2024’te İngiltere: İki hükümet, tek politika
İngiltere'de 2024'ün en büyük olayı 14 yıllık Muhafazakar Parti iktidarının sona ermesi oldu. İşçi Partisi ise beklentileri karşılamadı. 2025'te hükümete karşı daha keskin bir mücadele hattı oluşacak.
Fotoğraf: ANKA
Arif BEKTAŞ
Londra
İngiltere’de 2024 yılının en önemli gelişmesi 14 yıllık Muhafazakar Parti iktidarının 4 Temmuz’da yapılan genel seçimlerle sona ermesi ve İşçi Partisinin iktidar olmasıydı. Bu 14 yıl boyunca hem Muhafazakar Partide ve hem de İşçi Partisinde olağanüstü değişiklikler yaşandı. Ancak gelinen noktada, halk yararına olumlu politika değişiklikleri gerçekleşmezken, saldırganlık ve sömürü derinleşerek devam etti.
Seçim sonrası iktidara gelen İşçi Partisinden çeşitli beklentiler söz konusuydu. Bir kez daha İşçi Partisinin aslında bir sermaye partisi olduğu ve İngiltere’de işçi ve emekçilerin partisi olması bir yana, gerçek bir “işçi düşmanı” parti olduğu görüldü. Bu aslında biliniyordu, fakat her seferinde, başta bazı sendikalar olmak üzere birçok çevre bir beklentiye giriyor ve işçileri de beklentiye sokuyordu.
SAVAŞ POLİTİKALARINA TAM HIZ DEVAM
Geçtiğimiz yıl 7 Ekim’den sonra İsrail’in Gazze’de başlattığı katliam tüm ülkede lanetlenirken, o dönem iktidardaki Muhafazakar Parti katliamı adeta finanse edip destekledi. İsrail’e her tür desteği sonuna kadar verdi. 4 Temmuz’da iktidara gelen Keir Starmer liderliğindeki İşçi Partisi de, Muhafazakarlara parmak ısırtacak düzeyde bu politikaları devam ettirdi. Starmer Hükümeti, İsrail’e silah satmaya ya da uluslararası arenada kol kanat germeye devam etti. Savaş uçağı parçaları, füzeler, tanklar, teknoloji ve hafif silahlar İsrail’e verildi.
Savaş karşıtı hareket ise 2024 yılı boyunca geri adım atmadı. Her seferinde yüz binlerce insanın katıldığı eylemlerde sloganlar da değişti. Daha önce “Savaşı durdurun” sloganları atılırken sonraları, “Katile silah verme”, “Starmer eli kanlı” gibi sloganlar öne çıktı. Starmer iktidarı silah satmaya ve İsrail’i sonuna kadar desteklemeye devam ederken, bu sevkiyatı yapan bazı limanlarda işçiler silahları yüklemediler. Halkın yüzde 77’si savaş istemezken hükümet savaşı körüklemeye ve katliama destek vermeye devam ediyordu. Tıpkı bir önceki Muhafazakar Parti iktidarı gibi.
UKRAYNA’DA DA BAŞ ROLDE
İngiltere, Gazze katliamı ve Suriye savaşında olduğu gibi Ukrayna’da da başrolü ABD ile birlikte kimseye kaptırmadı. Putin aleyhine her gün açıklama yapan, Ukrayna’nın Rusya tarafından işgal edildiğini sık sık dile getiren İngiltere, konu Netanyahu ve İsrail’e geldiğinde ise “İsrail’in kendi savunma hakkı”nı öne sürdü.
Rusya ve Çin’e karşı mücadelenin başını çeken İngiltere, Ukrayna’ya en çok yardım eden ülkeler arasında. Bu yardımları savaş devam edebilsin diye yaptı. İngiltere bugüne kadar Ukrayna’ya 12.8 milyar sterlinlik bir “yardım”da bulundu. Hükümet bu yardımı, 7.8 milyar sterlin askeri ve 5 milyar sterlini ise “Ukrayna barışı, sosyal ve ekonomik kalkınma yardımı” diye kamuoyuna duyurdu. Savaşı finanse ederken, barış için de yardım ettiğini söylemesi ise aslında birçok kişinin kafasında soru işaretlerini de beraberinde getirdi. İngiltere 2024’te en az 2.5 milyar sterlin Ukrayna’ya aktardı. Starmer, 4 Temmuz’da devaldığı Rishi Sunak Hükümetinin Ukrayna politikasını aynen devam ettirdi.
Suriye’deki gelişmeler de çok farklı olmadı. ABD ve İsrail’le birlikte cihatçı grupları destekleyerek Esad’ın devrilmesinde önemli rol oynadı. Starmer, Esad’ın 8 Aralık’ta devrilmesini, “Baskıcı Esad rejimi çok fazla iktidarda kaldı” diyerek alkışlarla karşıladı.
Suriye’deki yeni duruma ise, “Suriye yönetimi ile diplomatik ilişki kurup, daha iyisini inşa etmeyi konuşmamız lazım” diyerek HTŞ Lideri Colani’ye tam destek verdiğini gösterdi. Hatta hemen bir heyet göndererek Colani ile görüşmesi, İngiltere’nin de bölgede önemli bir oyun kurucu olduğuna işaret olarak yorumlandı.
IRKÇI KALKIŞMA
İngiltere’de yaz aylarında göçmen merkezlerine saldıran ırkçı-faşist gruplar antifaşistler tarafından püskürtülmüştü. Manş Denizi’nden botlarla İngiltere’ye geçişlerin artması üzerine, eline bir fırsat geçiren aşırı sağcı Tommy Robinson, bu durumu kendi lehine çevirmeye çalışırken, antifaşistler sokaklara çıkarak “Bu sokaklar bizim, sokaklarımızdan defolun” sloganlarıyla bir kez daha ırkçılığın önüne barikat oldular. Bu nedenle 2024 yılı aynı zamanda ırkçılığa karşı verilen kitlesel mücadele ile anılacak.
İÇERİDE DE TEK POLİTİKA
2024 yılının ilk yarısında Muhafazakarlar ve ikinci yarısında da İşçi Partisi hükümetleri görev aldı. 14 yıllık Muhafazakar Parti iktidarlarında 5 başbakan görev alırken, hepsinin ortak yanı, işçi ve emekçilerin hayatlarını zora sokan ve yaşam standartlarını düşüren bir politika izlemeleriydi. Bu arada zenginler de kârlarına kâr katıp rekorlar kırdılar.
İşçi Partisinin iktidara geldiği 4 Temmuz’dan bu yana bir değişiklik olmadı. Halkın alım gücünün düşmesi, hayat pahalılığı, ücret düşüklüğü ve sosyal kesintiler hız kesmeden devam etti. Sağlığa yine bütçe ayrılmadı, eğitim yine kıt kanaat sürdü, ulaşım daha da zamlandı ve ücretler enflasyon düzeyinde bile zam almadı. Bu yetmezmiş gibi, yıllardır emeklilere kış aylarında verilen yakıt yardımı kesildi.
Silahlanma ise hız kesmedi. 10 milyarlarca sterlin nükleer silahların yenilenmesine ve yine 10 milyarlarca sterlin Ukrayna, İsrail ve Suriye için ayrıldı.
Yeni iktidarın eski Muhafazakar politikalarını sürdürmesi devam ediyor. Buna karşı savaş karşıtları yüz binlerle sokağa çıkmaya devam ediyor. İrili ufaklı yüzlerce grev yaşandı. Çoğu ücret zammı talebi içerirken, bazı grevlerde çalışma koşulları ve çalışma sürelerinin iyileştirilmesi de talep edildi.
Başta sendikalar olmak üzere, birçok çevrenin İşçi Partisi iktidarından beklentileri 6 ay içinde bitti denebilir. İşçi Partisi safını ve yerini daha belirgin hale getirdi. Bu nedenle 2025’te daha keskin mücadele hatlarının örülmesi bekleniyor.