Almanak 2024, ekonomiden iç-dış politikaya, işçi hareketine, medyaya, tarıma, Ortadoğu’ya, teknolojiye, doğaya, gençliğe, kadına, ABD’ye, eğitime, sağlığa, spora işçi sınıfının gözüyle bakıyor.
Gelecek için eskiyi uğurladık. 2024 tarih oldu. Küresel finans kapitalin kemer sıkma politikaları ve ‘köle’ emeğiyle damgalanan yakıcı saldırılar ağırlaştı. Grevler, işten atmalar, direnişler, 10’lu yaşlarında iş cinayetinde ölen çocuklar gördük. Soykırımlara, savaşlara, nicesine tanık olduk.
2024’ü karşılarken gazetemiz Evrensel’e yazan bir genç işçi, “Maalesef çocukluk yıllarım ile şu anı karşılaştırdığımda değişen tek şey yaşımın büyümesi ve çöken bedenimdir. Hayatımı değiştirmeyi çok istedim” diyordu.
Almanak 2024, çöken bedenler için yine ve yeniden yol arıyor. Hayatını değiştirmek isteyen milyonlarca işçiye, çiftçiye, kadına, gence, emekliye, işsize sesleniyor. Ekonomiden iç-dış politikaya, işçi hareketine, medyaya, tarıma, Ortadoğu’ya, teknolojiye, doğaya, gençliğe, kadına, ABD’ye, eğitime, sağlığa, spora işçi sınıfının gözüyle bakıyor.
Almanak 2024, yalnızca geçmişe dair bir defter kaydı tutmayı hedeflemiyor. Yeni bir dünya kazanmanın gereğini vurguluyor.
Bu satırlar şunu söylüyor: Çöken bedenlerin yeni bir dünya kazanmak için birlik, mücadele ve dayanışmadan başka yolu yoktur.
Bu yıl, 2025 olsun.
Tasarım: Burkay Rende/Evrensel
