29 Aralık 2024 07:16

Almanak 2024 | Gençlerin kazanımları çorap söküğü gibi gelebilir

Eğitimin her alanında artan baskılar gençleri günden güne sıkıştırıyor. İşte bu yüzden gençlerin söz sahibi olacağı üniversiteler, liseler kurmak, mücadele ederek yaşamak şart.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Sude ŞENER

Bir sene daha geldi geçti ve her yerde eskiyi gömüp yeniyi karşılamanın mutluluğu ve heyecanı var. Yeni yılın gelişi bütün bir sene boyunca yaşadığımız hayal kırılıklarının, umutsuzlukların, çıkış yolunu bulamamanın getirdiği burukluğu kırıyor her seferinde, yeniden umut etmek, yeni planlar yapmak, yeni bir sayfa açmak daha kolay oluyor. Sepetlerimizde yeni seneye taşımanın anlamsız olduğu yükleri bırakıyoruz yavaş yavaş ve yenilerini yükleniyoruz. Gelin birlikte bakalım bu sene sepetimizde neler varmış, neleri arkamızda bırakacağız ve seneye inşa edeceklerimizin tuğlaları neler olacak?

2024’te bir kez daha gördük ki eğitimin her alanında artan baskılar gençleri günden güne sıkıştırıyor. OVP’nin ikinci yılıyla beraber kamu harcamalarının daha da kısılması, bursların dişe dokunur oranda artmaması, asgari ücretin asgari yaşamı karşılamaması cep harçlıklarını eritti. Bir yandan eriyen harçlıklar bir yandan da eğitimin dinselleştirilmesi, kulüp ve toplulukların sansürlenmesi, liselerden üniversitelere okul yönetimlerinin artan baskısı gibi sorunlar öğrencilerin tepelerine çörekleniyor. Eğitimin özellikle de bilimsel yanlarının köreldiği noktalarda etkinlikler düzenlemek isteyen öğrencilere türlü gerekçelerle izin verilmiyor. Bir felsefe kulübü ya da bir film izleme etkinliği ‘‘tehlikeli’’ bulunuyor. Fakat ne hikmetse TÜGVA, Ensar Vakfı gibi tek adam iktidarına yakın gruplar ya da milliyetçi/dinci öğrenci grupları her yerde istedikleri etkinlikleri yapıyor, hatta etkinliklerinin reklamları yapılıyor. Sorunlarımız ortada: Eğitim gün geçtikçe bilimden uzaklaşıyor, ifade özgürlüğü kısıtlanıyor, öğrenciler üzerindeki baskı ve denetim artıyor. Öğrencilerin alanı kısıtlandıkça yönetimlerin sorunlara buldukları çareler de hep öğrencilerin zararlarına oluyor. Kütüphanede öğrencilerin kafalarına sıvalar düşüyor, yurtlarda pire ve uyuz salgınları başlıyor.

MÜCADELE DENEYİMLERİNİ HATIRLAMAK ŞART

Bu yıl bir yandan bu sorunlar bir yandan ise öğrencilerin sorunlara karşı verdiği tepkiler de büyüdü. Kulüp etkinliklerinin ve şenliklerin yasaklanmasına, üniversitelerin öğrencilerin değil sermayedarların ihtiyaçlarına göre kullanılmasına, akademinin bilimsel özerkliğinin hiçe sayılmasına ve daha bir sürü şeye karşı harekete geçen gençlik türlü eylemlerde yan yana geldi. Ancak bu yan yana gelişlerin daha sık, her seferinde bir öncekinden kalabalık ve daha hedefli olmasına ihtiyaç vardı. Bir kaç sene önce seçimleri iktidar tarafından iptal edilen öğrenci temsil kurulları burada büyük önem arz ediyordu. AKP-MHP ittifakı gençler üzerindeki baskısını her yıl arttırarak, rektör ve ÖTK seçimlerinin bundan çok da uzak olmayan bir süre öncesine kadar yapıldığını ve tekrardan yapılabileceğini unutturmaya çalışıyordu. Bu bağlamda her fakülteye, her bölüme ulaşabilen bir öğrenci ağının bu sorunlara karşı mücadele etmeyi kolaylaştırması, geçmiş mücadele deneyimlerinin hatırlanması, tartışmaların tüm bölümlere ve dönemlere yayılmasını sağlaması açısından bir ihtiyaç olarak önümüze çıkması tesadüf değil.

Eğitimden bütçenin belirlenmesine kadar her alanda halkın, gençlerin söz hakkının gasbedilmesi önceki yıllarda da oldukça ses getiren kitlesel mağduriyetlere yol açmaya devam etti. KYK yurtlarından gelen inşaat görüntüleri, asansörlerin düşmesi veya çalışmaması, bir çok öğrencinin özellikle de İstanbul’da barınamadığı için memleketine dönmesi, liselilerden başlayarak hem okuyup hem çalışmanın norm haline gelmesi ve günden güne öğrencilerin eğitimden koparılması bu mağduriyetlerden yalnızca birkaçı. Bu gerçekler gençlere bir kez daha hem insanca yaşama hem de eğitim haklarının iktidarın çıkarlarına uymadığında göz ardı edilebileceğini, tamir masrafı çok olduğunda asansörlerin düşebileceğini, kiraların artmasını engellemek ve yeni yurtlar yapmak zorlaştığında insanların gerekirse sokağa konabileceğini gösterdi.

SİSTEMATİK ÖRGÜTLENME ŞART

Elimizde olanların alınmasının ise saf kötülükten değil, bir ideolojinin, Türkiye kapitalizminin ihtiyaçları bağlamında gerçekleştiğini tartışmanın ihtiyacı artıyor. 2024’te gençlik kesimleri açısından bunun apaçık ortaya çıktığı bir çok an yaşandı. Örneğin; liselerden üniversitelere en fazla söylenen sloganlardan biri ‘‘Kadın cinayetleri politiktir’’ oldu. Binlerce kişinin katıldığı, öfkeli kalabalıkların kadın cinayetlerinin siyasetle olan ilişkisini daha fazla kurduğunu görebiliyoruz. 2025’te ise bu kıvılcımı büyütmenin sistematik, ısrarlı bir şekilde örgütlenen şiddeti yine sistematik ve ısrarlı örgütlenişimizle defetmenin zorunluluğu öne çıkıyor. İstanbul Aydın Üniversitesindeki kadın kulübü yönetiminin yaptıkları eyleme bağlı olarak feshedilmesi fakat kadın kulüplerinin birbirine sahip çıkması ve yönetimin usulsüz yaptırımlarının açığa çıkarılması sonucunda kulüp yönetiminin görevine iade edilmesi buradaki dayanışmanın hem ölçeği hem de siyasiliği büyütüldüğünde kazanımların çorap söküğü gibi gelebileceğini bize gösteriyor.

KALABALIĞI HATIRLA...

İşte bu yüzden gençlerin söz sahibi olacağı üniversiteler, liseler kurmak, mücadele ederek yaşamak şart. Yaşadığımız tüm sorunlara rağmen 2024’ü geride bırakırken sepetimizden atacaklarımız, arkamızda bırakacaklarımızla beraber daha da sıkı tutacaklarımız da var. Bu sene aynı zamanda yıllar sonra AKP’nin ilk sıradan düştüğü bir yerel seçim geçirdik. Üstelik bu herkesin umutsuz ayrıldığı bir genel seçimin ardından oldu. Yerel seçimlerle beraber gelen sevinci, AKP-MHP ittifakının da tarihe gömülebileceğine olan inancın yeniden yeşerdiği günleri hatırlayalım. Ya da binlerce öğrenci olarak kadın cinayetlerine karşı yan yana geldiğimizi, kalabalığımızdan güç aldığımız günleri hatırlayalım.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Denizli'de asgari ücret tepkisi: Kölelik dayatılıyor!

SONRAKİ HABER

Almanak 2024 | Sağlıkta 2024: Karadelik ve çeteler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa