Depresyona girdim. Başka maddeler kullanmaya başladım. Kısacası MESEM gençleri çıkmaza koyuyor."
OSTİM | Fotoğraf: Sinancem Alikoç/Evrensel
OSTİM'den bir MESEM’li
Ben makine bölümünde okuyan bir MESEM öğrencisiyim. Üç yıldır MESEM’deyim. İlk başladığım senelerde aslında her şey daha güzeldi ya da bana öyle geliyordu. Okula kayıt yapılırken haftanın 4 günü günlük 7.5 saat çalışacağımı söylemişlerdi. Sabah 08.00 akşam 18.30, üstelik cumartesi de çalışıyordum. Ömrümün sonuna kadar bu düzende çalışacaktım, iyi bir başlangıç olur diye düşündüm. 1 ayın sonunda patron elime sadece 1500 lira verdi. İkinci kez kandırılmış hissettim. 1 ay boyunca iş öğreneceğim umuduyla gittiğim iş yerinde yerleri silip, çöp atıp tüm gün azar işitiyordum. Ben 15 yaşında, ergen bir çocuktum. Ama hâlâ bir hedefim vardı; eziyet bitecekti, usta olacaktım. Okulu bitirecektim, 3. yılımdayım. İlk iş yerimden ayrılmak zorunda kaldım. Düzgün bir maaş alamıyordum. İşler azalmıyordu, 12 bin 500 adet parça bana verildi, ‘bitince tezgaha geçersin’ denildi. Günde 150 tane yapabiliyordum, bazen 9’da işten çıkıyordum, yorulmuştum. Kız arkadaşım da vardı. Sosyal hayatımız yok oldu, ilişkimiz bitti, depresyona girdim. Aylarca tedavi gördüm, başka maddeler kullanmaya başladım. Kısacası MESEM, gençleri çıkmaza koyuyor. Bunu okuyanlar soracak “Neden bu projeden çıkmadın?” diye. Her MESEM’li kardeşimin tek bir amacı var, elde edeceğimiz diploma. Her iş yerinde ustalık belgesi soruluyor. Üstelik bir üniversite diplomamız olmadığından daha zor koşullarda, daha az maaşa çalışıyoruz. Bu belge benim hayatım. Sadece bu yıl MESEM’de 12 kardeşim öldü. Eminim 12 kardeşimizin öldüğünü çoğunuz bu yazıdan öğrenecek. Haberlere çıkmadı, duyurulmadı. Biz sesimizi duyurmazsak bizi kimse umursamaz. Gelecek yıl geleceğimizi kurtarmak için mücadele edeceğimiz bir yıl olsun