“İş güvenliğinde yetkinliğin azalması ülkenin emekçileri adına büyük bir tehlikedir”
İGU yönetmeliğinde yapılan değişiklik sermaye düzeninden yana, işçi olarak çalışan İGU’lar için uzun vadede kayıplara neden olacaktır.
(Temsili görsel) | Fotoğraf: Cem Gül/Evrensel
İş Güvenliği Uzmanı
Bu hafta içerisinde mühimmat fabrikasında yaşanan patlama ve iş cinayetleri gündemdeyken, iş güvenliği sektörüne bir bomba daha bırakıldı. 27 Aralık 2024 tarih ve 32765 Sayılı Resmi Gazete’de "İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik" içerisinde değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikteki sakıncalardan bahsederek dikkatinizi çekmek istiyorum.
İş güvenliği uzmanlığında bir üst sınıfa geçme şartı yıla, eğitime ve sınava bağlanmış olan bir meslek grubunda, geçici bir madde ile sadece yıl şartı sağlayanlara sınırlı bir süre zarfında bir üst sınıfa geçme hakkı tanınacaktır. Üstelik yönetmeliğin ilgili maddesinde A sınıfına geçmek için B sınıfı olarak en az 4 yıl çalışmış olma şartı da geçici olarak 3 yıla indirilmektedir.
Yapılan değişiklik öncelikle ülkemizin İş Sağlığı ve Güvenliği politikasına zarar vermektedir. Şöyle ki; 2013 yılında yürürlüğe giren 6331 sayılı İSG Kanunu içerisinde yer alan bir geçici madde, C sınıfının B sınıfı gibi, B sınıfının A sınıfı gibi çalışmasına imkan verdi. 11 yıl sonra bu yıl madde kaldırıldı ve uzmanların sınıfına uygun tehlike sınıfında yer alan işletmelere kalıcı olarak hizmet vermesi sağlandı. 12 yıldır OSGB'lerde yapılmayan denetimler nedeniyle sistemin açığından faydalanan kişiler uzmanlık belgesini kiralamakta, İSG-KATİP sisteminde bir firmaya atalı gözükmesine rağmen fiiliyatta saha denetimi yapmadan, eğitim vermeden, tehlike ve riskler konusunda danışmanlık vermeden kağıt üzerinde bu işi yapmaktadır.
Bu kişilerin fiziksel olarak yapması gereken işleri, başka kimselere yaptırılarak da hem işin kalitesi oldukça düşürülmekte hem de haksız kazançlar doğmaktadır. Eğitim ve sınav şartları bu kimselerin elenmesini sağlarken şimdi yapılan değişiklikle bu kimselerin tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki yerlere kağıt üzerinde görevlendirilmesinin sürmesine imkan sağlayacaktır. Örneğin B sınıfı İGU olan bir kişi maden sektöründe kağıt üzerinde görevlendirildi. Bu yıl itibariyle B sınıfı uzmanlar çok tehlikeli yerlere bakamayacak ve bu kişi maden sektörü gibi çok tehlikeli sektörlerden elenecekti. Şimdi yapılan değişiklikle bu kişi şayet 3 yılını doldurmuşsa A sınıfı İGU olacak ve maden, elektrik gibi çok tehlikeli sınıftaki yerlere yine kağıt üzerinde hizmet verecektir. Bu kişi yönetmeliğin 8. maddesinde yer alan 4 yılı dahi doldurmadan, A sınıfı İGU eğitimi almadan ve ilgili sınavda yetkinliğini kanıtlamadan bir üst sınıfa geçecektir. Usulsüzlük ve kural tanımamazlık kazanan olacaktır. Ahlak ve etik dışı kazançlar ödüllendirilecektir.
8 Aralık 2024 yılında 2024 yılı 2. dönem İGU sınavları ÖSYM tarafından yapıldı. Sonuçları daha açıklanmadı. Sınava girmek isteyen uzmanlar Ekim ayı itibariyle katılması zorunlu olduğu kurslara 15-20 bin TL gibi miktarlar yatırdı. Aylarca sınava hazırlandı. Belki de sınavı kazanamayacaklar. Ancak yukarıdaki örnekte yer alan kişi 1 gün dahi sahada görev yapmadan bir üst sınıfa yükselirken, 2 yılını tehlikeli, 2 yıl 350 gününü çok tehlikeli sınıfta yer alan bir işletmenin sahasında geçirmiş B sınıfı uzman hem 4 yıl şartını, hem de kurs şartını sağlayacak ancak hem sınavı geçemediği için bir üst sınıfa yükselemeyecek hem de harcadığı para ve zaman ziyan olacak. Görüldüğü üzere sahada tecrübe ve yetkinliğin önemi bir kalemle silinmektedir. İş güvenliğinde yetkinliğin azalması ülkenin emekçileri adına büyük bir tehlikedir.
Ülkemizin kanayan yaralarından biri olan iş kazalarının önlenmesi adına İş Güvenliği Uzmanının danışmanlığı çok önemli bir roldedir. Uzmanların bu nedenle yetkinliğini kanıtlaması gerekmektedir. Bunun yolu sınavdır ve sınavsız olarak kimseye hak etmediği bir ünvan verilmemelidir. Ülkemizde öğretmenler baş öğretmen olurken, akademisyenler Doçent, profesör olurken çeşitli şartlar ve yetkinlikler aranıyor. Düşünün ki bu meslek gruplarında yönetmelik değişikliği yapılıyor ve 3 yıl görev yapmışlara şartsız ve sınavsız olarak, profesör ve başöğretmen olma hakları tanınıyor. Bu geçici madde çalışanların kendini geliştirmesini ve yetkinliğini artırmasını değil başarısızlığı teşvik ediyor. Uzmanlar arasında iş barışını tehlikeye atıyor, mesleki bölünmelere sebep oluyor.
Yapılan bu değişiklik o kadar düzensiz hazırlanmıştır ki, 8 Aralık 2024 tarihli sınavdan geçemeyenler bir üst sınıfa yükselemezken, 7 Aralık 2025 tarihinde yapılacak ÖSYM İş Güvenliği Uzmanlığı sınavına şimdiden hazırlananlar varken, belli bir kesim ne kursa giderek ne de sınava girerek ayrıcalıklı bir kesim olarak bir üst sınıfa yükselecektir. İş güvenliği gibi önemli bir hususta iş cinayetlerinin önlenmesi adına çalışmalar yapan ve işçi kesiminin derdiyle dertlenen uzmanlar, bir de kendi meslektaşları arasında yerinde bir tabirle "alaylı-okullu" ayrımına gidecektir.
OSGB patronları ve işverenler elde edecekleri uzman bolluğu sayesinde uzmanların sosyal hak ve imkanları ile maaşlarını insanca yaşama sınırının altına çekecektir. Yapılan değişiklik sermaye düzeninden yana, işçi olarak çalışan İGU’lar için uzun vadede kayıplara neden olacaktır.