Antep'te çok dilli çocuk korosu kuruldu

Nar Bilim Kültür ve Sanat Derneği, 10-13 yaş aralığındaki 15 mülteci çocuktan oluşan Çok Dilli Çocuk Korosunu kurdu. Müzisyen Mustafa Çirkin ritim, perküsyon, nefes ve şan dersleri verdi. Bu süreçte müziğe olan eğilimleri açığa çıkan çocuklar Kürtçe, Türkçe ve Arapça şarkılar öğrendi. Çoğunluğu Türkiye'de doğan, eğitim alamayan ve aralarında çocuk işçilerin de yer aldığı koro ilk konserini gerçekleştirdi.

Depremden 3 hafta sonra çalışmalara başladıklarını aktaran Mustafa Çirkin, mahallede göçmen çocukların yoğunlukta olması sebebiyle koronun çok dilli olması gerektiğini düşündüklerini söyledi.

Antep'teki Nar Bilim, Kültür ve Sanat Derneği, depremin ve savaşın yaralarını sarmak üzere eğitim alamayan ve aralarında çocuk işçilerin de yer aldığı çok dilli çocuk korosunu kurdu

https://t.co/QDSnLdLCG7 pic.twitter.com/Zt1ZYoYDIm

— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) December 30, 2024

Nar Sanat'ın yıl sonu etkinlikleri kapsamında hafta sonu Hayal Band Müzik Grubu ile birlikte sahne alan çocuklar, üç dilde söyledikleri şarkılarla barış ve kardeşliğe vurgu yaptı. Çok Dilli Çocuk Korosu, Kürtçe ‘Nêrgiz', Arapça 'Bint El Shalabiya’ ve Türkçe 'Hayat Bayram Olsa' şarkılarını seslendirdi.

'DEPREMDEN ÜÇ HAFTA SONRA BAŞLADIK'

Bu atölyeyi gerçekleştirme fikrinin nasıl doğduğunu Mustafa Çirkin şu şekilde anlatıyor: "Depremden 3 hafta sonra başladık biz çocuklarla farklı atölyeler yapmaya. Çocukların müzik ve dansa yatkınlıklarını gördükten sonra çocuk korosu kurma fikri ortaya çıktı. Mahallemiz göçmen çocukların yoğun olması koronun çok dilli olması gerektiğini düşündük. Üç farklı dilde çalıştık türkçe kürtçe arapça şarkılar üzerinde çalıştık. Bugün de konserimizi yaptık güzeldi."

'BAZILARI ÇOCUK İŞÇİ'

Çocukların ikili kültürü ve yaşadıkları travmalar üzerine gözlemlerini, koro çalışmasının nasıl bir katkı sunduğuna dair, Çirkin, "Bu çocuklar savaşı görmeseler bile savaşı yaşayan ailelerin içinde büyüyen çocuklar. Bazı çocuklar yaşından ötürü okula alınmadı hala okula gidemeyen çocuklar var, bazı çocuklar kimi yerlerde çocuk işçi olarak çalışıyor. Bu zorlukları çocuklarla birlikte üretimler yaparak onlara bir nebze de olsa katkı sağladığını düşünüyorum" dedi.

Çocukların ilk başlarda çok saldırgan olduğunu belirten Çirkin, "Sokak hakimdi çocuklara. Birbirleriyle kavga ederek dövüşerek dertlerini anlatıyorlardı. Ama sonrasında müziğin de etkisiyle birbirleriyle konuşabildiler, birbirleriyle daha iyi iletişim kurabiliyorlar" ifadelerini kullandı.

'OKULLARINDA ARAPÇA KONUŞMALARI YASAK'

Çirkin, atölye boyunca çocuklara ritim eğitimi verdiklerini şöyle anlattı: "Ritim çalışmaları yaptık öncelikle çocuklarla müziğin temelini verebilmek için ardından ses eğitimi için çok kapsamlı olmasa da nota eğitimi verildi sonra şarkılara başladık. Şarkıları biraz çocukların isteği doğrultusunda seçmeye çalıştık. Çoğu Arapça bilmesini rağmen arapça şarkı söylemekte çekindi. Çünkü okullarda arapça konuşmaları yasak ve burada da yasak olduğunu düşünüyorlardı ama zamanla bu durumu da beraber aştık." (KÜLTÜR SERVİSİ)