Roboskî Katliamı'nın 13. yıl dönümü: Artık kardeşçe yaşayalım

Roboskî Katliamı’nın 13’üncü yılında yapılan anmada katledilenler anılırken, mezar başında yapılan konuşmalarda Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümü ve birlikte mücadele çağrısı öne çıktı.

28 Aralık 2024 12:24
Son Güncellenme Tarihi: 28 Aralık 2024 17:58
Paylaş

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî köyünde 34 kişinin savaş uçakları tarafından bombalanarak katledilişlerinin 13’üncü yıl dönümü anması mezarlık ziyaretiyle başladı. Sabahın erken saatlerinde katliamda yaşamını yitirenlerin kabirlerinin olduğu mezarlığa gitti. Siyah elbiseleri ve ellerinde katledilen çocuklarının fotoğrafıyla mezarlığı ziyaret eden aileler mezar başında dualar okuyarak gözyaşı döktü.

Aileler ziyarete gelenlere lokum ve şeker dağıttı. Anmaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti Milletvekilleri, belediye eş başkanları, il örgütleri yöneticileri, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, CHP’den Levent Gök, Emekçi Hareket Partisi (EHP) MYK üyesi Sanem Deniz Kural, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bayram, KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, Diyarbakır Baro Başkanı Abdülkadir Güleç ve çok sayıda kurum temsilcisi katıldı.

Katliamda hayatını kaybedenlerin mezarlarının bulunduğu alanda açıklama yapıldı. Açıklamada, “Roboskî Katliamı 13’üncü yılında adalet bekliyor” pankartı taşındı.

Saygı duruşunun ardından başlayan açıklamada, Roboskîli aileler adına, katliamda oğlu Serhat’ı kaybeden Halime Encü konuştu.

ROBOSKÎLİ ANNE HALİME ENCÜ: ADALET İSTİYORUZ

13 yıl geçtiğini, çocuklarının neden öldürüldüğünün açığa çıkarılmadığını söyleyen Halime Encü, “Failler nerede? Katilleri nerede? İçimiz yandı. Bu çocukların ne günahı vardı? Bedenlerini paramparça ettiniz. Zalimler… Artık yeter. Roboskî için adalet istiyoruz. Bizim çocuklarımız gitti, geriye kalanlar yaşasın. Cezaevlerinin kapısını açın. Artık birlikte yaşayalım, kardeşçe yaşayalım. Artık anneler ağlamasın” diye konuştu.

FINDIK: FAİLLER ER YA DA GEÇ HESAP VERECEK 

Şırnak Baro Başkanı Abdullah Fındık ise Roboskî’ye adalet gelmediği sürece kimsenin hukuktan bahsetmemesi gerektiğini dile getirdi. Dosyanın şu an AİHM’de olduğunu belirten Fındık, yaşanan katliamın faillerin yanında kalmayacağını vurguladı.

Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç de ailelerin yanında olduklarını ve hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.

“ROBOSKÎ FERYAT VE FİGANIMIZDIR”

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bayram “Bizler TBB olarak dosyanın takipçisi olacağız. Bu topraklara adalet gelene kadar dosyanın takipçisi olacağız ve bunun içinde mücadele edeceğiz” derken, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz ise “Roboskî, şu yokuşu çıkarken bizi tepeden tırnağa simsiyah karşılayan annelere yaşatılan trajedidir. Bizler olanı idrak edemedik, bu kadar da olmaz dedik. Bir Roboskîli çocuğun elinde, ‘Roboskî kanayan yaramız’ pankartı var. Bu devlet bu çocuklara böyle pankartlar taşıtıyorsa; bizlerin mücadele etmesi gerekir. Roboskî feryat ve figanımızdır” şeklinde konuştu. 

ASLAN: ORTADOĞU HALKLARI OLARAK BARIŞ VE EŞİTLİK İSTİYORUZ

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, “Roboskî’de 34 Kürt katledildi ve 13 yıldır bu ülkenin iktidarı, mahkemeleri, Anayasa Mahkemesi, AİHM üç maymunu oynuyor. ‘Duymadık, görmedik, bilmiyoruz’ diyorlar. 13 yıldır hep birlikte adaletin peşindeyiz. Ama bu ülkeyi yönetenler adaleti sağlamak yerine işledikleri suçun üstünü örtmek için gece gündüz demeden çabalıyor. Bu ülkede milyonlarca Kürt barış, eşitlik içerisinde yaşamak istiyor. Türkiye halkları bir arada barış, eşitlik içerisinde, demokratik hak ve özgürlüklerini kazanmış bir biçimde bir arada yaşamak istiyor. Bir şekilde uzatılan bir el var. Ancak Roboskî’de 34 Kürt’ü katleden anlayış burada adalet sağlamıyorsa on binlerce Kürt’ü cezaevinde tutuyorsa, Kobanê eyleminden dolayı demokratik haklarını kullanan eş başkanlar dahi onlarca yıl cezaevine yatırılıyorsa bu ülkede adaletten, eşitlikten, hukuktan bahsetmek mümkün değil. Hâlâ sınır ötesinde operasyonlar yapılıyorsa, Suriye’de Kürt halkının kazanmış olduğu demokratik haklara dönük tehditler varsa burada barıştan, adaletten söz etmek mümkün değil. Öncelikle 34 Kürt’ü katledenlerin açığa çıkarılması tümünün yargılanması gerekir. Cezaevlerindeki on binlerce tutsağın genel afla serbest bırakılması gerekir. Sınır ötesi operasyonlara son vermek gerekir. Rojava halkının kendi kurduğu demokratik yönetimin tanınması gerekir. Bunlar olmadan söyledikleri gerçek değil. O yüzden Türk ve Kürt halkı, Kürt ve Türk işçiler, emekçiler olarak barış, eşitlik, adalet mücadelesini hep birlikte sürdürmeye devam edeceğiz. Biliyoruz ki bizler mücadele etmeden kendi geleceğimizi kendi ellerimizle kazanmadan hiç kimsenin bu ülkede bize eşitlik, kardeşlik, barış, demokrasi, adalet vermesi mümkün değil. Buradan bir kez daha çağrımız şudur: Türk ve Kürt halkı olarak Ortadoğu halkları olarak barış ve eşitlik istiyoruz. Emperyalistlerin bölgedeki savaş politikalarının son bulmasını istiyoruz. Mazlum Filistin halkının da Lübnan halkının da Suriye halkının da Türkiye’deki Kürt ve Türk halkının da eşitlik ve barış içerisinde bir arada yaşamasını istiyoruz. Bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz” dedi.

EHP: MÜCADELE EDECEĞİZ

Emekçi Hareket Partisi (EHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Sanem Deniz Kural da “Siyasi iktidar diyor ya ‘eşitsizlik, ayrımcılık nerede?’ Eğer eşitsizliği, ayrımcılığı görmek istiyorsanız 34 insanın yan yana dizilmiş bedenlerine bakarak, görürsünüz. Eşitsizliği görmek istiyorsanız; Kürt olduğu için tepelerine bomba yağdıranlara ceza verilmemesine bakacaksınız. Kürt sorununda yeni bir süreçten geçiliyor. Bu süreçte de bu siyasi iktidar antidemokratik, hukuksuz, kayyım siyasetini devreye soktu. Her yerde hak olan seçim Kürtlere yasak ilan edildi. Böyle eşitlik, adalet olmuyor. Buna karşı hep birlikte mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

GÖK: FAİLLER ORTADA, HÂLÂ DEVLETİN İÇİNDE

Roboskîli ailelerin acısını 13 yıldır yüreğinde hissettiklerini kaydeden CHP’li Levent Gök ise şunları söyledi: “Siyasi kimliğimizi bir tarafa bırakarak, insani kimliğimiz ile bir şeyler yapmaya başladık. Roboskî net bir olaydır, berrak bir olaydır. Failleri gizli, saklı değildir. Ne için yargılama olmuyor? Neden kimse istifa etmiyor? Çünkü devleti yönetenlerin hepsi bu işin içindedir. O kararı alanlar bugün hâlâ devletin içinde çalışma yapıyor. Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı, şimdiki MSB Başkanı Yaşar Güler’di. Onay veren de dönemin Genelkurmay ikinci Başkanı Hulusi Akar’dı. O kararı alanlar yine devletin en üst kademesindedir. 13 yıldır yargılamanın yapılması için mücadele ediyoruz. Umudumuzu kaybetmiyoruz. Elimizde resmi belge var. Olaydaki sorumluları biliyoruz. Hep birlikte bu olayın üstünden geleceğiz.”

BAYINDIR: MİRASLARINA SAHİP ÇIKACAĞIZ

“Annelerimiz bilsin ki 34 kişinin adalet davası, sadece Roboskîlî annelerin değil, tüm Kürtlerin davasıdır diyerek sözlerine başlayan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır “Roboskî Katliamı halkımıza dönük ne ilk katliamdı ne de son oldu. 100 yıldır Kürt halkına karşı, Roboskî ve Roboskî’den büyük katliamlar gerçekleştirildi. Şimdi de bu katliamları sürdürmek istiyorlar” dedi. Kürt halkına karşı işlenen katliamların cezasız kaldığına dikkat çeken Bayındır, “Roboskî meselesi de budur. 10 Ekim Gar Katliamı’nın meselesi de budur. 5 Haziran Amed Katliamı böyledir. Suruç’ta katledilenlerin meselesi budur. Evet içimiz yanıyor, ancak onların mirasına sahip çıkacağız. Yaşadığımız coğrafyaya özgürlük gelene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. 

BAKIRHAN: BİRAZ SAMİMİ, DÜRÜST OLUN

Roboskî’nin “kanayan bir yara” olduğunu ve unutmayacaklarını dile getiren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da “Failleri bellidir, failleri yargılanıncaya kadar, bu katliam karşısında cezalandırılıncaya kadar bu kanayan yara devam edecek. Bu yarayı unutturamayacaklardır. Katliamlarla, faili meçhullerle bu sorunları çözemezsiniz, çözemediniz” dedi. “Kürtler bu topraklarda bin yıllardır yaşıyor. Kendi kimlikleri, dilleri, inançlarıyla var olmak istiyorlar. Eşit yurttaş olarak yaşamak istiyorlar. Bu gerçeği artık görün” diye sözlerine devam eden Bakırhan, “Siz yok sayınca Roboskî bitmiyor. Bir an önce bu katliamın failleri yargılanmalıdır, yargı karşısına çıkarılmalıdır. Roboskî, Kürt sorunudur, Roboskî çözülmeden failleri yargılanmadan Kürt meselesi çözülmez” dedi. Bakırhan şöyle devam etti: Biz burada şu anda konuşurken; heyetimiz şu anda İmralı adasında Sayın Abdullah Öcalan ile görüşüyor. Önemsiyoruz, önemlidir. Ama biraz samimi, biraz dürüst olun. İmralı görüşmeleri umarım yeni yılda yeni bir dönem açar. Başta Roboskî olmak üzere bu katliamlarla yüzleşilecek bir yıl olur. Umarım İmralı’daki tartışmalar, Türkiye’deki Kürt meselesinin demokratik yollarla demokratik bir zeminde çözülmesini sağlar. Umarım Roboskî annelerinin hak ve adalet arayışları yeni yılda karşılığını bulur. Bugün sınırın ötesinde Kürt kardeşlerimiz oturuyor. Rojava’da, Kürtler var. Oraya attığınız her bomba Roboskî annelerinin yüreğini paramparça ediyor, çocuklarının yüreklerinde bıraktığı acının aynısını yaratıyor.” (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

DEM Parti heyetinin Abdullah Öcalan ile görüşmesi sona erdi

SONRAKİ HABER

Özgür Özel'den Roboski açıklaması: Sorumlular hala korunuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa