AB’nin mülteci politikası 2024’te Akdeniz’deki mülteci ölümlerini iki katına çıkardı
Avrupa Birliği’nin (AB) Akdeniz üzerinden gelen mültecileri durdurmak üzere alınan yoğun güvenlik önlemler, 2024 yılında Akdeniz’deki mülteci ölümlerini iki katına çıkardı.
Arşiv | Fotoğraf: DHA
YÜCEL ÖZDEMİR
Köln
Avrupa Birliği (AB) tarafından özellikle Akdeniz üzerinden gelen mültecileri durdurmak üzere alınan yoğun güvenlik önlemleri her yıl binlerce mültecinin hayatına mal oluyor. Afrika ve Ortadoğu’dan Avrupa’ya ulaşmak için en tehlikeli rota olarak bilinen Akdeniz üzerinden teknelerle geçişler tehlikeye rağmen devam ediyor. Daha önce asıl olarak Libya üzerinden İtalya ve Malta’ya ulaşma şeklinde işleyen rotadan gelenlerin sayısı alınan yoğun askeri önlemler nedeniyle son yıllarda azaldı. Bunun yerine 2024’te Fas üzerinden İspanya’ya ulaşmak isteyenlerin sayısı arttı. Özellikle de Fas’tan Atlantik okyanusundaki Kanarya Adalarına ulaşmak isteyen mültecilerin hayatını kaybetmesi bu yıl içinde rekor düzeye ulaştı.
İSPANYA’YA ULAŞMAK İSTEYEN 10 BİN 457 MÜLTECİ ÖLDÜ
İspanya’da faaliyette bulunan Caminando Fronteras (Sınırları Aşalım) adlı mültecilere yardım örgütü tarafından yapılan açıklamaya göre 2024’te İspanya’ya ulaşmak isteyen toplam 10 bin 457 mülteci hayatını kaybetti. Bu rakam 2023’deki ölümlerin iki katı. Akdeniz’den geçişlerle ilgili verilerin tutulmaya başladığı 2007’den bu yana rekor sayı. Bu yıl ölenler arasında 1500 çocuk bulunuyor.
Caminando Fronteras yöneticisi Maleno Garzon yaptığı açıklamada AB ve İspanya’nın mülteci politikasının denizlerde ölümlerle sonuçlandığını ifade ederek, “Denizde her şey basit. Mülteci tekneleri batıyor, cesetleri bulmak zorlaşıyor. Geriye de neredeyse hiç kanıt kalmıyor” dedi.
Caminando Fronteras’ın 2024 için tespit edilen 10 bin 457 rakamı baz alındığında günde yaklaşık 30 mültecinin hayatını kaybettiği sonucu ortaya çıkıyor. En son cuma günü Fas’tan Kanarya Adalarına doğru yola çıkan bir tekne batmış, 69 mülteci hayatını kaybetmişti. Sadece 11 mülteci kurtulurken, ölenlerin 25’inin Malili olduğu tespit edildi. Bir gün önce, 26 Aralık'ta El Hierro açıklarında 184 kişi kurtarılmıştı. Bunlardan 55'i açık denizlerdeki uzun yolculukta vücudun su kaybetmesinden ötürü kritik durumdaydı. Bir kişi hastanede hayatını kaybetti.
İspanya’ya geçiş için en uygun ülke olan Fas’ta rejim, gelen mültecilere baskı yaparak bir an önce ülkeyi terk etmelerini istiyor. Bu nedenle de mülteciler derme çatma teknelerle Fas’ın karşı kıyısında bulunan ve en tehlikeli deniz yolculuğu olarak bilinen Atlantik üzerinden Kanarya Adalarına ulaşmayı hedefliyor. Bir diğer rota olan Cebelitarık Boğazı’nda da ölümler devam ediyor. Caminando Fronteras tarafından hazırlanan raporda, giderek daha tehlikeli hale gelen Cebelitarık Boğazı'nı mülteci gençler yüzücü kıyafetleri giyerek geçmeye çalışıyor. Saatlerce dalgalarla mücadele ettikten sonra çoğu boğuluyor.
UNHCR: AKDENİZ ÜZERİNDE 2 BİN 400 MÜLTECİ ÖLDÜ
İspanya dışında Akdeniz üzerinden Yunanistan, İtalya ve Malta’ta ulaşmak isteyen mültecilerin ölümü de devam ediyor. Birleşmiş Milletler Mülteci Ajansı'na (UNHCR) göre, 2024 yılında en az 2 bin 400 kişi öldü veya kayboldu. 2014'ten bu yana Akdeniz'de 20.000'den fazla mülteci hayatını kaybett. Ölü ve kayıp sayısı sadece tahmin. Bu yıl içinde ölenlerin sayısının son 10 yılda ölenlerin yarısından fazla. Bu da ölümlerin sayısının hızla artığı ve bundan sonra da artmaya devam edeceği anlamına geliyor.
AB’NİN SORUMLULUĞU ÇOK BÜYÜK
Akdeniz ve Atlantik rotalarını takip ederek Avrupa’ya ulaşmak isteyen mülteci sayısındaki bu rekor artışla AB tarafından izlene sert mülteciler politikası arasında doğrudan bir bağlantı var. Avrupa sınırlarını adeta bir kale gibi koruyan AB, “illegal göç” ile mücadeleyi ana hedeflerinden birisi haline getirdi. Bu yıl 14 Mayıs’ta yürürlüğe konulan Avrupa Ortak Sığınma Sistemi (GEAS), mültecilerin Avrupa’ya ulaşmasını engelleme, ulaşan mültecileri de geri göndermeyi hedefliyor. Sınırlardaki olağanüstü güvenlik önlemleri daha tehlikeli rotaları tercih etmeyi adeta bir zorunluluk haline getiriyor. Savaşlardan, yoksulluktan, küresel ısınmanın yarattığı sonuçlar nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan mültecilerin iltica başvurusunu alıp değerlendirme ise gündemde değil. Bu da daha fazla ölüme davetiye çıkarıyor.